3

48 0 0
                                    


Tamamen bitse de duygular insan tahammül eder mi yine de yaralandığı insanın davranışlarına?

Cevapsız kalacak bir soru daha. Çok hoşuna gidiyor değil mi Betül kendini hüzünlerin içinde boğman? durduk yere enerjini düşürmen? Çık artık şu arabesk halinden! Allah'tan iç sesim var diyorum bazen. Sanki enseme şaplak yiyip kendime gelme hissi yaratıyor bende. Gerçi iç sesimin de yine ben olduğum düşünülürse, nasıl bir çıkmaza giriyor bu olay onu da anlamış değilim. Ay Betül yine çok konuştun sen git bir elini yüzünü yıka! 

Ve o beklenen nişan günü gelmişti. Allah'ım günler niye bu kadar çabuk geçiyor acaba? Saat daha uyanmak için erken olabilirdi ama bugün büyük gündü. Zeynep evliliğe biraz daha yaklaşmıştı. Hem de tahmin edin kiminle? KEREM'LE. Hemen açıklayayım evet ikisi de benim en yakın arkadaşım hatta bir dönüp bakarsam geriye başka da yok. Kerem nereden baksanız 14 yıldır arkadaşım, ergenliği beraber geçirdik haliyle. Başkalarına ağlayamadıklarımızı , gülemediklerimizi , anlatamadıklarımızı birbirimizle yaptık. Hatta beni öpen ilk erkeği söylediğim de gidip dövmüştü dangalak 'Sen benim kardeşimi nasıl öpersin?' diye kimsenin bilmediği şeyi herkes duymuş utancımdan yorganın derinliklerinden çıkamamıştım günlerce. Ben nasıl onun için kardeş isem o da benim hiç olmayan abimdi hayatımda. Ha Zeynep ise benim tam tersim bir karakter olmasına rağmen bir türlü vazgeçemediğim insan olarak kazındı hayatıma.  Bu deli kız ise üniversiteye ilk adım attığım gün çıkmıştı karşıma. E farklılıklardan doğan anlaşmazlıklar yüzünden biraz yalpaladık ilk başlarda ama asıl önemli olan onca şeyden sonra ayakta kalabilmek değil midir ki? 

Esas olaya da gelirsek çöp çatan tarafıma engel olamadım. Tipik arayı yapma hareketleri sonucu bugünkü nişana sebebim çoktur açıkçası. Evet ilk başta yalnız kaldım gibi hissetmedim değil. Serseriliklerimin yoldaşı Kerem'i ve kız kıza muhabbetimin Zeynep'ini kaybetmiş gibi hissettim ama canım cicim ayları geçince çoğu şey normale döndü tabi. :)

Banyodan çıktıktan sonra babamı aradım hemen. Bu saatlerde uyumadığına adım gibi emindim.

E Haluk Bey hep erken kalkmaların adamı değil miydi zaten? Telefon ikinci çalışta açılmıştı.

-Günaydın. Sizin çok yakışıklı bir bey olduğunuzu duyduğum için bu duruma kayıtsız kalamadım ve aradım. Umarım benimle bir yemek yersiniz. Sizin en büyük ve tek hayranınızım.

-Sana da günaydın sıpa! Bazı zamanlar başka yakışıklılar yüzünden pabucumuz dama atılıyordu ama ona ne demeli? 

-Her hatadan bir pay çıkarmalı demeli. 

-Kürkçü dükkanıyım ya zaten ben? 

- 'Aman baba. Sen de hemen taş atmaya başladın aşkolsun. Halbuki ne büyük bir mutluluk ve sevinç içinde aramıştım seni. ' Yalandan sesimi titreterek üzülmüş gibi yaptım. Zamanında yaptığım hatalardan dolayı canım babacım da benimle birlikte üzülmüştü haliyle. Zaten onun o hallerini görünce kendime geldim denilebilir ya.

-Aman da aman hemen de alınırmış bu bal prensesi. Sana da şaka yapılmaya gelmiyor kızım yaşlandın mı acaba sen? Ya da Zeynep'in nişanlanıyor olması mı seni duygulandırdı böyle?

-Hayır canım benim bu mutlu günde bana eşlik edecek yakışıklının benimle gelmeyecek olması beni üzüyor diyebiliriz. 

-Biliyorum kızım ben de gelmek isterdim ama İsmail Amcanlar gelince de gidin diyemezdim akıllarınca sürpriz yapmak istemişler e ben de siz geldiniz ama ben nişana gidecektim diyemedim ne yapayım o kadar yoldan gelmişler. Ama sana söz düğünde sana eşlik edeceğim. Zeynep kızıma da çok selam söyle ve üzüldüğümü de belirt lütfen.

Mavi Kuş (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin