YOKSA HERŞEY BİTİYOR MU?

7.8K 448 37
                                    

Jin'den

Uyandığımda Soo Jung kollarımın arasındaydı. Omzunun altında kalan elim uyuştuğu için yavaşça çektim cebimdeki telefonu çıkarıp saate baktığımda

"Soo Jung kalk çabuk" Soo korkuyla kalkıp bana baktı

"Geç kaldık kalk kalk"

Hızla kalkıp banyoya daldık, yüzünü yıkayıp hızla çekildiğinde ben de hızla yıkayıp saçlarıma çekidüzen vermeye başladım

"Ya tamam güzelsin işte" deyip sinirle bana bakmıştı

"Kıskanılıyorum sanırım" dediğimde umursamaz bakış atıp banyodan çıktı, o üzerini değişirken ben de deri ceketimi üzerime geçirdim, saçlarını hızla toplayıp güzel yüzünü ortaya çıkarmıştı,eşyalarımızı alıp hızla evden çıktık.

"Koşalım" deyip elini tuttuğumda mızmızlandı

"Bir dakika ben niye seninle geliyorum bizi evden alacaksınız" dediğinde durdum

"Doğru"

Alnına hızla öpücük koyup koşmaya başladım, peşimden şaşkın şaşkın baktığına emindim. Aklım başımda değildi bugün..

Jimin'den

Erkenden kalktık,Ji Hyun'un gitmesi gerekiyordu ve Jin hyung gelmemişti hala, menajer hyung gelmeden burada olmalıydı.

Ji Hyun üzerini değişip odadan çıktığında yavaş yavaş kapıya gittik kapının kilidini açıp dışarı çıktık.

"Jin Oppa hala gelmedi"

"Bi arayayım" deyip telefonumu elime aldığımda

Jin hyung nefes nefese gelmişti
"Geldim" dedi zorlukla

"O zaman gidiyorum ben şirkette görüşürüz"

Ji hyun gittiğinde, Jin hyung ile içeri girdik

"Bu kadar heyecan bana yeter" deyip kendimi koltuğa bıraktım. Kapı açıldığında menajer hyung gelmişti.

"Çoktan uyanmışsınız" dediğinde Jin hyung ile birbirimize bakıp güldük tabi menajer hyung neden güldüğümüzü anlamamıştı.

Soo Jung'dan

Ji hyun gelmiş ve akşam olanları sormuştu ama ben hiçbir şey anlatmak istemedim o anlar ben de gizli kalmalıydı. Araba geldiğinde bindik Jin yanını işaret etmişti yanına geçip oturduğumda ikimizde sakinliğimizden ödün vermeyerek Suga oppa gibi swag takılıyorduk. Ji Hyun ve Jimin şeytani bakışları bize bakarken,onlara bir bakış attım önünüze dönün diyeceğimi anlayacakları bir bakıştı bu.

Gülüp önlerine döndüklerinde elimde hissettiğim sıcaklıkla elime baktım Jin'in kocaman elleri minik ellerimi kavramıştı.

Hastaneye geldiğimizde odaya daldık menejer sunbaenin doktorla konuşması iyiye işaretti. Çünkü Sae Jin ve Jungkook sarmaş dolaş uyuyordu, oldukça tatlılardı yanlarına ilerlediğimizde Suga Oppa yüzünü ekşitip koltuğa geçerken, Namjoon Oppa kafası karışık bir şekilde bakıyordu.

"Uyandırsak iyi olur" demişti Taehyung

"Bir saniye" deyip telefonumu çıkarıp onların bu halini çektikten sonra Sae Jin'i  dürtmeye başladım

Sae Jin gözlerini açtığında panikle ayağa kalktı. Jungkook kendine gelmeye çalışırken gözlerini aralayıp bize baktı. Sakin bir şekilde yatakta diklenip bize gülümserken sanki odanın içinde soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı. Menajer Sunbae içeri girdiğinde başka bir rüzgar esmişti odada doktor da peşinden girdi.

"Hastane de yatmak sıkıcı olmuştur senin için artık gitme vakti geldi Jungkook" dediğinde hepimizin yüzünde gülümseme oluştu.

Biz kızlarla dışarda beklerken. Onlar Jungkook'u hazırlıyordu. "Hala buna inanamıyorum " demişti Sae Jin boşluğa bakarken

Ji hyun'la ona bakmıştık

"Yani buna neden oldum ya ona daha kötü bir şey olsaydı"

"Ben bu durumdan çok kıllandım yani durumu bize anlattın böyle bir şeyin olması imkansız içimde çok kötü hisler var " demişti Ji Hyun

"İyi tarafından bakın daha kötü bir şey olmadı ve Jungkook en kısa sürede daha iyi olacak. Böyle şeyler Bts'i yıldırmaz hepsi iyi, bir sorun yok"

Üyeler hastane kapısından çıkarken hepimiz onlara dönmüştük, biraz ilerledikten sonra peşlerinden büyük bir gürültüyle parçalanan saksı hepimizi şaşırtmıştı. Menajer Sunbae ve üyeler hızlı bir şekilde arabaya gelirken biz de etrafa bakınmaya başladık biri Bts ile uğraşıyordu ve bu durum artık can sıkıcı olmaya başlamıştı.

Arabaya bindiğimizde hepimiz şaşkındık "Bizimle birinin uğraştığı çok açık " demişti Namjoon oppa siniri yüzünden okunuyordu.

"Ve Jimin hyungun olayıyla bağlantılı bunlar, kaç kişiden oluşuyor bilemiyorum artık" demişti Jungkook hepimiz başımızı ona katılarak salladık.

"Bundan sonra güvenliği artırsak iyi olur" deyip önüne dönerek arabayı sürmeye başladı menajer sunbae.

Şirkette otururken Bang pdni içeri girip toplantı yapmak istediğini söyleyip hemen odaya geçmişti. Tüm çalışanlar ve Bts odaya girdik "Siz kızlar " deyip bizi göstediğinde üçümüzde irkildik

"Sanırım Btsle bir alıp veremediğiniz var!" Demişti imalı bi şekilde.

"Önce Jimin'in olayı, hiçbir şey bilmiyormuş gibi orada duruyorsunuz Jimin'in o şeyin üzerine düşeceğini bilecek kadar konudan haber olarak Jimin'i kurtarıyorsunuz daha sonra bir başkası bu suçlunun peşinden koşuyor kahraman olmak için, bir diğeri ise Jungkook'a suikast düzenliyor. Ha bunların öncesi de var arabanın önüne atlayıp Bts'i korkutarak onlara yakın olmak, acaba Bts'e tutkun bir piskopat olmayasınız"

"Sözlerinize  dikkat edin! Pişman olucağınız şeyler söylüyorsunuz" Diye çıkıştı Ji Hyun

"Kendi kafanızda bir hikaye uydurup buna inanmışsınız, keşke sizin kadar düşünebilseydik en azından şu an bu planları yapıp yakalandığımıza üzülürdüm bu kadar güvenmediğinizi bilseydik baştan beri burada olmazdık "

Odadan hızla çıktığımda Ji Hyun ve Sae Jin'in arkamdan geldiğini hissettim adımlarıma devam ederken kocaman bir şey durmama neden oldu, kalbimde olan o kocaman nedenle derin bir nefes alıp verdim, gözyaşlarım gözlerime hücum ederken akmaması için mücadele ediyordum.

Arkamızdan, "Kızlar" Diye seslenmişti farklı yedi ses tonu.

[BTS] OUR STORY ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin