[BTS] OUR STORY ✔

BTS'LE EĞLENCE

Ji Hyun

Sabah uykumu bozan kapının sesiyle uyandım ki gittiğimde kapıdaki kişi benden dayak yiyecekti! Tipime aldırmadan yarı kapalı gözlerimle kalkıp kapıyı açtım.

Gözlerim kocaman açılmıştı "Günaydın" demişti Namjoon oppa.  "Bir şey mi oldu?"

"Aslında..."

"Hadi uyanın gidiyoruz" deyip içeri dalmıştı Jimin, Namjoon oppanın sözünü kesip. Hepsi içeri geçip oturduğunda "Kızlar uyuyor mu?" diye sordu Suga oppa "Evet" deyip tipime bakmak için aynaya baktım. Kendimden kısa süreli korkup saçlarımı hızla topladım

"Banyo müsait mi acaba?" diye sordu Jin oppa"Tabi kullanabilirsin" yanımızdan ayrılıp koridora girdi. 1 dk bile olmadan yükselen çığlıkla hepimiz olduğumuz yerde irkilmiştik. Jin oppa içeriden şaşkın bakışlarıyla dönmüştü. "Hyung ne oldu?" diye sordu Jimin

"Gidelim" deyip hızla evden çıkmıştı Jin oppa"Bizen iyisi dışarda bekleyelim" demişti Hoseok oppa.

"Oturun siz ben sorunun ne olduğuna bakıp geliyorum"  içeri geçtiğimde Sae jin uykulu gözlerle bana bakıyordu

"Ne oluyor?"

"Ben de anlamadım" banyoya girdiğimde boştu ama bir sorun vardı içerisi sıcaktı duş kabini ise ıslak düşündüğüm şey olamazdı değil mi?

"Soo Jung!" deyip hızla odasına daldım.Bembeyaz suratıyla bana bakıyordu saçları ıslaktı, neyse ki kıyafetleri üzerindeydi.

"Az önce neden çığlık attın?"

"Konuşmak istemiyorum!" deyip yatağının içerine girip yorganı başına çekti. Sae Jin ile üzerimizi değişip üyelerin yanına geçtik. "Buraya gelme nedenimiz sizinle eğlenceli bir gün geçirecek olmamız bunu siz de hakettiniz bugün izinlisiniz?" demişti Namjoon oppa

"Sorun olmaz mı?" diye sormuştu Sae jin "Hayır biz herşeyi ayarladık sorun yok hadi gidelim" demişti Jungkook

Arabaya geçip Soo Jung'u beklemeye başladık Jin oppa şoför koltuğuna geçip siyah gözlüklerini takıp şapkasını takmış oturuyordu. Ne olduğunu deli gibi merak ediyordum.Kapıda Soo Jung belirdi o da siyah gözlükleri ve şapkadan yanaydı onları utandıran şey büyük bir şey olmalıydı.

Yol boyu şarkı açıp söyledik. Ben Jimin ile Suga'nın ortasına oturmuştum ne ara olduğunu bilmiyorum sanırım Jimin çekmişti beni yanına, Sae Jin'de Jungkook ile Hoseok oppanın ortasında oturuyordu. Soo Jung ise V ile oturuyordu lider öndeydi.Üyeler üzerimize fazla ilgi gösteriyorlardı bugün nedense değişik bi halleri vardı . 

Kocaman bir parka gelmiştik içinde tam anlamıyla herşey vardı. İstersek oturup bu güzel havanın tadını çıkarabilirdik, oyun oynayabilirdik, ata binebilirdik, uçurtma uçurabilirdik, bir çok hayvanın olduğunu yerlerde vardı. Huzur verici bir doğa harikasıydı "Kim nereye gitmek isterse ayrılıp gidebilir" demişti Namjoon oppa

Suga oppanın yanına gittiğimde Jimin'de yanımıza geldi. Hoseok oppa, Sae jin ile yanımızdan  ayrılırken, Jungkook arkalarından yürüyordu. Soo Jung uzun süre baktı morali çok bozuktu konuşmuyordu bile

"Ben seni neşelendirebilirim" deyip kolundan tutan V onu götürürken Namjoon oppa ve  Jin oppa geride kalmıştı.

