12. Bölüm "Acı"

8.6K 468 157
                                    



Bölüm Şarkısı: Cem Adrian - Kurtar Beni

12.Bölüm

Erdem'in Ağzından;

Gün bitiyordu, gece bitiyordu, zaman bile hızla akıp gidiyordu. Ama insan ne kendinden gidebiliyordu, ne içindekilerden..

Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Gözlerim etrafta gezinirken gecenin karanlığından ve birkaç sokak lambasının ışığından başka bir şey göremiyordum.

Sevda'nın gidişinin ardından içimdeki o garip hissin yanına birçoğu daha eklenmişti. Ama hepsinden daha ağır basan bir his vardı.

Pişmanlık..

Durmadan kalbini kırıyordum. Ve sanki...

Onun kalbi kırıldıkça, canı acıdıkca benim de içimde bir şeyler kırılıyordu.

Aldığım nefesler bile bana fazla gelirken yorgunca arabanın kapısını açtım. Ayaklarım yere bastığında bir müddet bekledim. Omuzlarım iyice çökerken pişmanlığın altında eziliyordum.

Yavaş adımlarla ablamın evine doğru ilerledim. Yorgun göz kapaklarım güçlükle kapının zilini bulduğunda elimi kaldırıp bastım.

Çok geçmeden kapı açıldı ve ablam göründü. Yorgun adımlarla içeri girdiğimde ablamın sesini duydum.

"Erdem?"

Cevap vermedim. Sessizce merdivenlere ilerleyip yukarı kata çıktım. Sevda'nın odasının önünden geçerken duraksadım.

Derin bir nefes aldığımda içimin titrediğini hissettim. Tam elimi kapının koluna getirip açacağım sırada ablam engel oldu.

"Erdem!" Sesi sert ve uyarıcıydı. "Sakın deneme, git ve yat!" dediğinde yorgun bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Beni rahat bırak abla!" dedim ve kapıyı açarak içeri girdim. Ardından kapıyı kapattım ve sırtımı yasladığımda ablamın sesini tekrar işittim.

"Bunu yapmaya hakkın yok!"

Haklıydı. Sessiz kalarak ablamın gitmesini bekledim. Uzaklaşan adım seslerinin ardından odada gözlerimi gezdirdim.

Karşılaştığım şey ise dağılmış bir yatak, kırılmış vazolar, paramparça olmuş bir ayna idi.   


Az ileride yatağın kenarına düşmüş ayıcığı gördüğümde gülümsememe engel olamadım. Yavaşça ilerledim ve ayıyı alarak dağınık yatağa uzandım.

Başımı yastığa koyar koymaz burnuma gül kokusu dolmuştu.

Sevda'nın kokusu...

Yorgun göz kapaklarım gül kokusunun etkisiyle kapanırken güneş doğmak üzereydi. Ben ise pişmanlığın en güçlü haliyle baş başaydım.

***

Sevda'nın Ağzından;

Güneş dağların ardından yüzünü göstermiş, etrafa turuncu bir renk yaymıştı. Pencerenin önünde durmuş güneşin turuncu ışıklarını seyrediyordum. Bütün gece yatakta kıvranıp durmuş, bütün gece gözümü kırpmamıştım.

BENDEN ÖNCE ÖLMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin