Gizem
Hemen garson kıyafetimi çıkarıp, Banu' nun yedek olarak getirdiği kıyafetlerinden birini giydim. Neyse ki bedenlerimiz birbirine çok yakındı.
Mikrofonu tutarken ellerim titriyordu. Daha önce hiç bu kadar kişinin önünde şarkı söylememiştim. Ama zaten Uzay denen adamın bu şarkıyı istemesi de garibime gitmişti. Hiç bu tarz müzik dinleyen birine benzemiyordu. Şarkının sözlü kısmı başladığında düşüncelerimden sıyrıldım. Gözlerimi kapattım ve şarkıyı söylemeye başladım.
Gülünce gözlerinin içi gülüyor,
Kendimi senden alamıyorum.
Bilmem bakışların neler söylüyor
Cesaretim yok ki soramıyorum.Birden gözlerimi açtığımda burnumun dibinde duran Uzay denen adamın bakışlarıyla karşılaştım. Büyük ihtimalle mikrofona yaklaşmak istemişti ve doğal olarak da bana yaklaşmıştı. Şarkının ikinci kısmını o söylemeye başlayınca şok olmuştum. Sesi gerçekten çok güzeldi.
İçime dert oldu mahzun bakışın,
Seni düşünmeden duramıyorum.
Beni öylesine aldın ki benden
Kendimi arayıp bulamıyorum.Şarkı bittiğinde herkes bizi ayakta alkışlıyordu. Bir kişi hariç. Berk adama öldürecek gibi bakıyordu. Beni sevmiyordu ki. Niye kıskandığını anlayamamıştım. Belki de kıskançlığı da roldür diyerek önemsemedim. Sahneden inerken Uzay bana nazikçe elini uzattı ve sahneden inmeme yardım etti. Daha sonra tuttuğu elimi bırakmadan öptü ve
- Sesiniz gerçekten çok hoş. Bu şarkıyı bana eskiden söyleyen birine çok benziyor. Acaba isminizi öğrenebilir miyim? diye sordu.
- Ben Gizem.
- Bende Uzay. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Bundan sonra beni görmeye alışın çünkü sık sık sizi dinlemek için buraya geleceğim.
İyi de ben normalde burada şarkı söylemiyordum ki. Solist Banu' ydu, ben sadece sıradan bir garsondum. Tam bunu Uzay Bey' e de söyleyecektim ki Levent Bey araya girdi
- Tabi ki her zaman bekleriz.
Uzay Bey memnuniyetle kafeden ayrılırken ben meraklı gözlerle Levent Bey ' e döndüm.
- Ne bakıyorsun öyle? Adama garson olduğunu mu söylecektin? Beni rezil mi edecektin?
-Garson olmam rezil olunacak bir durum değil Levent Bey.
- Yanlış anladın beni, tabi ki değil ama garsonu solistin yerine çıkarmak seninde kulağına tuhaf gelmiyor mu ? Adam siz benimle dalga mı geçiyorsunuz dese ne diyecektik?
- Öyle düşünüyorsa gitsin başkalarını dinlesin.
- Kızım sen ne olduğunun farkında mısın? Koskoca Uzay Demir senin sesini beğendi. Sevineceğine neler diyorsun?
- Niye sevineyim ki? Adam bir daha ki gelişinde beni sahnede değil garsonluk yaparken görecek zaten.
- Kim demiş? Artık senin yerin sahne. Uzay Bey'in beğendiği bir sesi kaybetmek istemeyiz değil mi?
- Levent Bey siz ne dediğinizin farkında mısınız? Bizim zaten bir solistimiz var hatırlatırım.
- Artık solist sensin.
- Banu' ya ne olacak? Ben böyle bir şeyi kabul edemem.
- Merak etme Banu için de bir arkadaşımın kafesinde burada olduğu kadar iyi olabileceği bir iş ayarlarım. Bilirsin çevrem geniştir.
- Bilemiyorum. Ben beceremem ki. Bakmayın siz şimdi benim bir şarkıyı güzel söylediğime. Normalde çok heyecanlanırım ben.
- Herkes başta heyecanlanır. Alıştıkça geçer merak etme. İtiraz kabul etmiyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ACIDIR (DÜZENLENİYOR)
RomansaAcılar içinde kıvranırken bir ışığa tutunursun. Dünyan bu ışıkla aydınlanır. Sonra o ışığı kaybedersin. Anlarsın ki o ışık sahteymiş. Bir ilizyon gibi var olduğunu sanırsın ama yoktur. Bu sahteliği anladığında ise geriye sadece acı kalır. Aşk o ışık...