Uzunca yol yürüyüp etrafı inceleyip fotoğraf çekiyorduk, arada Suga oppa ile Jimin'i de çekiyordum.

"Ne yapmak istersin?" diye sordu Suga oppa "Hımm fotoğraf kabinine ne dersiniz" deyip kabine daldım peşimden gelip yanıma oturdular

"Çılgın pozlar istiyorum" dediğimde Suga oppa Swagliğinden ödün vermeyerek havalı bakış attı istediğin bu olsun bu iş benden sorulur der gibiydi . En saçma pozları verip halimize kahkahalar attık. Fotoğrafımızı alıp çıktığımızda Jimin kolumdan tuttu

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Eğer o gün içinse özür dilerim ve bu konuyu kapatalım geçmişe bakmaya gerek yok"

"Pekala" deyip gülümsedi en tatlı haliyle.

"Hadi koşalım" deyip elini yakaladım deli gibi bağırıp kollarımızı iki yana açıp koşmaya başladık ileriden giden Suga oppa fotoğrafımızı gülümseyip çekti. Onunda elini yakalayıp peşimizden sürüklemeye başladık afallasada bize katıldı kahkahalar atıp bu güzel güneşin ısısıyla eğlencemize tam gaz devam ettik.

Sae Jin'den

"Buna binelim" demişti aniden arkamızdan çıkan Jungkook

"Yaa Jungkook! Abinin böyle şeylerden korktuğunu biliyorsun" demişti Hoseok oppa, Jungkook bana baktığında

"Bana bakma ben de binemem çok yüksek" dedim.

Surat asıp, "O zaman ne yapacağız ?" Diye sorduğunda

"Biz Hoseok oppa ile oturup sohbet etmeyi düşünmüştük"

"Saçmalamayın eğlenmeye geldik"

"Şaka şaka o zaman dört tekerli araçlara  binelim" dediğimde biraz tedirgin olsalarda gidip üç tane araç aldık

"Bunu bir yarış olarak düşünün" dediğimde şimdi hoşlarına gitmişti

"Kaybeden ne yapacak?" diye sordu Jungkook

"Ne isterseniz? Kaybeden diğerleri ne isterse onu yapar" dediğimde birbirimize sinsi bakış atıp araçlara bindik. Talimatları dinledikten sonra üçe kadar saydığımda yarışa başladık.

Jungkook'dan

Bu işte ne kadar iyi olurdu merak ediyordum gözümde en ufak şeyden incinicek gibi geliyordu ve korkuyordum bu yüzden her saniyede gözüm ona kayıyordu o ise halinden oldukça memnundu gülücükler saçıyordu pozitifliğinden etkilemiş ve onun bu haline gülümsemiştim "Yaa Jungkook!" diye seslenen Hoseok hyung'a döndüm.

"Siz devam edin bu iş bana göre değil" demişti Hoseok Hyung başımla onay verip yeniden aracı çalıştırıp sürmeye başladığımda Sae Jin gözden kaybolmuştu. Dört bir yana göz gezdirdim ama yoktu biraz daha ilerlediğimde aracı ordaydı ama kendisi ortada yoktu aracı durdurup araçtan indim.

"Sae Jin nerdesin!" diye bağırdım ama ses yoktu

"Sae Jinnnn!"Kaç defa ismini bağırdığımı hatırlamazken sonunda onu görmüştüm. Yere uzanmış gökyüzünü izliyordu derin bir nefes alıp yanına gittim.

"Neden beni korkutuyorsun sana bişey oldu sandım"Güldü

"Demek endişe ettin ? Birinin benim için endişe etmesi gerçekten farklı bir hismiş"

"Neden şimdiye kadar kimse senin için endişelenmedi mi?" Diyip yanına uzandığımda derin bir nefes alıp verdikten sonra güneşi eliyle yaptığı yuvarlağın içine alıp gülümsedi.

"Hayır ama senin sayende kendimi çok değerli hissettim"diyerek bana baktı.