Hapşırmamak için kendimi sıktım. Tam kapı kapandı ki ben hapşırdım. Allah dan Berk duymadı. Yaklaşık beş dakika sonra ayak sesleri duyunca hemen dolaba geri girdim. Kapı açıldığında kulağıma Gizem' in kıkırdama sesleri geldi. Sinirle dolaptan çıktım ve
" Şu an içinde bulunduğumuz durum komik mi sence? !!!" diye bağırdım. Gizem' in birden gülüşü kesildi ve
" Özür dilerim ben sadece Berk gittiği halde sen hala dolapta olunca komik geldi bir an. Haklısın saçmaladım." söylediğime pişman oldum. Şu an ki yüz ifadesindense gülmesini tercih ederdim.
" Asıl sen kusura bakma. Sana bağırmak istemezdim. Küçücük dolapta tıkılı kalınca sinirlerim bozuldu sanırım."
"Tamam. Önemli değil."
Bir süre sessizlik oldu, öylece ayakta dikilmiş halının desenlerini inceliyorduk. Kızın halısı da pembe arkadaş ya. Bu ne pembe sevdasıdır. Saçmalamaya başladığımı fark edince
" Şey ben artık gitsem iyi olacak sonra görüşürüz."
"Peki görüşürüz."
Gizem
Çağrı çıktıktan sonra kendimi yatağıma atıp ağlamaya başladım. Berk' in bana o eskiden sevgiyle bakan gözlerinin artık samimiyetsiz bir şekilde baktığını görünce canım yanıyor. Aslında belki de o bana hiç sevgiyle bakmadı. Ben sevgiye muhtaç olduğum için öyle sandım. Bu düşünce canımı daha çok yakarken gözlerim ağlamanın da verdiği yorgunlukla yavaş yavaş kapanmaya başladı ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Uyandığımda berbat hissediyordum. Aynaya baktığımda kendimden korktum. Şişmiş gözler, dağınık saç ve asık bir surat. Zil çaldığında kapıyı açmaya gittim. Bu saatte genelde kapıcı çöpleri almaya gelirdi. Kapıyı açtığımda karşımda Çağrı' yı görünce şaşırdım. Çağrı bana korkuyla bakınca suratımın halini hatırladım. Hemen ellerimle suratımı kapattım.
" Ahhh! Sen niye geldin ki bu saatte ya. Kapıcı gelcekti. Sen niye geliyosun!"
Sonra saçmaladığımı fark edip sustum." Gizem sen iyi misin?"
" İyi gibi mi görünüyorum?" diye sordum bitkin bir halde.
"Hadi seninle biraz konuşalım. Tabi beni içeri alabilirsen ayakta konuşmaya hiç niyetim yok." Çağrı' nın alayla söylediği sözden sonra
"Çok pardon ya. Geçsene."
deyip kenara geçtim. Çağrı koltuğa geçip yayılarak oturdu."Eee anlat bakalım dün gece niye bu kadar ağladın?"
"Sen benim ağladığımı nerden biliyorsun?"
"Ciddi misin? Bunu anlamak için kahin olmaya gerek yok suratına bakan herkes bunu anlayabilir."
"Haklısın." deyip yanına oturdum.
"Biliyor musun Çağrı insan bazen kendini boşlukta gibi hissediyor. Ne yapsa anlamsız ne yapsa boşmuş gibi geliyor. Neden yaşıyorum ki diyor. Sonra sen o boşluktayken biri gelip seni o boşluktan kurtarıyor. Hayatındaki boşluğu doldurup hayatının anlamı oluyor. Diyorsun ki "Tamam ben hayatımın anlamını buldum. Onun için yaşamalıyım." sonra ne mi oluyor?Hayatımın anlamı her şeyim dediğin insan seni aldatıyor. Hemde senin en yakın arkadaşınla. Artık seni sevmiyor. Sana baktığı gözleriyle başkalarına bakıyor. O gözler bir tek sana baksın istiyorsun ama olmuyor işte. Önce sinirleniyorsun sevdiğine " Madem beni o boşluğa kendi ellerinle itecektin. Neden kurtardın ki o boşluktan? Neden sevdin beni? Madem beni sevmeyecektin neden sana bağlanmama izin verdin? Neden önce nefesim oldun da sonra beni nefessiz bıraktın?" diye sormak istiyorsun. Sonra diyorsun ki bırak onlar mutlu olsunlar. O kadar çok seviyorsun ki o mutlu olsun diye ondan vazgeçiyorsun. Aslında bu kadar çok kırılmamış olsan, seni sevdiğine dair ufacık bir umudun dahi olsa savaşacaksın. Ama bakıyorsun gözlerine sana hiç bakmadığı gibi bakıyor o kıza. Bu canını o kadar yakıyor ki dayanamıyorsun. İntikam almak istiyorsun. Ama sonra tekrar ona bakınca, gülüşünü görünce kıyamıyorsun. Ben en iyisi kendime kıyayım diyorsun. Ona kıymaktansa kendine kıymayı tercih ediyorsun. Bir de bakmışsın uçurumun kenarındasın. Gözünde yaş, aklında onun gülüşü ama sana değil ona bakarken ki gülüşü. Bana niye hiç böyle gülmedi diyorsun. Sırf bunun için bile ölmek istiyorsun. Tam kararını vermişsin atlayacaksın ki karşına bir adam çıkıyor ve seni intikam almaya ikna ediyor. Onunla intikam planları kuruyorsun ama geceler senin korkulu rüyan oluyor. Hiç gece olmasın istiyorsun. Çünkü biliyorsun ki tek başına kaldığında aklına o gelecek ve göz yaşlarını tutamayacaksın. Aslında aklından hiç çıkmıyor biliyor musun? Ama başkalarının yanında başka şeylerle uğraşırken kaçabiliyorsun düşüncelerden. Ama asla unutamıyorsun. İşte suratımın halinin açıklaması. Ondan nefret ediyorum ama hala canım çok acıyor Çağrı." gözümden bir damla yaş akarken Çağrı' nın elini tutup kalbime koydum ve
"Burası neden bu kadar çok acıyor Çağrı?" dedim. Çağrı beni kendine çekip sarıldı. Kafamı göğsüne koyup hıçkırarak ağlamaya başladım. Çağrı beni rahatlatmak için saçımı okşuyordu. Onun kokusuyla uykum gelmişti. Hıçkırıklarım artık iç çekişlere dönerken gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum. Sonunda uykuyla yaptığım savaşı kaybettim.
Çağrı
Gizem anlattıklarından sonra kendimi çok kötü hissettim. Sanki biri kalbimi eline almış sıkıyor gibi canım yandı. Bunu Gizem' e üzülmeme bağladım. Tabi canım başka ne olabilir ki sonuçta değil mi?
Gizem' i kucağıma alıp yatağına taşıdıktan sonra sessizce odadan çıkarken Gizem' in bir şeyler mırıldandığını duydum. Daha iyi duyabilmek için yanına yaklaştım.
" Gitme, lütfen, korkuyorum."
Nedensizce bende onu bırakmak istemiyordum. Ama Ayça' nın yanına gidecektim. Önceden konuşmuştuk.
" Gitmem gerek Gizem."" Lütfen gitme Berk."
Bana Berk mi dedi o? Sinirle odadan çıktım. Bu kız beni başkası sanmaktan ne zaman vazgeçecek acaba? Daha öncede annesi sanmıştı zaten. Arabaya binip Ayça ile sözleştiğimiz kafeye geldim. Her zaman ki gibi Ayça gecikmişti.
" Çok bekletmedim değil mi hayatım."
" Önemli değil. Otursana."
" Canım ben sana sormadan bir şey yaptım."
" Ne yaptın?"
" Murat' a söz verdim. Bu akşam karaokeye geliriz diye."
" Peki gidelim bakalım."
Ayça kalkıp boynuma sarıldı ve
" Söz veriyorum çok eğleneceğiz canım."
Aklıma gerçekten çok eğlenebileceğimiz bir plan geldi. Tabi bu planın içinde Gizem ve Berk de vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ACIDIR (DÜZENLENİYOR)
RomantizmAcılar içinde kıvranırken bir ışığa tutunursun. Dünyan bu ışıkla aydınlanır. Sonra o ışığı kaybedersin. Anlarsın ki o ışık sahteymiş. Bir ilizyon gibi var olduğunu sanırsın ama yoktur. Bu sahteliği anladığında ise geriye sadece acı kalır. Aşk o ışık...