Selam arkadaşlar uzun bir bölümle daha sizlerleyim. Umarım beğenirsiniz.
Mesajlarınızı eksik etmeyin.
Sizi seviyorum.
İyi okumalar...
Şarkı tavsiyem biraz slow olacak
Adele- SkyfallSevdiğinize onu ne kadar sevdiğinizi söyleyin. Çünkü bazen gerçekten geç olabiliyor.
~•••~
"Ne o hayalet mi gördün?" dedim. Esin'in gerçekleri söylemeyeceğini bildiğim için sanki hiç duymamışım gibi yapması en güzeli.
"Hayır sadece annemle konuşuyorduk ve sarım biraz fazla özlemişim. Öyle dalmışım ki geldiğini fark etmedim bile." Dedi söylemeyeceğini tahmin etmiştim tabi ki de. Arkadaşlarımı tanımam ne kadar da hoştu. Büyük ironi ama.
"Öyle olsun ben de üstümü değiştirip eve gideceğim." Dedim. Yaren ve Selim'i gerçekten özlemiştim. İyi olduklarını biliyordum ama bu yetmiyordu.
"Tam bende aşağı iniyorum saten." Dedi. Esin odadan çıkınca bende Yağız'ın odasına geçtim. Aklınıza başka bir şey gelmesin kıyafetlerim orada ondan yoksa görmek için değil. Odaya girdiğimde duştan su sesleri geliyordu. Ne ara odaya çıkmıştı ki. Dolaptan spor bir şeyler alıp odanın köşesinde duran Yağız'ın benim için aldığı paravanın arkasına geçtim. Üstüme dar bir badi geçirdikten sonra altıma da kot pantolon geçirdim. Üstümü düzeltemeden Yağız duştan çıktı. Üstümü düzeltmek için paniklediğimde dengemi kaybetmemle birlikte paravanla yeri boyladık. Ne kadar sakardım. Yağız hemen yardıma koştu. Düştüğüme canımın acıdığına ağlamam gerekirken ben şapşal gibi şu an ki halime gülüyordum. Onu her gördüğümde hatta görmek için acele ettiğimde panikleyecektim. Yanıma dizlerinin üzerine çöken Yağız bana anlamsızca bakıyordu. Muhtemelen ruh halimden şüphe ediyordu. Hayır bu kas yığını neden bu halde yanımda duruyordu. Baklava mıydı o? Allah'ım göğsüne resmen dokunmak için çıldırıyordum. Saçlarından dökülen su damlacıkları göğsünden aşağı doğru bir yol izlediğinde daha da karizmatik görünüyordu. Resmen yasak elma gibiydi. Hem geçici bir o kadar da yasak. Ulaşılması imkansız...
"Neye gülüyorsun?" ona baktım hala gülmeye devam ediyordum ama o çıplak teni normal düşünmemi engelliyor gibiydi. Islak saçlarına baktım şu haliyle o kadar seksi duruyordu ki. Onunda bana aynı şekilde baktığını görünce şaşırdım çünkü benim gibi sakar bir kıza böyle aşkla bakması normal miydi? Yavaşça gülüşüm soldu. Elimi ıslak yanağına götürdüm. Kirli sakallı halini hep hayran kalmışımdır ama hiç cesaret etmemiştim. Yüzünü avcumun içine aldım. Hayran, hayran bana bakıyordu, asıl hayran kalanın ben olduğumu bilmeden.
"Bana bunu yapmaya hakkın yok." Şu durumda neyden bahsettiğini biliyordum.
"Yarı çıplak olan sensin." Dedim gülümseyerek. Yağız da bana karşılık verdi.
"Fark etmiyor ki giyinik ve ya çıplak gerçi şuan senin çıplak olduğunu düşündüm de..." yanaklarındaki elimi indirip omuzuna bir tane vurdum. Ne ara bu kadar arsız olmuştu?
"Sen var ya ." dedim bir yandan da vurmalarıma devam ediyordum. Yerinden kalıtım. Söylediği şeyi saka amaçlı söylediğini umuyordum. Banyoya girmek üzereyken bileğimden tutup kendisine çekti. Nefesi bahar güneşi gibi içimi ısıtıyordu ve dudaklarım üstünde de nefesini hissedince normal düşünemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİN YILIN ŞAFAĞI (TAMAMLANDI) #Wattys2018
Romance"Beni kullan!" dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. "Onu kendinden uzaklaştırmak için beni kullan bu sevgililik oyununa yanında devam edelim. Bırak bizi sevgili sansın. Böyle olursa senide rahat bırakır." aslında güzel fikirdi ama bu tehlikey...