Kokunu Çok Özledim

137 49 1
                                    

Çağrı
O son sözü söyleyip gitmişti, ben ise öylece kalakalmıştım. Sadece şaka yapmak istemiştim, biraz eğleniriz diye düşünmüştüm. Ne yapmıştım ben böyle, Gizem' in Kalbini kırmıştım ama gerçekten bunu yapmak istememiştim. Çok karışık duygular içerisindeydim ama bu duygular arasındakı en belirgin duygu korkuydu. Neden korkuyordum ki? Ne düşüneceğimi, ne yapmam gerektiğini, hiç bir şeyi bilmiyordum. Ama çok pişmandım. Öyle düşünmediğim halde ona değersiz biriymiş gibi davranmıştım. En iyisi gidip onunla konuşmak ve özür dilemek diye düşündüm. Onu takip etmeye başladım. Arada hıçkırdığını duyuyordum. Bu kendimi daha kötü hissetmeme sebep oluyordu. Yağmur yağmaya başlamıştı. Gizem adımlarını yavaşlatıp az sonra durmuştu. Deli miydi bu kız? Hasta olmak mı istiyordu? Gidip ona kızmak istemiştim o an ama cesaret edememiştim. Bir saat boyunca yağmurun altında öylece ağladı. Sonunda yağmur yavaşladığında  Gizem tekrar yürümeye başlamıştı. Evinin olduğu yola saptı ve bende o an onu takip etmeyi bıraktım şu an bana gerçekten kızgın olduğu her halinden belliydi,  şimdi konuşsak hiçbir problemi çözemeyiz, yarın evine giderim, konuşuruz diye düşündüm ve kendi evimin yolunu tuttum. Telefonum çalmaya başladı. Arayanın ismini görünce kalbimin sıkıştığını hissettim. Onunla nasıl konuşucaktım. Ama ondan intikam almak istiyorsam hiçbir şey çaktırmamlıydım. Telefonu açtım.

- Alo. Aşkım nasılsın?

Eskiden bana dünyanın en güzel sesiymiş gibi gelen bu ses şimdi midemin bulanmasına sebep oluyordu. Kendimi zorlayarak cevap verdim.

- İyiyim sen nasılsın?

- Aşkım bir şey mi oldu?

- Yoo nerden çıkardın?

- Bilmem sesin pek iyi gelmiyor.

- Yorgunum biraz o yüzdendir. Ben şimdi yatıcam yarın konuşsak olur mu?

- Tabi ki hayatım. Sen dinlen. İyi geceler. Öpüyorum.

- İyi geceler.

Telefonla konuşurken bu kadar zorlanıyorsan yüz yüzeyken yapıcaksın merak ediyorum diyen iç sesime hak verdim. Ama bunu yapmak zorundayım. Bunları düşünerek eve vardım. Sabah beni kapıda görünce Gizem' in vereceği tepkiyi merak ederek uykuya daldım. Sabah güneşin gözlerimle savaşında yenik düştüm. Ne diye perdeyi çekmiyorsam sanki? Gizem aklıma gelince hemen yataktan fırladım ve hazırlanmaya başladım. Evde olmasını umarak çıktım, zira şu karaktersiz arkadaşı veya şeref yoksunu eski sevgilisiyle henüz karşılaşmak istemiyordum. Gizem' in kapısının önüne geldiğimde içimi bir heyecan kaplamıştı. Nedenini vereceği tepkiden korkmama bağladım ve zili çaldım. Bekledim ama kapıyı açan olmadı. Evde olmadığından emin olmak için bir kaç kez daha çaldım ama sonuç değişmedi. Tam arkamı döndüm gidiyordum ki içerden bir kırılma sesi geldi. İçimi bir endişe kapladı. Zile daha fazla basmaya kapıya yumruk tekme vurmaya başladım. İçerden ses gelmeyince son çare kapıya olanca gücümle omuz attım. Kapı gürültülü bir şekilde yere düşerken ben içeri girdim ve bağırarak evin içinde Gizem' i aramaya başladım. Onu odasında yatağının içinde görünce rahatladım. Yatağının yanında yerde cam kırıkları vardı. Büyük ihtimalle su içmek istemiş fakat bardağı yere düşürmüştü. Rahatlığım üzerinde dünki yağmurda giydiği kıyafetleri görmemle anında bozuldu.

"O üzerindekiler dün gece yağmur yağarken üstünde olan kıyafetler mi bana mı öyle geliyor?"

Sinirli konuşmama karşı aldığım yanıt bir mırıltıdan ibaretti. Bu da düşüncemin doğru olduğunun kanıtıydı.
"Deli misin kızım sen ıslak kıyafetlerle yatılır mı? Senin derdin ne?"

AŞK ACIDIR (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin