[BTS] OUR STORY ✔

İŞTE ŞİMDİ BİTTİK !

Soo jung

Jin'in dudaklarını hissettiğimde tüm vücudum elektrik çarpmışa dönmüştü. Gözlerim kocaman açıldığında Jin'in gözleri kapalıydı. Gözlerimi açık tutmak canımı daha çok yakmıştı ben de gözlerimi kapattım tabi bir yandan anın tadını çıkarmak için.

"Olamaaazzz!" Diyen Taehyung ile Jin geri çekilmişti.

"Hyung! Ne yapıyorsunuz burada?" Diye soran Taehyung'a belli olmuyor mu demek isterdim ama..

"Yaaa serseri çık dışarı " diyen Jin'e gözlerim kapalı olsa dahi vurmuştum

"Acıdı" diye sızlandı.

"Birincisi Taehyung'a bağırma,ikincisi o kadar ağır vurmadım o vücuda hiçbir şey olmaz korkma ve üçüncüsü Taehyung artık gitsen"

"Tamam gidiyorum" demişti şaşırdığını ses tonundan anlamıştım.

"Şimdi iyi misin? " diye soran Jin'e

"Öpmek için kimden izin aldın acaba" diye sorduğumda

"Sevgilimi öpmek için izin mi alıcam ha ha ayrıca sen de o zaman itseydin demek ki istedin"

"Ya Jin!"

"Her neyse iyi misin?"

"Yüzümü yıkamam gerek " deyip kalktım.

"Bekle sakar şey ortalığı dağıtmana izin veremem"

"Bana diyene bak konser sırasında Jimin-in burnuna vuran bendim değil mi?"

"Yaaa o yanlışlıkla oldu bir kere kendimi kaptırmışım "

"Yinede sakarsın sevgilim"

"Pekala sakar sevgilileriz biz bundan sonra"

Suyu açtığında yeniden yüzümü yıkamaya başladı.

****
Ji Hyun

Jimin dolaptan bir sweet çıkarıp bana fırlatmıştı bir tanede kendine almıştı. Bana aldırmadan soyunduğunda nefesim kesilmiş öylece kalmıştım. Pislik bunu bana yapamazsın. Nefes almam gerektiğini düşünüp arkamı döndüm o yapıyorsa ben de yapabilirdim üzerimdeki kazağı çıkarıp atletimle kalmıştım. Jimin arkasını dönüp beni gördüğünde şaşırmıştı onu aynadan görmüştüm.  Bu hali gülümsememe neden olmuştu sweeti giyip arkamı döndüğümde üzerimdeki sweetlere bakakalmıştım.

"Çift kıyafeti şimdi gidebiliriz" deyip elimi tuttu ve bir şey dememe izin vermeden peşinden sürüklemeye başladı.

"Hyung nereye?" Diye soran Jungkook'a dönmüştük.

"Biraz dışarıda olacağız merak etmeyin çok geç gelmeyiz" demişti Jimin

"Nereye gidiyoruz diyecek misin yoksa dayak mı yemek istersin?" diye sorduğumda çoktan yürümeye başlamıştık, Jimin yüzüme bakıp durdu.

"Gidelim işte görürsün"

"Peki beni ne sıfatla bir yere götürüyorsun"