28. Bölüm

3.6K 134 42
                                    



"Dostlar yalan söyler Çağlar?"

"Yanılıyorsun baba! Ben arkadaşlarımı seviyorum, onlara güveniyorum."

"Herkes birgün yalan söyler evlat, herkes birgün birbirini aldatır. Daha 15 yaşındasın."

"15 Yaşında olmam hiçbir şeyi değiştirmez, insanlar birbirine güvenebilirler her yaşta!"

"Çok gençsin evlat, çok gençsin."

*****

Selin

"İçecek bir şeyler ister misin?"

Karşımda duran adını bilmediğim dövmeli çocuk bana bakıp gülümsedi. Kim olduğunu çok merak ediyordum fakat ismini Çağlar gelene kadar söylememekte ısrarcıydı. Tek söylediği şey Çağlar'ın bir yakını olduğuydu. Fakat ben kuzeni olmadığını biliyordum, emin olun akraba olsa da bilirdim.

"Teşekkür ederim, içmeyeceğim."

Kafamı salladım ve kulağıma fısıldayan Kerem'e döndüm.

"Gerçekten bir yabancıyı eve mi davet ettin?"

Göz devirerek aynı şeyleri söylemeye devam ettim. Dövmeliyi eve aldığımdan beri aynı şeyleri söyleyip duruyordu.

"Daha kaç kere söylememi istiyorsun Kerem?! O yabancı değil, Çağlar'ın bir arkadaşı."

"Bundan ne kadar eminiz ki?"

Tam Kerem'e çenesini kapatması gerektiğini söyleyecektim ki salona Can girdi. Bir süre karşısında oturan çocuğa baktı ve kafasını salladı.

"Sizi bir yerden tanıyor muyum?"

Çocuk gülümseyip -biraz da şaşırmıştı tabi- cevapladı. "Sanmıyorum."

Can tekrar kafasını salladı ve mutfağa doğru ilerledi. Ne bekliyordunuz ki, Can böyle şeyleri dert etmezdi. Onun için yeni insanlarla tanışmak her zaman çekici gelirdi. Aramızda en fazla arkadaşa o sahipti. Ve bu yüzden de başını en çok belaya sokan o olurdu.
Birkaç dakika sonra elinde cips paketiyle mutfaktan çıkıp çocuğunun yanına oturdu.

"İzlediğim dizideki karaktere çok benziyorsun dostum."

Can'ın bu yakınlığından rahatsız olacağını düşünmüştüm fakat dövmeli tam tersi rahatlamış gibiydi.

"Oyunculuk konusunda pek iyi değilimdir."

Karşımda sırıtıp duran çocuk karşısında bende sırıttım. Tabi bunu yapmamla koluma dirsek yemem bir olmuştu. Kerem'e bakıp kaşlarımı çattım."Ne yapıyorsun ya?"

"Kendine gel istersen?"

O da ciddi gibi duruyordu fakat şu an onunla uğraşacak halde değildim. Tekrar gözlerimi çocuğa çevirdim.

"Bizden büyük duruyorsun, sahi senin burada ne işin var?"

"Çağlar'ın bir arkadaşıyım. Burada oturduğu söylendi ama..."

Çocuk tek kaşını kaldırarak gözlerini bana çevirdi. Tam olaya müdahale edecektim ki Can aramıza atlayıp gevşek bir tavırla çocuğun dikkatini üzerimden çekti.

"Genelde sinsidir ama bu konuda yalan söylemiyor."

Can'ın beni kastederek dediklerine sinirlenirken bir şeyler söylemek için ağzımı açtım. Fakat ne zamanlamadır ki kapı çaldı. Ben Can'a ölümcül bakışlarımı yollarken o bunu umursamıyormuş gibi cips yemeye devam etti. O sırada Kerem kapıyı açmaya gitmişti ve içeri Çağlar girdi. Ortam bir anda sessizliğe büründü ve bunu bozmak için konuşma gereği duydum.

MERTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin