"Neler oluyor burada?"
Safir'in güçlü fısıltısının yerini içi neşe dolu bir ses kapladı. Safir kafasını kaldırdığında kızıl gür saçları olan bir kız ve son derece erkeksi yüz hatlarına sahip, elleri kirli sakallarında dolanan bir erkek gördü. Neler olduğunu sorarcasına kafasını Aras'a çevirdiğinde ilk defa gözlerinde duygu kırıntılarına rastladı. Sevinmişti, rahatlamıştı ve yüzünde afacan çocuklara ait bir gülümseme oluşmuştu. İçten gelen şeyler insanı daima güzelleştirdiğini biliyordu Safir. Ama Aras'taki bir başkaydı. Gülümsemesi -gerçekten tebessüm etmesi- insanı, avuçlarına gökyüzünden bir yıldız düşmüşcesine ya da bulutlara kurulan bir salıncakta sallanırcasına özel ve huzurlu hissettiriyordu. Safir kısa süreli huzurunu bir uçurumdan attı ve kirli çoraplarla dolu dünyasına dönüş yaptı.
"Tanıştırayım. Bu Vera. Kendisi tıp öğrencisidir. Gerçi insan böyle bir güzelliğin nasıl doktor olacağını anlamıyor ama işte zekâ. Yapacak bir şey yok. Bu da Yiğit. Buradaki tüm bu işleri tek başıma yürütemem ne de olsa. Kendisi de benim gibi bilgisayar mühendisi."
Aras sözlerine kapıda bekleyen iki gence dönerek devam etti.
"Bu hanım kızımız da, yani en azından içinde bir yerlerde hanım kız olduğunu umuyorum, Safir. Olanları onun anlatması daha doğru olacak galiba. Benim diyebileceğim tek bir şey var. Galiba bu sefer belanın içine tam anlamıyla battık."
Safir gözlerini devirip Aras'a baktı. Sinirlerine hakim olacaktı, olmalıydı. Bunu yapabilecek güçte olduğunu biliyordu. Tıpkı kendi dünyasında sesini çıkarmadan uymayı başardığı gibi, ses çıkarmanın bir işe yaramadığını geç de olsa öğrenmişti, bunu da başaracaktı.
"Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Safir. Galiba kısaca kimlik bilgilerimi vermem gerekiyor. Polis gibi bakıyorsunuz çünkü. Neyse Tarih öğrencisiyim. Bunu bilmeniz yeterli. Annemin genç kızlık soyadı gibi o mükemmel güvenlik sorusunun cevabını vermeyeceğim size."
Safir Vera ve Yiğit'in gözlerindeki rahatlamayı görünce sözlerine devam etti.,
" Adımı bilmeniz yeterli yani. Zaten buradan ayrıldıktan sonra adımı bile hatırlayacağınızı sanmıyorum. İşin ilginç kısmına geçecek olursak... Öncelikle bana tımarhaneden kaçan Şizoaffektif bozukluğu olan biri gibi bakmayın. Biliyorum çok garip ki ben bile hala sindirebilmiş değilim ama sindirmen için zamanımda yok. Dünyadan şu içinde yaşadığınız kitaba düştüm. Ve bu dünyayı kurtarmam lazım. Yakında bir savaş var. Eğer hala deli ya da herhangi bir akıl hastalığımın olmadığını düşünüyorsanız olanları daha detaylı anlatabilirim."
Daha önce hiç sesi çıkmayan Yiğit, kahkahalarla gülmeye başladı. Bu bulaşıcı bir şeymiş gibi Vera'ya da geçti. Safir, olanlara inanmadıklarını düşünüyordu. İnanmalarını beklemiyordu zaten. Kendisi bile hala inanamıyordu ne de olsa. Ama yine de bir şeyler sinirlerini bozuyordu.
"Demek Andrina'nın seçtiği kız sensin. Açıkçası karşılaşacağım kişinin sıkıcı biri olmasından korkuyordum. İyi anlaşacağız seninle Safir."
Kızı derin bir rahatlama aldı. Olanları biliyorlardı. Kitapta daha önce karşılamamışlardı. Zaten Aras'ın adı da kitapta bir iki defa geçmişti ama ilerleyen sayfalarda karşılarına çıkacaklarını anlamıştı. Onlara güvenebilirdi. Daha doğrusu başka çaresi yoktu. Her satırını aklına kazıdığı ama yarım kalan cümlelerle dolu bir dünyada tek başına kalmaması gerektiğini biliyordu.
"Elimizde neler var bir bakalım. Armen'e ait bir ses kaydı, birkaç fotoğraf, onu bir müddet oyalayacak yasa dışı işlerine ait belgeler ve bir adette harita."
Aras ellerindekini kapının sol tarafında duran masaya bıraktı. Fotoğraflardan birini masanın dayalı olduğu duvardaki mantar panonun ortasına yerleştirdi. Safir sakin ama hızlı adımlarla Aras'ın yanına vardı. Aras yine bir şeyler saklıyordu ondan ama eskisi kadar başarılı değildi. Armen'in fotoğrafına diktiği gözlerinde tam olarak saklamayı başaramadığı bir şeyler vardı. Safir yine de sesini çıkarmadı ve parmaklarını belgelerin arasında gezdirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mürekkep Dünya
FantasyGücünü ve güzelliğini adından alan bir kız ; Safir. Tek sığınağı kitaplarken şimdi bir kitabın içinde esir. İsteği gerçekleşti. Kurtarması gereken bir dünya var! Ve durdurması gereken bir savaş. Peki ya ölürse ? Ya da daha beteri. Bu kitabın içinde...