Aras, bu dediğime şaşırmıştı ama kendini hemen toparladı. Gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı. Ama sadece çalıştı! Şuan o kadar sinirli görünüyordu ki gözüme, bir an arkama bakmadan kaçıp gitmek istedim. Aras kolumu sıkıca tutup -daha ne olduğunu anlayamadan- evden dışarıya çıkarttı ya da sürükledi. Bu hali canımı acıtsa da bir şey demedim, diyemedim. Kolumu bırakıp cebinden anahtarını çıkardı ve arabanın kilidini açtı. O, arabaya doğru yürürken, ben yerimde durup onun arkasından baktım. Aras arabaya bindiğinde, ellerimi kaldırıp nemli yanaklarımı kuruladım ve hüzünle gözlerimi kapattım. Artık ağlamak, acı çekmek istemiyordum. Kimse acı çekmesin. Bu dünyada artık acı denen o lanet şey olmasın! Herkes sadece mutlu olsun!Gözlerimi açtığımda, araba farının ışıkları yüzüme vurdu. Ellerimi gözlerime siper ettim ve camdan kafasını çıkaran Aras'a baktım. Sinirli miydi o? Ellerimi gözümün önünden çekip, dalgın bir suratla Aras'a bakmayı sürdürdüm. "Binsene!" diye kükrediğinde, yerimden sıçradım. Tamam sinirli olabilirdi fakat bana böyle davranması gerekmezdi ki! Onu daha fazla sinirlendirmemek adına, hızlı adımlarla arabanın yanına gittim ve yolcu koltuğunun kapısını açıp bindim. Kapıyı açmamla Aras'ın gaza basması bir oldu. Göz ucuyla Aras'a baktığımda, biraz sakinleşmiş olduğunu gördüm. Hatta umursamaz. benim söylediklerime bir şey dememesi canımı acıtmıştı ama bana artık dokunmuyordu. Sonuçta canımın acımasına alıştım artık. Hem, benim ona bunu söylemem çok saçmaydı. ona neydi ki babamın katilini öğrendiğimden? Kafamı iki yana sallayıp önüme döndüm ve biraz ileriye kayarak öne doğru eğilip kafamı torpidoya yasladım. Gözlerimi ayaklarımı çevirip düşüncelerimle boğuştum.
Babamın katilini yıllar sonra öğreniyordum ve bu... çok tuhaftı. Ayrıca babamı katilinin Alev'in babası olaması da ayrı bir ironiydi zaten! Of ben şimdi ne yapacaktım? Babamın kanı yerde mi kalacaktı? Hayır! Buna asla izin vermem, veremezdim. Ama benim böylesini güçlü adamlara nasıl gücüm yetecekti ki? Yapamazdım ki ben. Bir insanın kalbini kırmaya kıyamazken şimdi başka bir insana... Ya bu adamın hiç mi vicdanı sızlamadı? Bu adam iç mi düşünmedi bizim babasız büyüyeceğimizi. Bunu kızına yapmış olsalardı, hiç mi acı çekmezdi? Vicdansız mıydı bu adam!
Babamı çok özledim. Onun o gülüşü, annemi sinir edişi, bizi sulu sulu öpmesi, bizimle dalga geçmesi... Bütün hepsini çok özlemiştim. Elimde olsa şuan geçmişe gider, hep geçişimde yaşardım. Hep küçük kalırdım. Hep babam yanımda olurdu. Ailemiz dağılmazdı.
Ben bunu ağabeyime bunu nasıl söyleyecektim? Söyleyemezdim, bunu yapamazdım. Eğer söylersem, o adamı öldürürdü ve alnının tam ortasında katil damgası ile bu genç yaşını hapishanelerde heba ederdi. Ben buna dayanamazdım. Ağabeyimi de kaybedemezdim. Buna dayanacak kadar gücüm yoktu.
Arabanın sarsılmasıyla kafamı kaldırdım fakat kaldırmam ile eski halini alması bir oldu. Aras'ın ani fren yapmasından dolayı kafam, sertçe torpidoya çarpmıştı. Eminim ki torpido yüzümün şeklini almıştır! Aras kolumdan tutup, beni koltuğa çekti ve düz sesiyle konuşmaya başladı. "İyi misin?" diye sordu. Kolumu ondan sertçe çekip, birden ne olduğunu ben bile anlayamadan, Aras'a bağırmaya başladım. "Ya sen ne yaptığını sanıyorsun ya?" Ellerimi rastgele sallıyor, göz yaşlarımın yanaklarımı ıslatmasına izini veriyordum. "Ben sana, kimseye anlatamayacağım şeyleri anlatıyorum. Sen bir şey demeden yine o umursamaz halini takınıp duruyorsun!" Sanırım krize giriyordum. Sinirlenince gözüm hiç kimseyi görmezdi. Aras'a bağırıyor ve omzuna vuruyor olmamda bunun en büyük kanıtıydı. "Senden nefret ediyorum. Bu kadar umursamaz oluşundan, bu kadar duygusuz oluşundan nefret ediyorum..." Bileklerimden sıkıca tutup beni sertçe kendine çektiğinde, sözümün devamını getiremedim. Yüzüme biraz daha yaklaştı ve nefesini yüzüme üfleyip korkutucu olan ses tonuyla konuşmaya başladı. "Kendine gel!" her kelimesini vurgulamayı da ihmal etmemişti. Bu iki kelimesi nasıl bu kadar kendine getirebiliyordu bir insanı. Hele o korkutucu bakışları...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevimli ve Tehlikeli
Romance"Tüm yaptığımız sakladığımız duygular hakkında düşünmek, tüm yaptığımız sessizlikte oturup bir işaret için beklemek." - Halsey