10

263 19 1
                                    

ASRIN'DAN 

"Asrın... seni çok ama çok seviyorum. Her şeyi, herkesi geride bırakıp yeni bir hayata başlayalım aşkım. Bembeyaz bir sayfa açalım. Sen, ben ve ileride doğacak çocuklarımız."

"Olmaz Ediz. Ağabeyim bizi bulur ve öldürür olmaz. Sana zarar gelmesine dayanamam aşkım." 

"Bana zarar gelmez Asrın. Kaçalım buradan." dedi ve dudaklarıma yapıştı. Ah o dudaklar. Ediz beni öpüyordu. Oha! benden ayrılıp, "Seni seviyorum." dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ama Ediz ne kadarda yumuşaktı öyle.

Gözlerimi açtığımda, turuncu yastık kılıfımı görmemle şaşkınlıkla etrafıma baktım. Ediz nerede ya?  Yataktan kalkıp, başımı ovdum. Rüyamı görmüştüm ben öyle? Pof ya zaten nereden göreceğim ben elin hayali karakterini. "Ah Ediz Çağıran! Neden gerçek değilsin. Ulan keşke gerçek olsaydın da, Doğa yerine beni kaçırsaydın. Vallahi gıkımı çıkartmazdım. Öylece sana bakardım." diye kendi kendime konuşuyordum. Odama Ağabeyim dalış yaptığında korkudan çığlık atacaktım ama Ağabeyim ağzımı kapattı. "Ediz kim? Kimin kız kardeşini kaçıracakmış lan o it? Doğa kim onu kurtaralım. Ayrıca sen, seni kaçıracak kişiye neden öylece bakardın? cevap versene kızım! katil mi edeceksin beni?" tip tip Ağabeyime bakmaya başladım. Kafası mı güzeldi bu Adamın? "Ağabeycim iyi misin? ateşin falan mı var senin? Ediz'i tanımayan ölmesin! niye ölsün canım. Ediz kitap karakteri. Ayrıca sen son 2 gündür bir kötü idin. Sesin çıkmıyordu ne oldu sana anlat bakayım." Yatağıma oturup, hüzünlü gözlerle bana baktı. "Sorma Asrın ya." 

"İyi tama sormuyorum."

"Dalga geçme ciddi bir konu!"

"Ne oldu o zaman. Çabuk söyle de işe geç kalmayayım."

"Sedef var ya. İşte o bana takmış durumda. Kız kendine zarar veriyor. Ulan daha 1 hafta önce beni tehdit eden kız, şimdi gelmiş bana aşık olmuş." gülmemek için kendimi sıktım. Ama dayanamıyordum, odanın içi başkasının kahkahasıyla doldurulduğunda bende dayanamayıp kahkaha attım. Ağabeyim benim arkama sinirle baktığında, kahkahamı zar zor bastırıp arkamı döndüm. Sena, bizi gizlice dinlemiş ve dayanamayıp kahkaha atmış."Asrın! ben sana ciddi bir şey anlatıyorum sen bana gülüyorsun. Ayrıca Sena! başkalarının kapısını dinlememeyi öğretmedim mi sana?"  diye kızdığında Ağabeyim, Sena pişkin pişkin sırıtıp "Cık, yok öğretmedin." dedi.  Ağabeyim daha çok sinirlendiğinde onu kovalamaya başlamıştı. Senada çığlık atarak kaçıyordu. Onların bu haline gülüp, banyoya gittim. Kısaca rutin işlerimi hallettim. Banyodan çıkıp, odama girdim ve üzerimi giyindim. Saçlarımı açıp, şekil verdikten sonra aynaya baktım. Etek çok kısaydı ve bu durumdan hiç hoşnut değilim. 

Bugün salı günündeydik. Ve dün Burçak beni aramıştı. Çok kötü olduğunu falan söylemişti. Bende ne olduğunu söylediğim de; Yiğit'in başka kızlarla ilişki yaşadığını söylemişti ve Alışveriş merkezinde çarpıştığı çocuk onu okulun bodrum katına kilitlemiş. Ben ise hayretle onu dinliyordum. Hatta bir ara,  onun yanına gidecektim ki, benimle bir daha konuşmayacağını dile getirdiğinde gidemedim. Daha sonra ise; ona kızmıştım. O da bana kızmıştı tabii 'Onu unutmaya çalışıyorum.' 'Ama unutamıyorum. Bu benim suçum değil ki,' demişti. Sonra ben ona nasihat vermiştim ve uykumuz geldiği için telefonları kapatıp uyumuştuk. 

Düşüncelerimden ayrılıp, odamdan çıktım. Mutfağa girdiğimde Sena ile Derin sohbet ediyorlardı. Ağabeyim ise Senanın yanında oturmuş, düşünceli bir tavırla çayına bakıyordu.  Sandalyeye oturup, herkese "Günaydın." dediğimde, Derin ve Sena sohbetlerine ara verip bana karşılık verdi ve tekrar konuşmaya başladılar. Gözlerimi devirip Ağabeyime seslendim."Ağabeycim, sıkma canını yahu. Gerekirse ben onu uyarırım. Yaparız bir şeyler." dedim güven veren ses tonuyla. Bana bakıp, kafasını aşağı yukarı salladı. Ve tekrar önüne döndü. Bende kahvaltımı yapmaya başladım.

Sevimli ve TehlikeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin