25

127 13 1
                                        


Bu bölümü, har daim yanımda olan canım kuzenime ithaf ediyorum. Yanımda olduğun için teşekkür ederim, aşkilotam. <3 <3 

Ve, tabii ki de siz okuyucularıma da bu kitabı okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Umarım beğenirsiniz. Kendinize iyi bakın. İyi okumalar.

Not; Dün ki olaydan sonra bu bölümü yayınlamak istemedim ama sanırım bitti. Ve bir daha hiç böyle bir şey yaşamayız. Elimizden gelen tek şey dua etmek. Dua edelim ki, bir daha böyle bir şey olmasın. Allah yardımcımız olsun




"Hoş geldin, aşkilotam!" dedi, Sena bana sarılarak. Bende ona karşılık verdim ve içeri girdim. Girmemle, Derin'in çığlık atıp bana sarılması bir oldu. Gülümseyerek, ellerimi beline koydum. "Özledim seni ya! Neden habersiz geldin ki? Söyleseydin, yemek falan hazırlardık!" onun bu dediğine gözlerimi devirdim ve ondan ayrıldım. "Ay, ilahi Derin ya! Sanki burada ben yaşamıyorum. Hem... Onu bunu boş verinde size bomba haberlerim var kızlar." dedim ellerimi çırparak. O sırada ağabeyim uykulu gözlerle bana baktı ve kafasını iki yana sallayıp mutfağa gitti. Onun bu haline istemsizce kıkırdayıp, ağabeyimin girdiği odaya baktım. Birazdan gelir ve şaşkınlıkla ismimi söylerdi.

1. 2. 3...

"Asrın!" dedi ve kocaman açtığı gözlerini geri kapattı. Onun bu haline göz devirdim ve ona yaklaştım. "Of ağabey ya! Ne var bunda bu kadar şaşıracak? Hah! Sanki yüz yıldır görüşmüyoruz gibi!" dedim ve kollarımı boynuna dolayıp, yanağına sesli ve onun iğreneceği bir şekilde sulu öpücük kondurdum. O da alnımdan öpüp benden ayrıldı. "Hayırsız! İnsan bir arar değil mi?" dedi kaşlarını çatarken. "Ay ağabey ya! Ben oraya ne için gittim? Kafa dinlemeye değil mi? Azıcık mantıklı düşün ya! Çok mu şey istiyorum?" arkadaki iki kızın kıkırdaması ve ağabeyimin kafama vurması eşliğinde gözlerimi devirdim. "Doğru düzgün konuş, ağabeyinle!" dediğinde sevimlice ona baktım. Daha sonra aklıma bir şey gelmişçesine hemen sevimli halimden çıkıp, cadı halime giriş yaptım. "Ya sen nasıl böyle bir şeyi yaparsın peki?" dedim omzundan ittirerek. Fazla tepki verdiğimin farkındaydım ama bu üç gün içerisinde ağabeyim yüzünden rezil olmuştum.

"Neyi? Ne diyorsun Allah aşkına?"

"Ya sen nasıl Aras'a kaldığım yerin adresini söylersin!"

"Ya bir git şuradan! Manyak bu ya! Bende diyorum ne yaptım. Bir an kendimden şüphelendim salak ya!" dediğinde az önceki sinirimi unutup kahkaha atmaya başladım. "Neyse, hadi uyuyun lan! Derin! Sen gelsene bir!" deyip Derin'in kolundan sertçe tutup yanımızdan ayrıldılar. Sena ise koluma girdi. "Bunların arasının bozuk olduğunu seziyorum," dediğimde, Sena kafasıyla onayladı beni. "Araları limoni Asrın. Sonra anlatır o bize zaten. Onu bunu boş verde gel benim odama gidelim. Seninle uzun zamandır dertleşemiyoruz." dediğinde, yüzündeki ifadeyi fark edebilmiştim. Yine bir şeyler olmuştu belli. Kafamı onaylarcasına sallayıp, odasına gittik. Sena yatağın üzerine otururken bende ışığı kapatıp odanın uzak en köşesine oturup onun gece lambasını yakışını karanlıkta seyrettim. Sena ile ne zaman dertleşecek olursak birbirimizden çok uzakta konuşmayı her zaman tercih etmişizdir. Birbirimize yakın olursak salya sümük ağlayıp ortalığı dağıtacağımızdan dolayı.

"Mert'i gördüm," kafasını yatağın başlığına koyarken. Ben sadece onu izlemek ve dinlemekle yükümlü olarak konuşmuyordum. Ki zaten o da konuşmayacağımı bildiği için, derin bir nefes aldıktan sonra, hüzünlü sesini işitti kulaklarım. "Kavga ettiğimiz günden sonra iki kez gördüm. Birincisinde bir kızı öperken ama onu takmadım ama ikincisi... Onun bana hiç öylesine aşkla bakmadığını o günden sonra anladım. Ben ona o kadar aşıktım ki, onun benimle sadece gönül eğlendirmek için sevgili olduğunu o gün anladım. Çok canım yanıyor, Asrın... O gün onu Merve ile gördüm biliyor musun? Ona öyle bir bakıyordu ki, pişman oldum onunla sevgili olduğuma, ona... İlk öpücüğümü güvenle teslim ettiğime," hafif belirginleşen ademelması titrediğinde, ellerimi sıktım ağlamamak için.

Sevimli ve TehlikeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin