-Hafta sonu sen de gidecek misin buluşmaya?
-Neden gitmeyeyim ki Zeynep?
-Ne bileyim? Benimle vakit geçirip beni büyük bir sıkıntıdan kurtarmak istersin belki?
-Canım benim. Elbet seninle vakit geçirmek çok eğlenceli olurdu ama onlar da bizim arkadaşlarımız.
-Her şey ilk başta çok güzeldi halbuki. Ahhh! O gruba ilk girdiğim günü hatırlıyorum da...
-Cana yakın insanlar çünkü hepsi.
Zeynep, koltuktaki kırlentlerden birini bana attı.
-Sen çok biliyorsun ya! Fatih geliyor mu peki?
-Yok hayır, iş için Ankara'da olacakmış hafta sonu. Ayrıca gelmemesine hem üzüldüm hem de sevindim resmen.
-Neden?
-Bizim çocukları biliyorsun az çok samimiyetin dozunu kaçırabiliyorlar. Bir de tam listeye hakim olmadığım için neler olacak bilemedim. Çünkü, Fatih de çok sevsin istiyorum onları.
-Sahi nerde o?
-Çalışıyor.
-Ne kadar çok çalışkan maşallah!
-Zeynep, senin müstakbel kocan nerede peki???
-(Fısıltıyla) Çalışıyor...
-Ne kadar çalışkan çocuk maşallaah!
-Betüüüül! Ya gelme üstüme. İlgi istiyorum. Hatta ilgi arsızıyım napabilirim? Hadi dışarı çıkalım!
-Nereye ya?
-Bunlar belli ki geç saatlere kadar çalışacaklar. Hadi kız kıza yemek yiyip, bir kaç bir şey içelim.
İstemsizce kahkaha patlattım teklifi karışısında.
-Ne oldu ya?
-En son kız kıza dışarı çıktığımızda gece 3. sınıf romantik komedi filmine dönmüştü resmen. Ayrıca senin de hemen sattığını unutmadım.
-Aşk olsun kızım ya. Adama zaafım var ne yani? Hem o zamanki eğlence değil bir operasyondu. Şimdi güzelce eğlenip gelicez haydi ya havamız değişir hem.
-Tamam ama haber verelim bu sefer.
Derken bile Zeynep'in çoktan Kerem'e rapor veren mesajını çoktan göndermiş olduğunu fark ettim. Fatih'i aramaktansa mesaj atmayı yeğlerdim. Meşgul olabilirdi neticede. Mesajı gönderir göndermez telefonu kanepeye fırlatıp odaya hazırlanmaya gittik.
Son dokunuş olarak rujları da sürünce Zeynep'e:
-Kerem dönüş yaptı mı sana?
-Görmemiş bile mesajımı artık nasıl çalıştırıyorlarsa bebeğimi. Betül! Gerçekten çalışıyordur değil mi?
-Of Zeynep bu kadar güvenin üstüne nasıl yuva kuracaksın hayret gerçekten!
-Bir kere de beni savun be! Ben de senin arkadaşınım. Ne var yani seninle büyümediysem?
-AAAAA! Zeynepcim saçmalamaz mısın canım? Kerem'i tanımıyormuş gibi davranmaktan vazgeç. Ayrıca beni de. Senin yüzünden kedi köpek gibi az didişmedik biz onunla hatırlatırım. Böyle yapacaksan baya gri eşofmanlarımı çekicem ben haberin olsun. Hani girls night?
-SENİ SEVİYORUUUUM!! diye cıyakladı. Tipik Zeynep sırnaşması. Her şeyi kontrol edip evden çıktık. Zeynep çoktan bir taksi bile çağırmıştı. Taksiye bindiğimizde hemen bir yerin adresini verdi adama. Ne oldu der gibi bakınca da fısıldayarak