Geçen gecenin hatıralarıyla uyandım yine sabaha. Fark ettim de Fatih hayatıma girdiğinden beri her sabah aklımın bir köşesinde uyanarak başlıyordum güne. Gerçi akşamki yakınlaşmadan sonra Kerem in gelmesine sevindim mi üzüldüm mü bilemedim. VE evet kabul ediyorum heyecanlandım! Fatih kapıyı açtığında Kerem öyle bir içeri girdi ki gören Fatih beni eve kapattı ırzıma geçecek! Eee telaşlandı tabi. Pislik!
-Kızım noldu sana?!
-Sizi hiç ilgilendirmiyor bayım!
-Betül beni delirtme valla çığrımdan çıkarım haberin olsun.
-Oh tabi istediğiniz olmayınca hemen şiddet, hemen höt hötlük!
-Bak canım. Bak kardeşim. Bak güzelim. Bak gerizekalıcım! Ne olduğunu bana güzelce anlatır mısın lütfen?
-Hayır!
-Islanmayayım derken kaymış düşmüş.
Fatih bu uzatmadan sıkılmış olacak ki olaya açıklık getirmeye karar verdi ve benim seni boğarım bakışlarıma maruz kaldı. Ki heralde Kerem o an için unuttuğu Fatih in varlığını hatırlamış oldu.
Ters ters Fatih e bakarak:
-Sen mi yetiştin imdadına?
-Sayılır.
Bir omzunu kapı girişine yaslamış olan Fatih çok havalı duruyordu doğrusu
-İyi madem teşekkürler sen de gidebilirsin gerek kalmadı bundan sonrasını ben de halledebilirim.
-Bunun kararını sen değil de Betül verebilir bence.
-Pardon da sen kimsin arkadaşım?
Kerem tipik kabadayı moduna geçip ayaklanmıştı hemen.
-Fatih benim arkadaşım ve imdadıma yetişen kişi. Ayrıca ben gitmesini istemedim.
-Sen sus Betül seninle sonra konuşucaz.
-Niye ben susuyorum ya?
-Sen saf salaksın çünkü. Ben neden bilmiyorum hem bu arkadaşını? Ne ara imdanına yetişiverir oldu? -Fatih e dönerek.- kardeşim sen hayırdır?
- Biraz hızlı başlamadın mı konuşmana 'kardeşim'? Ortamı germene gerekecek bir şey yok. Sadece yardım ettim o kadar. Ki bence Betül senin tabirinle saf salak bir kadın değil.
-Bak sen! O kadar tanıdın demek?
-Kerem Allah aşkına saçmalayı bırakır mısın? hem suçlu hem güçlü derler senin gibilerine. Kime sinirlendin bilmiyorum ama bana patlamayacaksın.
-Kızım aklım çıktı diyorum aklım! Sana bir şey oldu diye. Sen benim kız kardeşimsin lan kardeşim canım dedim ben sana. Zaten aklım gidiyor sakarlıkların yüzünden bir yerde ölüp kalıcaksın diye gözüm döndü diyorum kızım!
Al bak yine gözlerim dolmuştu. Kerem e öylece bakakaldım. Canımdan bir parçaydı evet. Abim, kardeşim, dostum olmuştu yeri geldiğinde. Kerem in de gözlerinin dolduğunu görünce dayanamadım daha fazla resmen hönkürerek :
-O zaman baksaydın telefonuna!
diye omuzlarımı sarsa sarsa ağlamaya başladım. Kerem geldi yanıma oturdu hemen kafasını boynuma gömüp o da ağlamaya başladı kaç dakika öyle kaldığımızı bilmiyorum ama en sonunda kendimize geldiğimizde ikimizin de kafası en son Fatih in olduğu yere kaydı. Gitmişti.
-Benim de ağladığımı görmemiştir değil mi?
-Aman Kerem. dedim omuzlarını iterek. Sonra zaten Fatih in sorgusu başlamıştı. Kerem ise sadece bana ''Kendini kaptırma hemen bebeğim.''dedi.