Koray!

1.5K 92 3
                                    

Okuldan herkese selamlar canlarımm :D 

Bugün okulda hemen bir bölüm yazıp yayınlıyorum. Herkese iyi okumalar. Oy ve yorumları unutmayalımmm. Seviliyorsunuzz canlarımm :))

Canan, içinde bulunduğu duruma anlam veremiyordu. Bir rüzgar sertçe esip onu havada savurmuş ve öylece bırakıp gitmiş gibiydi. Dudağını örten dudağının etkisini garip bir şekilde bedeninin her santiminde hissediyor, ayaklarının onu daha fazla taşıyamayacağını düşünüyordu. Karşısında kedisinden yaşça büyük bu koca adamın derdi neydi böyle? O, nişanlı bir işverenken kendisi sıradan bir çalışandı. Bu yaptığı tamamen manasızken bir o kadar da saçmaydı. Yine de alt dudağını tesiri altına alan bu adamdan içten içe, kendine kızarak etkilenmişti ya da sadece bu ilk öpücüğünden. 

Bir türlü üzerinden alamadığı o koca cüsse yavaşça geri çekilirken genç kızın kalbi ağzında atıyor, nefesleri birbirine karışıyordu. Sert ve keskin bakışlarıyla elini havaya kaldırıp adama vuracakken gözleri kendinden geçmiş gibi duran kapalı gözlerle karşı karşıya gelince eli havada asılı kalmıştı. Adam bu öpücükten etkilenmiş miydi yani? Biri tüm olan biteni en ince ayrıntısına kadar genç kıza anlatmasa genç kız delirecekti. Durduk yere, ortada hiç bir şey yokken ilk öpücüğünün alınmasının nedenini bilmeye hakkı vardı.

Biri yüreğini söküp almışcasına kendini boşlukta hissediyordu, genç adam. Bu tuhaf hissin ne olduğunu öğrenmişti fakat öğrenmesi daha çok yakmıştı canını. Bu olmamalıydı diye içinden sayıklarken gözlerini açıp şaşkın bir şekilde eli hava da olan küçük kıza baktı. Onu kendine çekmeyi nasıl başarmıştı bu küçük kız? Peki ya o bu çekime nasıl tepkisiz kalmıştı? Oysa kendisi toy sayılamayacak kadar tecrübeliydi ve nişanlıydı. O, Sedef'i sevdiğini sanırken bu öptüğü küçük kızdan nasıl da etkilenebiliyordu. Bedenini de, ruhunu da sömürüyordu bu küçük kız. Bu olmamalıydı! Küçük, toy bir kıza aşık olmamalıydı. Ve üstelik bu kızı kardeşi seviyorken asla olmazdı. Tam dudaklarını aralayıp konuşacakken yanağına sertçe değen elle dudakları kapanmış, başı yana düşmüştü. Yanağında oluşan ısı yüreğini de talan ederken dönüp kıza baktı.

"Se...sen ne yaptığını sanıyorsun, bayım?" diye öfkeyle sıktığı dişleri arasından konuştu.

Eymen, ne yapıyordu? Genç adam bilmediği bir soruya nasıl cevap verebilirdi ki? O bile bilmiyordu ne yaptığını, ne yapması gerektiğini. Küçük bir hoşlantı dedi içinden. Evet, bu sadece küçük bir hoşlantı. Tanrım! Hayır, bu küçük bir hoşlantı olamayacak kadar garip bir duygu. 

"Be...ben özür dilerim."

"Özür mü? Özür mü diliyorsunuz? Lanet olsun! İlk öpücüğümü patronumun abisi, benden neredeyse on yaş büyük bir adam aldı. Üstelik nişanlı! İnanamıyorum." diyen genç kız elini saçlarına geçirip kendi kendine konuşurken dedikleri genç adamın yakasından tutup sertçe sarsmıştı. Bunlar genç adam zaten biliyordu fakat duymak daha acı yapmıştı gerçekleri. Daha imkansız geliyordu gözüne. Zaten olmayacaktı! Şimdi hiç olmayacak gibi geliyordu. 

Kapının hızla açılmasıyla iki göz birbirinden ayrılıp kapıya dönmüştü. Kapı duvara çarpıp tekrar yerine gelecekken Seymen eliyle durdurmuştu.

"Abi?" diye nefes nefese konuşurken genç kızla beraber genç adamda telaşa girmişti.

"Ne oluyor, Seymen?"

"Abi, Koray! Koray adamlarıyla ajansa girmiş." deyince Eymen ağzında sert bir küfür gevelerken hızla dışarı çıktı. Arkasından gelen sert adımlarla kardeşinin ve genç kızında peşinden geldiğini anlayabiliyordu. Evden çıkıp arabasına giderken korumalar da hemen diğer arabaya doluşmuşlardı. Canan'ın ileriye doğru yürüdüğünü görünce:

Küçük Bir KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin