20. Bölüm "Yol.."

6.3K 372 64
                                    


Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Sen Ağlama { Şarkıyla birlikte okumanızı tavsiye ederim..😉}

Keyifli okumalar..😍


~~20. Bölüm~~

Sevda'nın Ağzından ;

Göz kapaklarıma kamp kurmuş tonlarca ağırlıktaki fili itip gözlerimi açmaya çalıştım. Ama nafile öyle bir ağırlık vardı kirpiklerimi bile güçlükle oynatıyordum. Başımda da dayanılmaz bir ağrı vardı.

Son gücümle tekrar denediğimde gözlerimi azıcıkta olsa aralamayı başarmıştım. Sırtımdaki ağrıyla rahatsızca yerimde kıpırdandım ama belimi saran kollar beni daha çok sıkıp göğsüne bastırdı. Burnumu dolduran yoğun tarçın kokusuyla belimi saran kolların Erdem'e ait olduğunu anladım.

Bir an dün gece olanları hatırlamaya çalıştım. Beynime yarım yamalak düşen görüntüler başımın daha çok zonklamasına neden oluyordu.

Ufuk'un içkisini içmem, sarışın yellozu dövmem ve dans edip nasıl rezil olduğumu hatırladım. Hafızamı biraz daha zorlayıp daha fazla şey hatırlamaya çalıştım.

Ben dün gece sarhoş olmuştum ve başımdaki zonklama da bu yüzdendi.

Sarışın yelloz... Boynumdaki sızlama... Tırnaklarını geçirmişti haspam..

Allah'ım dün gece o kadar insana rezil olmuştum.

Erdem'in beni sürükleyerek götürürüşü, kilitli kaldığımız, sarf ettiği sözler...

"Ama emin ol hayaller kurduğun kadını sırf aşık olduğunu kabullenemediğin için kaybetmekten daha ağır bir şey daha yok."

" Ben kötü bir adam değilim Sevda. Sadece dışarıdaki insanlara anlattığım kötü adam masalının baş kahramanıyım. Gerçek Erdem, senin tanıdığın Erdem gerisi yalan"

" Seninle birlikte ben de paramparça oldum."

" Sen her ne kadar canını acıta acıta söküp atmayı seçsen de ben gücümün yettiği yere kadar canım acıya acıya adım atacağım."

" Lütfen beni affet."

"Senden sadece bir şans istiyorum."

Evet hatırlıyordum. Arada kayıp parçalar vardı sanki ama hatırlıyordum. Hatırlıyordum hatırlamasına ama hatırladıklarım her şeyi düzeltmeye yetmiyordu ne yazık ki..

Sıkıntılı bir nefesi dudaklarımdan bırakıp tekrar içime çektiğimde nefesimle birlikte enfes tarçın kokusu ciğerlerime doldu.


Kafamı Erdem'in göğsünden kaldırmadan yüzüne baktım. Ezberlemiştim artık yüzünü. Kaşları çatılmış dudakları hafif aralanmıştı. Göz kapakları kahvenin en güzel tonunu gizlemek istercesine gözlerine kapanmıştı. O eşsiz rengi görememek canımı sıkmıştı.

BENDEN ÖNCE ÖLMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin