Bu sefer daha kısa sürede yayınlamaya çalıştım...
Medyadaki Esin kadromuz git gide toplanıyor...
İyi okumalar...
Umarım beğenirsiniz...
Gözlerimi açtığım da acı çektiğimi anlamak çok da zor değildi. Ellerimi hissetmiyordum. En son hatırladığım şeyde yolda yürürken bayılmam oldu. Ne olduğunu bile anlamadan kendimi yerde bulmuştum. Sonrası karanlık... Şimdi ise kulağımda sinir bozucu bir çınlama ile buradaydım. Gözlerimi kısarak açmaya çalıştım. Tavanda ki beyaz ışık bu işimi zorlaştırıyordu. Elimi gözlerime siper ettim. Gördüğüm kadarıyla bir hastanedeyim.
"İyi görünüyorsun" elimi indirip tam karşım da duran hemşire bana bakıyordu. Tatlı tatlı gülüşü Su'yu andırıyordu. Ah ne saçmalıyorum ben. Kıza cevap vermeyip boş boş bakınca daha da sırıttı. Ben bu hale Su yüzünden gelmiştim. Gerçi onun suçu yoktu ve ben her şeye rağmen onu suçlayamıyordum. Bana bu kadar etki etmesine rağmen karşısına geçip bu yaşadıklarım senin suçun diyemezdim. Sanırım yine olsa yine aynı tepkiyi veririm.
"Konuşa biliyor musun?" aptal ben kıza da mahcup olmuştum. Onun gözünde ne hale düşüyordum acaba... Delirmişim gibi baktığına göre pek iyi değilim. Gerçi iyi olsam burada işim ne? Normal olarak buraya iyi olmayan insanlar geliyor. Bu düşünce biraz olsun rahatlamama yardımcı oldu.
"Evet" diye cevap verdim iyice saçmalıyordum. Hatta dibine vurmuştum. “evet" nedir ya. Ben ne zamandır konuştuğum ve kızların hakkımda ne düşündüklerini önemsiyordum. Onlar benim için sadece bir araçtır. Duyguları olmayan sadece kandillerini düşünen bencil yaratıklardı. Hepsi de aynıydı. Hayatım da çok az sevdiğim ve değer verdiğim kadınlar vardı. Tabi ki de bu soruya herkes ilk başta annem der benim vereceğim cevap gibi.
"Adım Yağız " dedim kafamı yavaş yavaş toplaya bilmiştim hele şükür. Başımdaki inilti durmuyordu hatta zaman geçtikçe artıyor gibiydi. Bir ilaç almışım gibi hissediyordum. Kulaklarım da ki fısıltı durmuyordu. Ne denildiğini anlamıyorsun ama bir sürü ses birden konuşuyor gibiydi.
"Tanıştığıma memnun oldum Yağız benim adım da Rüya" dedi. Su'yun ki gibi gamzelerini vardı ama gördüğüm hiç bir kız onun güzelliğiyle yarışamazdı. En azından benim gözümde çok değerliydi. Bir yakut veya bir elmas gibi. Hatta onlar bile az kalırdı. Sizce ben şimdi çok çabuk sevip kendimi belli ettiğim için kolay erkek mi oluyordum? Çok seven taraf kimdi? Ben mi o Su'yun yanındaki adam mı? Hangimiz ona daha fazla değer veriyorduk?
"Rüya ne kadar süredir uyuyorum?” diye sordum. Cevabı benim için önemliydi. Çünkü Su’yu o adamla yalnız bırakmıştım. Evet şuan pişmanım. Hem de çok şuan olsa yanlarına gider hesap sorardım. Yada hiç bir şey demeden Su'yu oradan kaçırırdım. Benim yanımda sakinleşmesini izin verirdim. Gerçi bu yaptığım şey onu daha çok sinirlendirebilirdi ama olsun en azından benim yanımda olurdu.
"İki gündür uyuyorsun çok kan kaybetmişsin toparlayamaman normal" dedi ve kapıyı kapatıp gitti.
İki gündür hastanede uyutulmuştum. Çok uzun bir süreydi. Tamam beni merak edip arkamdan ağlayıp, üzülecek birisi yok belki ama evimi fazlasıyla özlemiştim. Karşımda ki saatte bakıp zaman sayıyordum. Bin yirmi Üçüncü saniyede kapı tekrar açıldı. Bence artık hastanelere saat koymadılar yalnız olan insanların zamanı saymaktan başka yapacak bir şeyleri olmuyordu. Gerçi saniye saymakta oldukça sıkıcı bir işti. Hafif doğrultup gelen kişiye bakmak istedim ama olduğum yerde kalakaldım. Gerçekten bu kişiyi beklemiyordum.
"Esin!" diye bildim. Dudaklarım bu kadarına izin veriyor gibiydi.
"Kuzenini böyle satabileceğini mi düşündün?" O harika gülümsemesiyle girdi içeriye neden habersiz geldi ki şimdi. Habersizce gitti ve öyle geri döndü bu kadar kolay olamazdı. Dönüşü bu kadar kolay ve nasıl olamazdı. Sıkıldığında gidip, eğlenmek için geri dönemezdi. Bizi ne hale getirdiğinin farkında değildi. Bunun haricinde Esin harika bir kızdır. Oldukça da kafa dengi eh biraz da fazla konuşuyordu. Yani benim istediğim cevaptan hariç her şey çıkıyordu o ağızından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİN YILIN ŞAFAĞI (TAMAMLANDI) #Wattys2018
Romance"Beni kullan!" dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. "Onu kendinden uzaklaştırmak için beni kullan bu sevgililik oyununa yanında devam edelim. Bırak bizi sevgili sansın. Böyle olursa senide rahat bırakır." aslında güzel fikirdi ama bu tehlikey...