12

244 18 0
                                        

Sabahki ruh halim tam anlamıyla berbattı! Arasa aşık olma ihtimalimi düşünerek en sevdiğim eylemi yapamadım. Uyuyamadım. Ben Arasa aşık olabilir miydim? Olamazdım. Bu ihtimali düşünürken bile kahkaha atasım geliyor yahu! Ben ve Aras. Yok artık. "Ne düşünüyorsun kız?" bakışlarımı Derin'e çevirip konuşmak için ağzımı açtım. Ona her şeyi anlatabilirdim. Çünkü o müthiş derece dinleyici bir arkadaştır. Allah'tan Sena evde yoktu. "Derin, sana bir şey sorabilir miyim?" dedim biraz utanarak. Bana güven verircesine gülümsedi ve başını 'evet' atmanında salladı. Derin bir nefes aldım ve söyleyeceklerimi kafamda toparladım. "Şey, birisinin gözlerine bakınca kalbin müthiş derecede atıyorsa ne demek oluyor? Ya da onun sana alaycı da olsa gülümsediğini görüyorsun ve sen o gülüşü görünce bile mutlu oluyorsun bu ne demek?  Ve onu hep yanında görmek istiyorsun. Bunlar ne demek oluyor?" dedim ve derin derin nefesler aldım. Çok konuşurdum ama heyecandan nefessiz kalmıştım. "Bence sen Aşık oldun, Asrın. Çünkü kim birisine karşı böyle bir duygular hissediyorsa, aşık olmuştur. Ama sen hayla bunun farkında değilsin. Kim bu şanslı çocuk? yoksa.. yoksa Aras mı?" dedi sevinçle. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Derin ne saçmalıyorsun? ben ve aşık olmak? olmak ve ben aşık? hele bir de Arasa aşık olmak? saçmalama!" dedim ve Derin dünyanın en kötü esprisini  eline vermiş bulunmaktayım. "Saç malanmaz, taranır! ne olacak kızım Arasa aşık olmuşsun işte. Çocukta tip var. Beyin var. Tam senlik yani!" dedi gülerek. Gözlerimi devirip ona baktım. "Ben Arasa aşık değilim şekerim!" dedim fısıltıyla. Sanki kendi söylediğime kendim inanmıyormuşum gibi hissettim. Yoksa aşık mıydım? yok canım! benim öyle uyuz bir adama aşık olma ihtimalim, ağabeyimin saçlarını pembeye boyama ihtimalinden daha yüksek. Ki ağabeyim hayatta öyle bir hataya düşmeyeceği için benimde o uyuz Arasa aşık olmak gibi bir ihtimalim yok. "Öyle olsun." Dedi Derin. Gözlerimi ona çevirip "E-e sende ne var ne yok? ağabeyimle olan ilişkiniz nasıl?" dedim imayla. Bana gözlerini büyüterek bana sinirle baktı. "Ne diyorsun evladım? Benim Sarp ile ne gibi bir ilişkim olabilir ki? Biz sadece arkadaşız,"

"Of Derin ya, ona aşıksın bunu çok belli ediyorsun ki... Sen ona aşıksın, sen ona aşıksın. Başka bir söz söyleme yeter. Dırım dırım," 

"Asrın yapma şunu ya! O bana aşık değil ki!" dediğinde, gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Bu sefer itiraz etmemişti. Sarpa aşıktı. İşte bu be! "Merak etme! 3 gine seninle ağabeyimin işi tamamdır!" dedim sevinçle ve ona sarıldım. "Senden korkulur Asrın ama, ben kimsenin ona beni övmesini veya ayarlamasını istemiyorum. Bu çok ergen işi  ve saçma bir şey. Ben kimsenin yardımı olmadan beni görmesini gerçek anlamda beni sevmesini istiyorum. Yoksa aşkımın bir karşılığı olmaz. Zamanla belki bana aşık olur. Ya da zamanla ben onu unuturum. Gerçi unutacağımı da sanmıyorum ya!" gülümseyerek Derine baktım. İşte gerçek sevgili işte gerçek yenge. "Tamam ben karışmıyorum. Ama sevginden de vazgeçme! ha bu arada Sena nereye gitti? Ben uyandığımda yoktu." 

"O alışverişe gitti. Yeni kıyafetler alması gerekiyormuş." dedi dalga geçerek. Gözlerimi devirip, bugünün tarihini hatırlamaya çalıştım.  Çarşambaydı sanırım. Çünkü dün salı günündeydik. Ah! ne kadar da akıllıyım! Ne! bugün çarşamba mı?  17 şubat çarşamba? "Derin! bugün 17 şubat çarşamba gününde miyiz?" dedim korkarak. Bana anlamsızca bakıp kafasını evet anlamında sallayınca, kendimi aniden yere attım. "Evet neden ki? Sabah Sena da sordu ve senin gibi saçma hareketler yaptı. Ve sonra gitti alışveriş yapmaya. Ama aceleyle gitti." 

"Derin biz yandık! Biz bittik! Biz öldük!" 

"Ne oldu ya?"

"Kızım bugün ağabeyimin iş ortağı gelecek ve evin haline bak! Ağabeyim bizi öldürecek!" 

"Bir şey olmaz! Ben evi temizlerim. Dışarıdan da yemek sipariş ederiz. Rahat ol sen! Ve git üzerini giy, sanırım çok özeller."

"Evet ya çok özeller. Her şubat yaparız bu yemeği." 

Sevimli ve TehlikeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin