Yazamayacağım dememe rağmen yinede duramadım ve yazdım.
Sizi çok seviyorum 💕💕
Umarım beğenirsiniz..
İyi okumalar...
Her şey iyice karışmıştı. Kafamdaki soruları cevaplamak yerine üst üste biniyordu. Bu kadar şeyin üstesinden nasıl geleceğini bilmiyordum. Bu konu beni bile aşıyordu. Tek beni de ilgilendirmiyordu. Bu sefer işin içine Yağız da giriyordu. Elimiz de bir sürü sırlarla dolu dünya vardı ve ben birini açığa çıkartmaya çalışınca arkamdan bir kapı daha kapanıyordu. Bir süre böyle gittikten sonra başladığım noktaya geri döndüğümü hissediyordum. Aslında hiç bir şey başaramamıştım ama içim de bir korku vardı ya öğrendiğim şeyler Yağız ve beni sonsuza kadar ayırırsa zaten gidecek diye o kadar korkuyorum ki.
“Burada neler olduğunu birisi açıklayacak mı?” diye öne atılan Yağız oldu bu sefer onu tutamadım. Tutmaya çalıştığım kolu elimin arasından sıyrıldı. Esin’in bacaklarını sıkı sıkıya tutan küçük çocuğa kaydı gözüm. Yağız’ın gür sesinden korkmuş ve saklanmak istermiş gibi yüzünü kapatmaya çalışıyordu. Gözlerim hemen Ateş’i buldu. Böyle bir şey yapmış olamazdı sanırım. Oda da yakaladığında ki sinirini gördü ve bu öfke patlamasını tahmin bile edemiyorum. Herkes Yağız'a bakarken Ateş sadece Esin'e bakıyordu. Merdivenlerde beliren Azra ile ikinci şoku yaşadık.
“Tiyzi” az önce Esin'in yanına merdivenlere bile zor çıkan çocuk hemen Azra’nın yanında belirdi. Esin’de sevgi bulamayan çocuk Azra'nın kocaman açtığı kollara sarıldı. Azra da büyük bir sevgiyle kucakladı. Azra ortalığın durumunu baktı. Bir yandan da kucağındaki kızın saçlarını sevgiyle okşuyordu. Dur bir dakika bu çocuk az önce Azra'ya 'teyze' mi dedi? Sanırım bir tekte Azra biliyordu. Kız dayanışması sonuçta ama bu durumda da alınmam gerekirdi.
“ Benim odamda seninle oyun oynayalım bakalım Deniz. ” Dedi . Adının Deniz olduğunu öğrendiğim çocuk. Aslında çocuk demekte doğru olmuyordu. Benim gözümde bebek olarak görünüyordu. Bu kadar iyi konuştuğuna göre oldukça da zekiydi.
“Olay” dedi. Çocuk büyük bir sevinçle ama hala gözleri put gibi kalmış Esin’deydi. Bu durumu o da atlatamadı şarkı. Kafasında bir sürü açıklama fazlı dolaştığını biliyordum. Benim böyle bir şey başıma gelse aklıma gelen tek şey karşıdaki insanlara nasıl açıklayacağım olur özelliklerde öfke dolu Esin'e bakan Yağız'a bunu nasıl sakince anlatacaktı? Azra kucağında ki çocukla birlikte gözden kayboldu. Giderken bile gözü bir an olsun Esin’de ayrılmıyordu. Belki de bu durumu kendince açıklayamıyordu. Bunu ondan da beklemiyordum. Ateş, Esin’in olduğu yere yürümeye başladı.
“Esin.” Dedi sesi bir fısıltı gibi çıktı. Esin'in neyi ne için yaptığını bilmiyordum ama çocuğun babasının Ateş olduğundan emindim. Bakışmalarını gördüm ve birbirlerine böyle bakan birisi gidip de başka birisinden çocuk sahibi olamazdı. Esin, Ateş'in seslenişine sessiz kaldı. Hiç bir tepki vermeden annesine bakıyordu. Yağız Ateş'e doğru atıldığında onu durdurmak için bende arkasından gittim. Yağız, Ateş'in boynundan tutup salona ittirdi. Ateş'in dolu gözleri hala Esin'in üzerindeydi.
“Sana güvendim ben en iyi arkadaşımdın.” Dedi bağırarak. Aşağı inen iki basamağın başında durdum. Konuşmalarına karışmak istemiyordum. Öfkesini konuşarak da dağıtabilirdi. Bu söylediğine kendimde pek inanmasam durup olacakları bekledim. Yağız Ateş'in yanına gelip bir kez daha ittirdi. Ateş koltuğa düştü. “Bana bunu yapmadım de Ateş senin emanetine hainlik etmedim de. Söyle seni boş yere dövmeyeyim. Arkadaşlığımızın hatırına bir şey söyle. “ Dedi. Sesi tüm evi inletiyordu. Ateş düştüğü koltuktan hafifçe doğruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİN YILIN ŞAFAĞI (TAMAMLANDI) #Wattys2018
Romantizm"Beni kullan!" dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. "Onu kendinden uzaklaştırmak için beni kullan bu sevgililik oyununa yanında devam edelim. Bırak bizi sevgili sansın. Böyle olursa senide rahat bırakır." aslında güzel fikirdi ama bu tehlikey...