11. Bölüm

7.2K 360 53
                                    

Selin

Okuldan çıktığımızda herkes evine dağılmaya başladı. Saat 9'da Mete'nin mekanında (!) buluşacaktık. Normalde oraya gitmek zorunda değilim. Ama işte şimdi bilirsiniz evde yalnız falan oturunca insanında canı sıkılır. Yoksa adım bile atmam yani. Zaten onunla en son görüştüğümüzde kavga etmiştik ve ben galiba çocuğa biraz atarlanmıştım. Kavgamızın nedeni skypeden beni aramasıydı. Bazen kendime hakim olamıyordum gerçekten. Sadece arkadaş olmak maksadıyla aramıştı. Ben neler düşünmüştüm. Onunla bugün kesin aramı düzeltmem gerekiyordu. Zaten babamında ortağının oğlu olduğuna göre sık sık karşılaşmamız an meselesi.

Kafamdaki düşünceleri atıp Beril'in açtığı kapıdan içeri girdim. Çantamı bir tarafa savururken bulduğum ilk yere yayıldım.

"Allah'ım yeter artık, okumak çok zor."

"Aynı fikirdeyim kanks."

Can'ın karşımdaki koltuğa çökmesiyle yere düşmesi bir olmuştu. Yüzünü buruşturarak doğrulduğunda ona gülüyordum. Beril'e baktığımda gözleri belirli bir noktaya dalmış sandalyede oturuyordu. Ayağa kalkıp yanına gittiğimde bile beni farketmeyince hafifçe (!) dürttüm. Hızla gözlerini bana çevirdiğinde yüzündeki ifadenin pek iyi olmadığını anladım. Ben Beril'in karşısındaki sandalyeyi çekip oturduğumda Can'da yanımıza gelmişti.

"Beril, sen iyi misin? Okulda da bir değişiktin."

Can ile birlikte Beril'e odaklanırken o kafası karışmış gibi başını salladı.

"Yok bir şey, sınavlar yaklaşıyor ya ondan."

Kalkmaya yeltendiği sırada Can onu kollarından tutup yerine oturttu. Salak falan ama konu biz olunca Can'da ciddi olabiliyor.

"Yeme bizi, hadi anlat Eren'le mi kavga ettiniz ?"

Beril oflayarak iç geçirdiğinde dikkatle onu izliyorduk.

"Beril anlat ne oldu?"

"Aslında pek bir şey olmadı."

Beril üzgün gözleriyle bize bakarken konuşmakta zorlanıyor gibiydi.

"Bugün Çağlar ve Ecem'e gözüm takıldı. Onlara dikkatlice bakıyordum. Sonra birden Eren bana bakıp okula girdi."

Can ile birbirimize bakıp olayı çözmeye çalışıyorduk. En sonumda dayanamayarak konuştum.

"Ee ne var bunda?"

"Şey..."

Gözlerini kaçırdığında bir bokluk olduğunu anlamam kısa sürmemişti.

"Ney?"

"Ya biz arabada Eren'le Gamze'nin yanına geliyorduk. Sonra bir soğukluk oldu aramızda. Bende Eren'e sarıldım."

Derin nefes alıp devam etti.

"Sonra onu çok sevdiğimi söyledim. Sonra salak gibi sadece dedim. Üstüne de bu olay olunca."

Olay şimdi anlaşılmıştı. Eren Beril'i Çağlar'dan kıskanmıştı.

"Ya saçmalama kanka, Eren öyle bir şey yapmaz."

"Aynen yani Çağlar'dan kıskanmaz yani."

Beril oflayarak ayağa kalktı.

"Sorun Eren değil."

Beril'i izlerken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Sorun benim. Gözüm durmadan Çağlar'a takılıp duruyor. Kafam karışıyor."

MERTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin