Dinleme Cihazları

3.1K 165 5
                                    


Medya da karakterlerimiz bulunmaktadır. 

YORUM VE VOTELERİ EKSİK ETMEYİN <3

Sedef bu kadının burada olmasına anlam veremiyordu ve tabi Seymen'in koruması olmasına da. Sorular kafasında bir o yana bir bu yana sallanıp dururken koruma elini eli arasında çekmiş, saçını hafifçe kaşırken tek kaşını havaya kaldırarak yakalanmanın verdiği heyecanla ne diyeceğini bilmiyordu. Sedef'in bakışları manasızca kadında gezerken, Seymen'in bakışlarında hafif bir şaşkınlık vardı. Eymen elini nişanlısının ince beline atarken:

"Tanıyor musun Canan'ı?" diye sordu. Kadın şaşkınlıkla nişanlısına dönerek:

"İnanmıyorum hayatım. Hatırlamadın mı? Oysa hiç unutmayacağını söylüyordun." deyince nişanlısı yüzünü Canan'a çevirdi. Yüzünde ben masumum diyen bir ifade olsa da gözlerindeki o küçük parıltı da ben büyük suçluyum sesleri duyulurdu. Genç kadının yüzünden ayrılıp kıyafetlerine baktı. Ve o an unuttuğu o hatıralar birer birer gözlerinin önüne geldi. Geldikçe öfkesi zeytinyağı gibi su üstüne çıkıyordu. 

"Sen?"

Canan yakalanmanın verdiği huzursuzlukla gerildi. Belki bu adam onu bu sefer karakola götürmeyi başaracaktı. Tabi kadın buna izin verirse... Adamın yüzünde hafif bir şaşkınlık parıldasa da eski ifadesine hızlıca geri dönüş yapmıştı. Canan bu kısa duygu değişiminden adamın onu hatırladığını anlayarak beyaz bayrak salladı. 

"Evet, o bendim. O gün için gerçekten çok üz..." sözünü yanında duran sırık bir adam:

"Seymen Bey?" diyerek kesmişti.

Seymen bu konuşmaya Fransız kalmış, konuyu kendi çözmeye çabalasa da bu kısa konuşmalardan hiç bir şey anlayamıyordu. Ne yani bunlar tanışıyorlar mıydı diye geçirdi içinden.Onu bu Fransız konuşmalarından sıska çalışan kurtarmıştı. Ona minnetle dönerek:

"Efendim?"

"Babanız sizi çalışma odasında bekliyor."

"Tamam, hemen geliyoruz. Hadi daha sonra konuşuruz bu konuyu. Şimdi içeri geçelim." Hep beraber içeri geçerlerken genç kadın işi gereği dışarıda kalmıştı. Gerek Seymen'i gerek tüm ailesini tehlikelerden koruyordu. Bu evde kural buydu; her ne kadar kişisel koruma olsa da bu eve gelince diğer korumalar gibi dışarıdaydı. Ertel ailesinin büyüğü geleneklerine bağlı bir adamdı. Sıcak aile ortamında buz gibi bakışlarıyla takım elbiseli adamların olmasını istemiyordu. Kadın kendisinin bir istisna olabileceğini düşünmüştü ne de olsa özel korumaydı. Ayrıca takım elbiseli falan da değildi. Fakat düşündüğü gibi olmadı ve aile reisi tarafından tatlı dille kapı dışarı edilmişti. Şimdi de hiç ummadığı kişilerle tekrar karşılaşmıştı ve bu sefer sert dille kovulacağına emin olduğu için kendini hazırlamaya çalışıyordu. 

Ayakta öylece dikilmekten yorulmuş ayaklarını hareket ettirmek için evin arkasına doğru yürümeye başladı. Bir yandan da saçını sertçe kaşıyarak:

"Ah, ne güzel adamla birbirimizi hatırlamıyorduk. Ne diye hatırladı ki o süslü kadın." diye mırıldanıyordu. Aslında ne kadının ne de adamın suçu vardı. O da farkındaydı suçun kendisinde olduğunun. Bahçesine girecek başka bir ev bulabilirdi. Kaçarken adamın suratına tekme atmayabilirdi. Saçını yolarcasına karıştırdı. Önünde ona engel olan küçük taşa bir tekme savurup o küçük engelden kurtuldu. Tam bir adım daha atacakken kulakları gelen seslerle şaha kalktı adeta. Hızla sırtını duvara dayayıp duvar bitişine doğru sessizce yürüdü. Duyulan seslere kulak kabarttı. 

Küçük Bir KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin