Multi= Sena
*****
Karşımda, elinde gelin çiçeği ile gözyaşları içinde bir kız vardı, kaşlarımı çatıp "Siz, arabama çarptınız." Dedim iğneleyici bir ses tonuyla. Kız kafasını eğip "Özür dilerim, ama benim kaçmam gerek. Gerçekten," dediği an ellerimi belimden çekip, "Ne oldu?" dedim bu sefer. Kız arkasına panikle bakıp "B-ben düğünümden kaçtım ve şuan peşimdeler, geliyorla-" arkadan kızın ismini seslendiklerinden dolayı, adının Derin olduğunu işittiğim kız sözünün devamını getiremedi. Arkadaki kişilerde bizim olduğumuz yere çok yakındılar, hemen Derinin kolundan tutup "Bin," diye emir verdim. Bana anlamsızca bakınca "Ne duruyorsun kardeşim, seni almalarını mı? arabaya binsene," dedim heyecanlanarak, Derin hemen yolcu koltuğuna oturdu. Bende sürücü koltuğuna oturup, tam kapıyı kapatacağım sırada kızı alacak adamlardan biri kapıyı tutmuştu. İstemsizce ikimizin ağzından bir çığlık kopuverdi. Hemen arabamdaki levye mi çıkartıp, -evet levye taşıyorum- Adamın eline vurdum. Adam, inleyerek elini çektiğinde kapıyı kapatıp, gaza yüklendim ve eve doğru sürmeye başladım. Kahkaha atıp Derine baktım, korkudan tırnaklarını yiyordu. Benim ona baktığımı görünce, elini tırnaklarından çekip bana mahcup olmuş bir şekilde bakmaya başladı. "Çok teşekkür ederim şey..." "Asrın." Dedim gülerek. O da benim gülmemden cesaret alıp güldü. "Hakkını nasıl öderim ben Asrın?"
"Boş ver hak ödemeyi Derin, senin kalacak yerin var mı?"
Utanç içinde başını sallayıp "Yok, maalesef."
"O zaman, sana benim yaşadığım evde kalmanı teklif etsem?"
"Hayır hayır kesinlikle, yani hayatını tehlikeye atamam. Senide bulurlar beni de."
"Saçmalama Derin. Bizim yanımızda sana zarar gelmez. Hem Ağabeyim ve arkadaşım var, sana zarar gelmez hiç merak etme." dedim en samimi ses tonumla. ilk başta itiraz edecek gibi oldu ama sonra başını sallayıp "Gerçekten çok teşekkür ederim, ben senin hakkını nasıl öderim?" dediğinde
"Mm hakkımı nasıl ödersin biliyor musun?"
"Nasıl?"
"Bana bundan sonra teşekkür etmeyi keserek ödeyebilirsin." Dediğimde, gülerek kafasını salladı.
"Peki."
Arabamı durdurup "İşte bizim evde burası," dedim ve aşağıya indim. Derinde çekinerek gelinliği ile birlikte arabadan indi ve yanıma gelip eve doğru yürümeye başladık.
Kapıyı anahtarımla açıp, Derine yol verdim geçmesi için. Bende içeri girip kapıyı kapattım ve arkamı döndüğümde karşımda ağabeyim ile Sena duruyordu, Derine baktığımda kafasını aşağı eğmiş yere bakıyordu. Ne kadarda utangaç bir kız! gözlerimi devirip Senaya ve ağabeyime gülüp konuşmaya başladım.
"Evet, canlarım bu yanımda duran kız: Derin, şimdi diyeceksiniz ki bu kız neden gelinlik giymiş." dedim ikisine bakarak, kafalarını evet anlamında salladılar. Bende konuşmaya başladım. "Derin, düğününden kaçmış. Çünkü hiç istemediği bir adam ile zorla evlendireceklermiş. Benim arabama çarpmasaydı ve ben onu arabama bindirip eve getirmeseydim, şuan mutsuz biri olarak, sevmediği ve tanımadığı biriyle evlenecekti. Ve bundan sonra Derinde artık bizimle kalacak." Dedim gülümseyip.
"Merhaba bende Sena. Bu da Asrının ağabeyi Sarp." dedi Sena elini uzatarak, Derin hemen elini sıkıp "Memnun oldum," deyip elini ağabeyime uzattı. O da elini tutup gülümsemekle yetindi. "Hadi Sena, Derine kıyafet falan ver de şu üzerindekileri çıkarsın. Bende iş görüşmesine gideyim," dedim tam arkamı dönecektim ki, ağabeyim kolumu tutup benimle konuşmak istediğini belirtti. Sena ile Derin yukarıya çıktıklarında. Ağabeyim, "Asrın bu kızı tanımıyoruz, bak hırsız çıkabilir." Dedi oldukça sert bir ses tonuyla, gözlerimi devirip "Saçmalama ağabey, ben kendi gözlerimle gördüm, kızı adamların elinden zor kurtardım ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevimli ve Tehlikeli
Любовные романы"Tüm yaptığımız sakladığımız duygular hakkında düşünmek, tüm yaptığımız sessizlikte oturup bir işaret için beklemek." - Halsey