GECİKMEDEN DOLAYI SİZLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM SEVGİLİ OKURLARIM... YENİ BİR BÖLÜMLE TEKRAR KARŞINIZDAYIM. İYİ OKUMALAR <3
MEDYA: Eymen ve Canan
Kadın onun gözünde felaket tellallahı gibi duruyordu. Sokak serserisi gibiydi ki adamın gözünde zaten görünüyordu. Yine de kadına dönüp:
"Bu seferlik öyle olsun ama sadece bu seferlik. Bir hatanı gördüğüm an kendini polisin yanında bulursun, anladın mı?" demişti.
Genç kız bu olaydan tek bir sıyrık bile almadığı için şükür duaları ediyordu. Kendini dört duvar arasında görebilirdi. Neyse ki adam insafa gelmiş onu bilmeden de kurtarmıştı.
"Bundan emin olabilirsiniz, bayım. Şimdi izin verirseniz patronumun yanında olmam lazım." Adam hafifçe başını eğerek kadına gitmesi için izin vermişti. Genç kadının içindeki çocuk hoplaya zıplaya koşarken kadın sakince eve doğru yürümeye başladı. Büyük bir beladan kolayca sıyrılmıştı. Ama yaptığı bu cesaret gösterisi onu dört duvar arasına tıkabilirdi. Neyse ki öyle bir konu söz konusu olmamıştı.
Evin önüne yaklaştığında Seymen Bey'in arabaya binen babasına kapıyı kapattığını gördü. Şoför koltuğunda Abdullah Efendi yerine genç bir çalışan oturmaktaydı. Kadın Seymen'e yaklaştığında araba hareket etmiş yanlarından uzaklaşmıştı. Yanına gelen korumasını fark eden Seymen tebessümle kadına döndü.
"İyi işti! Aferin. Hadi bizde ofise gidelim. Babam başka güne erteledi toplantıyı. Ah! Abi, sende bizimle gelecek misin? " Yanlarında duran Eymen ellerini kabanının cebine koymuştu. Havalar gittikçe soğuyordu. Soğuk rüzgarlar etrafta kol geziyordu. Bu yüzden elini cebinden çıkarması zor oluyordu.
"Sedef'e bakıp geleceğim hemen. Acelen yoksa biraz bekleteceğim."
"Hayır, yok. Biz bekliyoruz burada."
Eymen eve doğru yürürken Seymen sırtını kapının yanındaki kolona dayayarak sırtı ona dönük olan korumasına baktı. Yaşına rağmen oldukça zeki bir kızdı. Burada olacağına gidip ders çalışmalıydı. Ait olduğu yer ne burasıydı ne de dövüş yerleriydi. Hem ailesi yok muydu bu kızın? Aklına Sedef'in kızla karşılaştıktan sonraki ifadesi geldi. Peki, onlar nereden, nasıl tanışıyorlardı? Madem abisi kızla daha önce karşılaşmıştı neden tanımıyormuş gibi yapmıştı? Peki, ya Canan? Kollarını göğsünde birbirine kenetleyip:
"Söylesene Canan, Sedef ve abimi nereden tanıyorsun?" diye sordu.
Canan bu soruyla omzunun üstünden adama baktı. Adamın gözlerinde kocaman bir merak parıltısı vardı. Kadının gözleri kamaşıyordu adeta. Artık tanınmıştı bir kere, yapabilecek hiç bir şey kalmamıştı.
"Şans eseri bir kez karşılaştık. Çok kısa bir karşılaşmaydı. Bu yüzden abinizi tanıyamadım. Sedef Hanımın oldukça kuvvetli bir hafızası varmış." Seymen:
"Anladım." derken sırtını dayadığı duvardan doğrulup kızın yanına yanaştı. Kadının kulağına doğru eğilerek:
"Ama söylemek gerekirse bu karşılaşmadan abim hiç hoşnut olmadı ve tabi sende." Dik durup kadının asık suratına karşı gülümsedi. "Yanılıyor muyum yoksa?" Kız ağzını açıp cevap verecekken Eymen'in:
"Gidelim." diyen sesi yankılandı. Kadın omzunun üzerinden arkaya hemen göz atıp bakışlarını hala ondan ayırmayan patronuna çevirdi. Boyu yetmediği için kulağı yerine adamın yanına yaklaştı. Gözleri bir kez daha onlara yanaşmakta olan Eymen'e döndü. Tekrar patronuna dönerken yüzüne alaylı bir gülümseme ekleyerek:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bir Kadın
RomanceTrajik bir olay bir hayatı soldururken iki hayatı yaşanılmaz kıldı. Ve beraberinde duygular kalbe mühürlendi. Aşk bir insan için biterken, bir diğeri için yeni başlıyordu. Küçük bir kadın, büyük bir AŞK! Adam bir adım için her şeye hazırken, kadın t...