Eymen Bey

4K 180 4
                                    

YORUM VE VOTELERİ UNUTMAYIN CANLARIM

Sana o kadar yapma, beni bir başıma bırakma dedim. Benim için en kötü şey bir dostumun, kardeşimin bana sırtını çevirmesidir. Ben o gün senin sırtını görünce ayağımda ki betonun kaydığını hissettim. Kalbimde beraber kurduğumuz binaların tek tek yıkıldığını gördüm. Ağladım zırladım, bağırdım çağırdım hatta benden beklenmeyecek şekilde sana küfürler bile ettim. Ama ne oldu? Bir egoist, bir bencil gibi gittin ama biliyor musun? Buna rağmen sana kızmamaya çalışıyorum. Seni o hale getiren adama kızıyorum. Öfkemin büyük bir kısmı o adını dahi ağzıma almak istemediğim şahısa aittir. Yine de bırakman gerekmezdi be! Ya da belki senin hissettiklerini hissedemediğimden böyle konuşuyorumdur. Belki sen haklıydın, gitmen gerekiyordu. İçindeki zehrin seni ele geçirip öldürmesine izin vererek beni yarı yolda bıraktın. Beni önce yavaş yavaş sonra bir anda bırakıp gittin. 

Kadının yüreği acısını daha fazla kelimelere dökmeye el vermemişti. Daralacak, kendi nefesinde boğulacak gibi hissediyordu. Gözleri içine toz kaçmışcasına acıyor ve yaşarmaya yüz tutuyordu. Kalem avucu arasında kanatlanıp özgürlüğüne uçarken ruhunun da üzerinde olmasını ne çok isterdi. Kulağında hep aynı ses, aynı tını, GİT diye haykırışlar... Gözlerinde hüzün, acizlik, çaresizlik vardı. Bir insanın kulağı duyuyorken, gözleri görüyorken nasıl kör ve sağır olabiliyordu? Kadın hem sağır hem de kördü. Yıllar önce iki yetisini de kaybetmişti. Kulağında hep aynı tını, gözlerinde hep aynı tanıdık karanlık hakim sürmekteydi. Dışarıdan aşk acısı çekiyor gibi görünebilirdi ama o hep beraber olduğu yegane kardeşini, annesini, babasını yitirmişti. İçindeki o kocaman yara onlara aitti.Gün geçtikçe büyüye, pıhtılaşmayan, kabul bağlamayan bir yara... Onun tsunamisinden sağ kurtulan tek gemi, ruhuna erişebilen yegane ruh... Böyle bir duyguya illa aşk mı denir? Hayır, dostluk aşktan daha üstün bir duygu ve dünya üzerinde bulunması en zor şey! Aşk neydi ki?

 Bu düşüncelerden silkinmek ister gibi kendini oturduğu yerde hafifçe salladı. Etrafına baktı. Küçük fakat ferah, huzur verici ve en önemlisi aydınlık bir oda da bulunuyordu. Aslında en çok buna ihtiyacı varmış. Işığa, aydınlığa; onu kendi kendini attığı uçsuz bucaksız karanlık kuyudan çıkarmalarına. Belki bu oda uzakta görünen küçük bir ışıktır. Belki kapadığı kitabı tekrar açacak bir başlangıçtır. Kim bilir belki de onu en dibe atacak kopkoyu bir karanlıktır. Ayağa kalkarken üzerindeki gri atleti çekiştirdi. Arka kapılardan birinin odasına uzanması hoşuna gitmişti. Burada geçirdiği bir hafta boyunca her gece dışarı çıkıp gökyüzünün o muazzam ışıltısını izliyordu. O arada etrafı da kolaçan ediyordu. Seymen Bey denen o adam dur durak bilmeden iş yerinde koşuşturuyordu. Kadına göre sempatik, samimi, eğlenceli bir yapısı vardı adamın. İş yerinde birine bağırsa daha karşı tarafta olumsuz bir tepki oluşmuyordu. Kendini çalışanlara iyi olarak enjekte etmişti ancak bu iyi görüntüsünü suistimal edecek kişi karşısında şuan ki halinin tam tersi olabiliyordu. Her ne kadar bu samimi ortam kadının alışık olmadığı bir durum olsa da hoşuna gitmişti. Hiç alışık olmadığı bir şey gibilerdi. Aile gibi... 

Kadın Seymen Bey'i tanıdığında beri insanlara bir kez üstten baktığını görmemişti. Yerine göre uygun davranıyor, konuşuyor, oturuyordu. Bu kadının çok hoşuna gidiyordu. Her daim yanında olduğu için adamı açıkca gözlemleme fırsatı buluyordu. Mesela bir şeyi beğenmediği halde sözlerle ifade etmezse bile yaptığı küçük bir hareket onu ele veriyordu. Alt dudağının kenarını ısırıyordu ve bu huyunu onun gibi kimse de farkında değildi. İş yerinde ondan üç dört yaş büyük fotoğrafçı Haluk Bey ile daha çok takılıyordu. Şuana da kadın Ertel ailesinin üyesinden kimseyle karşılaşmamıştı. Babasıyla sık sık telefonla görüşüyordu. Asu adında bir kız kardeşi olduğunu biliyordu. Birde Eymen denen bir adamla iş hakkında durmadan telefonda tartışıyordu. Sakin olduğu zamanlarda ona abi  diyordu. Sesi ne zaman yükselse Eymen diyordu. Şu ana kadar sadece o Eymen denen adamla konuştuğun da ters yüzünü görüyordu ama yine de o tatlılığını hiç kaybetmiyordu.

Küçük Bir KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin