John sustu. All ise John'un ağzından dökülecek kelimeleri bekliyordu. Onun haklığını kanıtlayacak kelimeleri.
"Raven değilmiş." dedi John. All bu cümleden sonra sustu. Yüzüme dahi bakmadı. Ona yanıldığını söylemek ve Raven'ın yapmadığını yüzüne vurmak istedim. Ama daha fazla uzatmanın bir alemi yoktu. Raven'ın Barlas'a zarar vermemiş olması onun bana yaptıklarını haklı çıkarmayacaktı.
"Ben odam da olacağım." diyerek yürümeye başladı All."Barlas geldiğinde haber verin." yine arkasına bakmamıştı. Bizde onun arkasından birlik binasına yürümeye koyulduk. Tek kelime etmeden binaya girdik. Belinda odasına gideceğini söylerek ayrıldı. Bu kez John ve ben kalmıştık. John elini omuzuma yerleştirdi.
"İstersen Barlas'ı salonda bekleyebiliriz."
Ben cevap vermedim ve onun önünden yürüyerek ortak salona girdim. Kanepenin köşesine oturdum ve ellerimi önümde birleştirip parmaklarımla oynadım.
"Bu sessizliğinin sebebi Barlas'sa merak etme Kavin o gayet iyi." diye seslendi John tam yanımda yerini alırken.
"Sebep Raven." Sonra diğerleri gibi sadece Raven' ı düşündüğümü sanmaması için düzelttim konuşmamı "Barlas'a zarar verenin Raven mı olduğunu düşünüp durdum. Şükürler olsun değilmiş ama Raven neden böyle yapıyor?"
Oturdu yerde kıpırdadı John ve eğilip ellerini birleştirdi, gözleri ellerinde konuşmaya başladı.
"Ben de anlamıyorum Kavin. İnan senin bildiğinden daha fazlasını bilmiyorum." derin bir nefes çekti.
"Raven hep zor bir çocuktu. Barlas'la birlikte büyüttüm onları. Ama kendi dostlarından kimseye zarar verecek biri değildi." Yüzüne baktım."Ben onun dostu olmadım John. Bunu biliyorsun. O bana hep kötü davran..." Lafı bitirmeme izin vermedi john
"Ama sana zarar vermedi. Sadece yeni birine yani acemi birine alışması zordu o kadar." Ellerimi avucunun arasına aldı." Sana zarar vermek istediğine inanmıyorum." dedi diğerlerinin aksine o da inanmıyordu Raven'ın bana büyü yapabileceğine.
"Bende yaptığına inanmıyorum. Çünkü eğer bana zarar vermek isteseydi. O gece..." sustum. John'un birlikten ayrıldığımı bilmediği aklıma geldi. Dudağımı ısırdım.
" O gece ne Kavin? O gece derken neyi kastediyorsun?" Artık cümleye başlamıştım ve böyle bir durumda ona olayı anlatmalıydım.
"Biz Raven'la büyük bir kavga ettik. Ben de o sinirle birlikten ayrıldım ve şehre gittim. Eski hayatıma geri dönmek için." John'un yüzüme baktığına emindim ama ben onun aksine parmak boğumlarımı inceliyordum."Peki geri nasıl döndün? Ya başına bir şey gelseydi?" diye sesini yükseltti John ama bağırmıyordu. Kızdığını belli ediyordu sadece.
"Raven beni giderken görmüş ve Barlas'ı da yanına alıp beni bulmak için şehre geldi. Ve beni bulup tekrar birliğe getirdiler. Ayrıca O gece, gece yürüyen beni öldürmek üzereydi. Raven beni onun elinden kurtardı." dedim derin bir nefes verdim.
"Gece yürüyen ha! İyi ki Raven seni görmüşte gelip bulmuşlar." dedi bir öncekine nazaran sakindi sesi. Yüzüne doğru baktım.
"Ben de bunu diyorum. Eğer Raven bana zarar vermek istiyorsa. Neden o gece beni bulmak için geldi. Sence de saçma değil mi? Ben zaten onlar gelmese ölecektim. Ya da siz beni bulmayın diye saklanacaktım. O da benden kurtulmuş olacaktı. Kendini riske atmadan."
"Haklısın." dedi John. "Eğer senden kurtulmak istiyor olsaydı seni görmezden gelirdi ve bizde hiç birşeyden habersiz senin gittiğini düşünürdük."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHAFIZLAR Cehennem Lordu
FantasiTanrı'nın en sevdiği Lucifer diğer melekler gibi insanın önünde diz çökmedi. Ona göre kendisi topraktan yaratılmış bir varlıktan daha üstündü. Sonunda kibrine yenik düştü ve cennetten kovuldu. Kendi için hazırlanmış olan cehenneme sürgün edildi. Ama...