Giriş

56.4K 1.2K 161
                                    

"Mertun Koleji,

Bambaşka bir yer. Hayatımın dönüm noktasıydı. Farklı insanlar, farklı hayatlar, birbirlerini ezip çiğneyen gruplar, kavga eden öğrenciler...
Yepyeni bir başlangıcımdı orası benim. Aynı zamanda kaçınılmaz bir sonum. Orası öyle bir yerdi ki...

Cennet görünümlü cehennem-"

"Yok ebenin-"

"Şşş, küfür yok devam et Beril."

Imm, ben Beril. Tam olarak 17 yaşındayım diyebiliriz. Mertuna Koleji öğrencisi olarak işe başlad-
Off! Edebiyatçının verdiği ödev yüzünden 1 haftadır uyku uyumuyordum. Verdiği ödev 15 yıl sonra ünlü olup verdiğimiz ropörtajda okulumuzu anlatmaktı. Hayır yani nerden buluyor böyle fikirleri anlamıyorum. Zaten gelmişsin 60 yaşına güzelce yat dinlen. Git emekli ol.

"Devam edecek misin Beril ?"

Selin'in konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp devam etmeye çalıştım.

"Orası öyle bir- Ya of olmuyor ya!"

Mızıldanarak Can'ın yanına oturdum.

"Bence biraz sabırlı olmalısın. En büyük başarılar-"

Anlaşılan Can yine hayat dersi vermeye başlamıştı ki Çağlar araya girdi.

"Dur dur neydi? Ord. Prof. Dr. Can Serin."

Hepimiz haykırarak gülerken Can tuhaf bakışlarını bize atıyordu.

"Benim esprilerim bile daha komikti."

"Aman aman sakın. Neyse benim çıkmam lazım."

"Nereye gidiyorsun?" diye sordum Çağlar'a. Fazla dışarı çıkmazdı.

"İşim var?"

"Ne işi?"

"Elişi. Allah'ım ya iş işte."

Çağlar'ın yaptığı espriye hunharca gülen Can'ı geride bırakıp Çağan'ın yanına gittim.

"Yine Eren'lere bulaşmayacaksın dimi ?"

Çağan gözlerini kaçırarak sorumu cevapladı.

"Hayır."

"Konuşurken yüzüme bak."

Elimle çenesini tutup yüzüme doğru çevirdim. Ve son derece sinirli ses tonumla konuştum.

"Onlarla bidaha kavga etmeyeceksin. Söz verdin."

Çağan geri çekilip kabanını askıdan aldı ve üzerine geçirdi.

"Onların yanına gitmiyorum Beril. Küçük bir işim var sadece, akşama dönerim."

Son bir kez bana bakarak kapıyı açıp sessizce dışarı çıktı.

********

Eren'den

"Kiminle gideceksin Eren ?"

"Tek."

Tabikide tek gidecektim. Onu kendim de yere serebilirdim. Kimseye ihtiyacım yoktu.

"Gelsem iyi olur aslın-"

"Hayır Kerem, tek gideceğim. Ve sen burada kalıp kızlara göz kulak olacaksın."

"Bizim bir bakıcıya ihtiyacımız yok."

Sesin çıktığı yöne baktığımda karşımda -konuşan- Ecem ve Gamze belirdi.

"Seni gerçekten anlamıyorum Eren. Çağlar'la kavga etmeye gidiyorsun. Hemde sırf bir kız-"

"Ecem, yeter artık."

Uyarıcı ses tonumla Ecem'e karşılık verdim. Ne alıp veremediği vardı bu kızla. Evet, Beril'i seviyordum ve bu kimseyi ilgilendirmezdi. Doğru, ona karşı çok büyük hatalarım oldu, geri dönülmez hatalardı hepsi. Ama ben yine de onu geri kazanmak istiyordum. Sadece önümde Çağlar engeli vardı. Beril, Çağlar'ın dediklerini fazlasıyla önemsiyordu. Çok eskiden beri arkadaşlardı. Ama ne olursa olsun vazgeçmeyecektim.

"Gece geç kalma o zaman. Endişelenmeyelim."

Bizi izleyen Gamze sessizliğini bozmuştu. Kötü kişi görünümüne rağmen aramızda en temiz kalplimizdi. Onu ayrı bir seviyordum.
Yüzünü ellerimin içine alıp yumuşak ses tonumla konuştum.

"Endişelenmenize gerek yok Gamze, belki gece gelemeyebilirim. Ama yarın sabah söz okuldayım."

Ona sıkıca sarıldıktan sonra kapıyı açtım. Son kez arkama baktığımda Kerem'in ağzının açıldığını gördüm.

"Hayır Kerem, yalnız gideceğim."

Evettt arkadaşlar yepyeni bir hikayeyle karşınızdayım. İnşallah beğenirsiniz. Sizi çok seviyoreee.

MERTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin