Tanrı'nın en sevdiği Lucifer diğer melekler gibi insanın önünde diz çökmedi. Ona göre kendisi topraktan yaratılmış bir varlıktan daha üstündü. Sonunda kibrine yenik düştü ve cennetten kovuldu. Kendi için hazırlanmış olan cehenneme sürgün edildi. Ama...
Diğerleri eve geri dönerken ben ve All onlardan ayrılıp ilk izleme nöbetini devraldık. Amber evinde olduğu süre içinde biz evinin tam karşısındaki kafede beklemeye karar verdik. Kapıdan içeri girdiğimizde duvarlardaki Yerli tarzı düzenleme dikkatimi çekti. Duvarlara büyük maske tablolar asılmış birka metrekarelik alana ahşap küçük masalar konulmuştu.
Amber'in evini rahatlıkla görebileceğimiz cam kenarında bir masaya geçtik. Kafe soluklanmalık küçük şirin bir yer olmasıyla birlikte rahatlatıcı bir havaya sahipti. Ya da sakinleşmemizi sağlayan şey kokusunu aldığım tütsüydü.
"Aç mısın?" diye sordu All ben hala dikkatli bir şekilde duvarları incelerken.
"Biraz."diye cevap verdim.
All sipariş vermek için garson kızı çağırdığında ben tuvalete gitmek için yanlarından ayrıldım. Elimi yüzümü yıkayıp tuvaletin kapısını açıp çıktığımda kasanın hemen yanındaki kanepenin üzerindeki duvarda uçlarında tüyler olan örümcek ağına benzer halkayı gördüm ve daha yakından bakmak için oraya doğru yürüdüm.
"Kötü rüyaları yakalayan bir düş kapanı." sesi duyduğum yere doğru baktığımda beyaz saçları iki örgü şeklinde yanlarına düşen yaşlı adamı gördüm. "Yatağın başucuna asılır. Kabusların gerçekleşmesini engeller ve uykunun huzurlu olmasını sağlar."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çok güzel."dedim. Mor be mavi tüyleri olan kapanı incelerken. Adam kasanın hemen altına doğru eğildi ve elime bir paket tutuşturdu.
"Bu nedir?"diye sordum.
"Bir armağan."dedi. Paketi açtığımda bir düş kapanı olduğunu gördüm. " Kötü rüyaların için."
Minnetlerimi sunup teşekkür ettim ve tekrar All'un yanına yöneldim.
"O elindeki de ne?"dedi All elindeki cheeseburgeri yemeğe başlamadan hemen önce.
"Bir düş kapanı."dedim gülümseyerek.
"O saçma örümcek ağına inanmıyorsun değil mi?"dedi dalga geçerek.
"Sadece çok hoşuma gitti."dedim ve benim için sipariş ettiği hamburgeri yemeğe başladım.
*********************************
"Bir saattir buradayız Amber'de bir hareketlenme olmadı." dedim sıkıntıyla.
"Beklemeliyiz." diye yanıtladı All. Tabi onun işine geliyordu bu durum. Geldiğinden beri hemen yanımızdaki masada oturan sarışın kızla bakışıyordu. Bir süre sonra kız elindeki küçük kağıdı All'un önüne bıraktı ve çıkışa doğru yöneldi. All kızın numarasını yazıp bıraktığı Terasa yazılı ismi gözüme sokarcasına uzattığında yüzümü çevirdim ve o sırada Amber'ın evinden çıktığını farkettim.
"All! Çabuk Amber evden çıktı." All hemen hesabı masanın üzerine bıraktı ve birlikte dışarı çıkıp Amber'ın peşinden yürümeye başladık. Aradaki mesafeyi takip edildiğini anlamaması açısından uzun tutuyorduk. Sahil kenarına yakın bir depoya girdi. All hemen diğerlerine Amber 'i takip ederek geldiğimiz büyük kayıkçı deposunu adresini verdi. Onlar gelene kadar mekanın etrafını kontrole başladık. Tam o sırada ağlama sesi yankılandı. Ve arkasından tiz bir çığlık.
