Kızların yanına geleli neredeyse bir saat olmuştu ama Hira hala gelmemişti. Gelmediği gibi haberde vermemişti sorumsuz. Acaba başına bir şey mi gelmişti? Kurtlarla dolu bir partide onu yalnız bırakmıştım. Benim ne suçum varsa artık boş yere elham yaptım. Yine de için el vermiyor merak ediyorum.
Kızlara bakındım mutfakta bir şeylerle uğraşıyorlardı. Kulübe gidecektik normal de ama Hira gelmeyince iptal oldu. Kızların planlarına ben de su koydum. Sonuç olarak evdeyiz yani. Salonda oturup boş, boş televizyon izlemekte bir şeye yaramıyor. İlk başta kafamı bile dağıtmıyordu. Adamlar hiç üşenmeyip saçma sapan programlar yapmışlar. Telefonu elime aldım arayıp aramamak konusunda kararsızdım. Telefonun ekranını açıp Hira isminin üzerinde parmaklarım gidip geldi. En sinin da pes edip arama tuşuna bastım. Sonuçta başına kötü bir şeyde gelmiş olabilirdi. Hem söz verdiği halde gelmemişti de yani arama hakkım vardı. Yani kısaca çok merak ediyordum. Telefon bir süre çaldı. Tam kapatmak üzereydim ki telefon açıldı.
"Su" dedi bir erkek sesi telefonu kulağımdan çekip doğru kişiyi mi aradım diye baktım. Doğru kişiydi Hira'yı aramıştım. Allahım başına bir şey geldi. Benim sorumsuzluğum yüzünden bir şey oldu. Kabul ediyorum onu partide tek başına bırakmamalıydım.
"Hira nerede sende Kimsin?" diye bildim sinirli bir sesle. Sinirden oturduğum yerden ayağa fırladım. Sesimi duyan mutfakta ki kızlar hemen yanımda bittiler.
"Su ne oldu bir sorun mu var?" diye soran tabi ki de Azra'ydı. Meraklı gözlerle bana bakıyorlardı.
"Şu benim Aras kulağımı sağır ettim kızım ne bağırıyorsun. Esin ve Azra de mi onlar meraklılar. Hira iyi merak etme" dedi Aras derin bir ohh çekip yerine oturdum. Kızlar hala karşım da şaşkın ve meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. Dudaklarımı kımıldatarak 'sorun yok' dedim. Anlayana tabi.
"Tamam Aras neredesiniz? Telefonu niye Hira açmadı?" dedim hay demez olayım. Kulağımı sağır eden bir çığlıkla sarsıldım. Sinirli bir şekilde Azra'ya baktım. Kuyruğundan tutulmuş olamazdı heralde. Olsa görürdüm. Aaayyy aman Allahım ya ne güzel içten, içten şakalaşıyorum kendimle. Bu da kafayı yemek üzere olduğumun bir göstergesiydi.
" İnanmıyorum Hira ve Aras mı? Yok artık" dediğinde Azra gözlerini devirerek ona baktım ciddi olamazdı. Biz kızı merak edelim başına bir şey geldi mi diye Azra'nın takıldığı konuya bakın. Cidden Hira
, Aras'ın yanında ne arıyordu? Azra söyleyince bu gerçeği idrak edebildim."Azra de mi o? Su şu çenesizin surayına elini tersiyle bir tane vur ya ama böyle iyi gerilip vur. Çığlığa bak , sese bak borozan sanırsın ben eve gelirsem gösteririm ona" dedi Aras şu haline Gülsem mi? Ağlasam mı? Bilemedim açıkçası. Aras'ın telefonunun arkasından dalga sesleri geliyor. Demek ki sahildeler.
" Benim sorum arada kaynadı Hira nerede o niye açmadı telefonunu." diye sordum. Tamam iyi olabilirdi ama telefonunu kendisi açmıyordu bu da merak edilecek bir şeydi.
"Hi-raaa..." diyip kekeledi. İyi demişti önce, kötü bir şey olmuştu. Kesin bir şey oldu. Panikleyeceğimi bildiği için bana söylemiyor.
"Hira nerede Aras?" diye sordum. Azra ve Esin yanıma oturup kulaklarını telefona verdiler. Meraklılar ne olacak. Bir şeyden de eksik kalın. Ayı post derdinde, kasap et derdin de. Ben burda kızı merak edelim onlar dedikodunun peşin de. Ey Allahım. Hep seçmece insanları mı yolluyorsun?
"Merak etmeyin arabada uyuyor" dedi Aras. Oha Aras'ın arabasın da mı uyuyordu? Ahh Hira seni elime bir geçirirsem görürsün sen. Benden çekeceğin var. Milletin arabasın da uyuyor haber bile vermiyor. Azra bir anda telefonu elimden aldı. Şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım. Boş elime baka kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİN YILIN ŞAFAĞI (TAMAMLANDI) #Wattys2018
Romansa"Beni kullan!" dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. "Onu kendinden uzaklaştırmak için beni kullan bu sevgililik oyununa yanında devam edelim. Bırak bizi sevgili sansın. Böyle olursa senide rahat bırakır." aslında güzel fikirdi ama bu tehlikey...