21. Bölüm

4.6K 259 41
                                    

"Sırf o gülüyor diye güler mi bir insan?"

*****

"Ya kızım yine mi sen?"

Derin miydin Deniz mi? Karşımda bir gece yarısı rastladığım kız duruyordu. Bana attığı tekmeyi hatırlarak kaşlarımı çattım.

"Seninle bir daha karşılaşmamamız gerektiğini söylemiştim."

Ellerimi belime koyup alaycı bir şekilde güldüm.

"Dünya küçük işte güzelim. İnsan sevmediği insanlarla mutlaka yüzyüze geliyor."

Sevmediği kelimesini özel olarak vurgulamıştım. Hayatımda Ayça'dan sonra ilk defa bir kıza gıcık olmaya başlamıştım. Bilirsiniz genelde kızları severim.

"Çocuk çocuk cümleler kuruyorsun karşımda. Çocuk olduğun parka gelmenden belli zaten."

"Sen şuan podyumda mankenlik yapıyorsun sanki diyene bak."

Kaşlarını çattığında küçük bir kahkaha attım. Bu kızı sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.

"Sen şimdi görür-"

Tam değerlime tekme atacağı sırada bacağını tutup kendime çektim. Fazlasıyla egzotik bir şekilde duruyorduk.

"Yemezler canım yemezler."

"Bacağımı bırakmazsan elini bi tarafına sokarım senin."

Daha çok kendime yaklaştırıp güldüm. Hayal dünyasında yaşıyordu bu kız.

"Dene bi istersen- ahh"

Kafama ağır darbe yememle kızı bırakıp yere düştüm. Kızda benim bırakmamla yere düşerken bana vuran kadına şaşkınca bakıyordu.

"Tüh terbiyesizler, ne yapıyorsunuz çocukların içinde?!"

Konuşan kadına baktığımda az önceki nine olduğunu anladım ve geri geri sürünmeye başladım.

"Nine sen yanlış anladın."

"Sus terbiyesiz, şimdi görürsünüz siz."

Demirden yapıldığını kafamda hissettiğim bastonunu havaya kaldırdığında hızla ayağa kalktım. Kız hala şaşkın bir biçimde bana bakarken elinden tuttuğum gibi onu da peşimden sürükledim. İşte şeytan diyor ki bırak dayak yesin ama, neyse. Kadına şiddete hayır. Ama nine erkeğede yaa!!

*****

"Tamam yeter artık!"

Kızdan duyduğum sesle köşeyi dönüp kızın elini bıraktım ve durup duvara yaslandım. Yaşlı maşlı demeyin iyi koşuyordu nine. Böyle giderse maratona bile katılabilirdi.

Kıza dönüp baktığımda dizlerine eğilmiş derin nefesler alıp veriyordu. Onu izlediğimi fark etmiş olmalı ki hızla doğruldu ve yüzüme bakmaya başladı.

"Hayatını kurtardım."

"Bende kaçabilirdim."

"Önemli değil canım."

Başımı sallayarak arkamı dönüp yürümeye başladım. Tabiiki de teşekkür etmeyecekti.

"Hey!"

Sesi duymamla duraksadım. Hatasını anlayıp özür dilemesini bekledim. Filmlerdeki gibi arkama bakmadan gidecektim sonra. Hep yapmak istediğim şey.

"Başın kanıyor."

Hay sıçay-  Ne, başım mı kanıyor? Elimi başıma götürdüğümde elime sıvı bir şeyin gelmesiyle donakaldım.

MERTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin