Pazar sabahları en bir sevdiğim. Normalde pazarları da çalışan hatta daha fazla çalışan bir insanım ama bu küçüklüğümden gelen pazarları sevme alışkanlığımı elimden alamadı. Babam sadece pazar günü evde olan bir insandı benim ve biz pazarları hep bir ritüel olarak geçirirdik. Ben hiçbir zaman pazar günleri arkadaşlarımla buluşmamıştım. Hatta tek başıma da hiçbir şey yapmamıştım. Babamın annemin bizi terk ettikten sonra ,bana yetememek korkusunu gözlerinde her gördüğümde anneme lanetler okurdum. Hem babamı bu kadar çaresiz bıraktığı hem de beni hiç sevmediği için. Şimdi yetişkin bir kadın olsam da içimdeki küçük kız çocuğu hep buruk hep zorlu yollarda hala. Ama ben küçük bir kızken hatta bazen yaşadıklarıma lanetler okurken bile babamı bırakmayı aklımın ucundan bile geçirmedim. Tebrikler Betül yine hayatında yer edinmek istemeyen bir kadın için iki damla göz yaşı dökerek başladı güne! Anan o senin be! İçimdeki ses susmazsan seni de boğarım her şey doğurmak değil bunu bir anla! Yüzümü yıkamak için kalktığımda evde yalnız olmadığımı anladım. Tedirginlikle 'Fatih' diye seslenirken buldum kendimi. Oymuş ki hemen yanıma geldi.
-Uyandığında direk seslenseydin yardım ederdim.
-Gitmişsindir diye düşündüm.
-Sen düşünme Betül. Sen ağladın mı?
-Ha. Yok. Esnedim sadece. Sen kahvaltı mı hazırladın?
-Kahvaltı olayı senin için neden bu kadar dehşet verici bir olay oldu?
Mutfak temizdi ve sofra çok güzeldi.
-Sen mi hazırladın?
-Hayır peri annem yardım etti.
Ya sen ne tatlı gülüyorsun be adam!
-Gelişme var desene. Ama madem sipariş etmiş olup bana yalan söyleyecektin bari paketleri atsaydın çöpe.
Yakaladım seni bakışım ve şaşkın bir surat.
-Sherlock mu oldun sen başıma? Senden korkmam lazım desene.
-Kadınların detaycı olduğunu unutma. Gerçi boşver bütün kadınları ne diye hepsinin detaycı olduğunu bileceksin ki. sen boşver dinleme beni sadece benim de...
sözümü biteremeden Fatih dudaklarını kapadı dudaklarıma.
-İyi ki çok konuşan bir kadınsın. Seni susturmak bana zevk veriyor.
Beni sandalyeye oturttu ve çayı getirdi . Çay kaşığı yoktu.
-Bakma öyle çayı şekersiz içtiğini biliyorum.
-Bak seen. Ne numaralar varmış sizde Fatih Bey.
-Bugün ne yapalım istersin?
-Tüm gün benimle misin?
-Neden bu kadar şaşırdın?
-Bilemedim öyle işte.
-Bil o zaman bundan sonra.
-Aslında bir hava almaya çıksak çok güzel olmaz mıydı? Hava çok güzel ve benim canım çok sıkılıyor. Ayrıca aramızda kalsın babam ve babaannem gelicek yarın ve adım gibi eminim ben iyileşene kadar çıkartmayacaklar beni evden ve görüşemicez baya bir süre belli ki. Bana özgürlüğümün son günlerini yaşatır mısın?
-Öyle bakarsan yaşatırım tabi. Ama kendini iyi hissediyorsun değil mi? Ağrın sızın var mı?
-Hayır tabiiiii. Kocaman gülümseyerek cevap verdim. İyi ki geldin hayatıma güzel adam.
-Peki neden görüşemicez Betül?
-Bizimkilerle tanışmayı düşünmüyorsun değil mi?
-Neden tanışmayayım?