Bölümlerin hızlı geleceğini söylemiştim. Umarım böyle hızlı yazmaya devam ederim. Finale yaklaştıkça ben de heyecanlanıyorum ve aklımdakileri yazmak istiyorum bir an önce. O yüzden bu hız. Bu arada beni motive eden güzel insanlara da teşekkür ederim. Sevgiyle kalın. *-*
Burnuna dolan kokuyu tanımakta gecikmedi kız. Kan. Yine hakim olmuştu karanlık sokaklara. Hilalin ışığıyla ilerlemeye çalışırken nerede olduğunu bilmiyordu. Etrafta ses seda yoktu. Adımları korkaktı. O karanlıktan korkardı.
Birden hissettiği lavanta kokusu gözlerinin dolmasına neden oldu. Büyükannesini özlemişti. Ama yola devam etmeliydi. Geçmişte takılıp kalamayacağının farkındaydı. Onlar artık sadece birer anı olarak kalmalıydı. Geçmişle yaşayan insanlar nefes almazdı.
Adımlarını hızlandırmadan önce yorgunlukla yere çöktü. Nerede olduğunu görmek istiyordu. Ama karanlık bir perde gibi çekilmişti gözlerinin önüne. Acıyla kıvrandı. Derin nefeslerde kurtuluşu bulduktan sonra ayağa kalktı. İlerlemek istemiyordu. Gözlerini kapatıp yıldızları görene kadar bekleyebilirdi. Sadece ay ışığı yetmiyordu korkularını uzaklaştırmaya.
"Git."
Duyduğu sesle etrafına bakındı. Işık olmadan Aras'ın ona nasıl böyle bir şey söyleyebildiğini anlayamıyordu. Üzerine esen rüzgarla irkildi. Üşümüştü. Sakin olmaya çalışarak iki adım attı. Kan kokusu hala dinmemişti. İçine lavanta kokusu karışmasa bu kadar korkmazdı belki. Kan ve lavanta hiç de güzel bir ikili değildi. Anneannesinin öldüğü günü hatırlatıyordu ona.
"Safir!"
Bu sefer seslenen Andrina idi. Tekrar etrafına bakınmanın anlamsız olacağını bildiği için sadece duraksamakla yetindi. Cesaretini toplayıp karanlıkta yürümeye başladığı sırada avuçlarında bir serinlik hissetti. Rüzgar esmemişti. Ne olduğunu anlamak için ellerin baktı. Bir şey yoktu. Elini silkeleyip yoluna devam ederken parmaklarında yeniden bir serinlik dolandı. Hissettiği şeyin bir paranoya olduğu düşünerek ellerini yırtık ceplerine soktuğu sırada bileğindeki serin ağırlık onu ürpertmişti. Hızlıca elini cebinden çıkarıp bileğine baktı. Deri, metal tokalı, Sinan ile boğuşurken düşürdüğü bilekliği. Bileğindeydi. Kısa bir duraksamadan sonra ne olduğunu anladı. Rüya ile zihin geçişi arasındaki garip bir dünyadaydı. Ellerinde hissettiği serinlik Aras'ın parmaklarındaydı. Yüzünde bir gülümseme oluşurken diğer elini de cebinden çıkardı. Bilekliği okşarken parmaklarını kaplayan serinliği bir kez daha hissetti. Bu defa bu serinliği sıkıca sarmaladı. Karanlıkta adımlarını gezindirmeye başladığında gökyüzünde teker teker yıldızların oluşmaya başladığını gördü. Gülümsemesi derinleşirken bir kahkaha attı. Yolu aydınlanmaya başlamıştı. Girdiği sokak duvarlar üzerini sarmaşıkların kapladığı yüksek duvarlar ile kaplıydı. Duvar dibinde sıralanan lavantaları gördüğünde kokunun nereden geldiğini anladı. Duvarların ardındaki evler tanıdık gelse de neresi olduğunu çıkaramıyordu. Sokak birçok yerin karışımı gibiydi.
Adımlarını hızlandırırken karşısında bir araba belirdi. Yanan farlar yüzünden eliyle yüzünü kapattı. Gözleri kamaşmıştı. Duyduğu sesten arabanın üzerine geldiğini hissediyordu. Korkuyla kolunu çekip gözlerini kısarak gelen arabaya baktı. Şoför tanıdıktı. Işıktan rengi belli olan arabanın içindekiler de. Kırmızı arabanın içindekiler kardeşiyle kendisiydi. Kan kokusu da arabadan geliyordu. Bir çığlık atıp kenara çekilse de araba üzerine doğru gelmeye devam ediyordu. Korku içini kaplarken parmaklarını sıkan serinliği hissetti. Gördüğü şey sadece bir rüyaydı ya da buna benzer bir şey. Gerçek değildi. Geçmiş ile yüzleşiyordu. Bunun üstesinden gelmesi gerektiğini anlayarak kaçmaktan vazgeçti ve arabanın karşısında dikildi. Arabanın içindeki çocukları izlemeye başladı. Her şey hatırladığı gibiydi. Şoför arkasındaki çocuklara döndüğünde istemsizce "Yapma" diye bağırdıysa da artık çok geçti. Kızın önüne arabayla aynı renk bir kamyon geçti ve kırmızı taksi kırmızı kamyonun altında kaldı. Etrafı kırmızı bir kan kokusuyla beraber kapladı. Kardeşi ölmüştü, o suçlu değildi. Bir nebze de olsa içinde kendini suçlamaya devam eden parçayı susturdu. Bu acı ölümü orada öylece bırakıp yürümeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mürekkep Dünya
خيال (فانتازيا)Gücünü ve güzelliğini adından alan bir kız ; Safir. Tek sığınağı kitaplarken şimdi bir kitabın içinde esir. İsteği gerçekleşti. Kurtarması gereken bir dünya var! Ve durdurması gereken bir savaş. Peki ya ölürse ? Ya da daha beteri. Bu kitabın içinde...