MERTUN

12. Bölüm

Medya: Mete'nin söylediği şarkı

Selin

Şarkının giriş kısmını duyduğumda derin nefes alarak hangi şarkı olduğunu anlamaya çalışıyordum. Daha önceden bu şarkıyı dinlemediğime kanaat getirerek Mete'ye odaklanmaya başladım. Elleriyle ritimi nazikçe gitarda atarken hiç olmadığı kadar iyi duruyordu karşımda. Etraf kalabalıklaşmıştı ve bende sahnenin tam karşısına geçmiştim.

Mete gerçekten çok iyi çalıyordu o yüzden etrafın bu kadar kalabalık olmasına şaşmıyordum. Mete'ye dikkat kesildiğimde hafifçe öksürerek mikrafonunu ayarladı. Gitarında attığı ritmi kesti.

"Evet arkadaşlar, bir geceye daha merhaba diyelim."

Etrafta alkışlar yükselirken onu yiyecekmiş gibi bakan kızlara kaydı gözüm. Yellozlar.

"Bugün benim prensesimin doğum günü. İyiki doğdun küçük prenses."

Herkes Peri'ye yöneldi ve doğum günü şarkısını söylemeye başladılar. Sonunda Mete tekrar mikrafona konuştu.

"Bunun yanında bugün çok özel bir misafirim var."

Eliyle beni göstererek etraftaki insanların bana bakmasını sağlarken, utançtan yerin dibine girebilirdim. Özel konuk olduğumu söylemişti ve etraftan uğultular yükseldi. Ben utancımdan yüzümü kaldırmaya cesaret edemeden konuşmasına devam etti.

"İlk şarkımı ona armağan ediyorum."

Ben zar zor yüzümü kaldırıp Mete'ye baktığımda o da bunu bekliyormuş gibi az önce attığı ritmin aynısını atıp şarkıya girdi. Dikkatle Mete'yi izlerken şarkıya odaklanmıştı. Sonunda söz kısmı geldiğini anladığımda heyecandan ellerimin titrediğini hissettim. Benim için şarkı söylüyordu. Bu duyguyu daha önce hiç tatmamıştım. Tarif edilemez bir duyguydu. Bende yeni yeni keşfediyorum. Gözlerini yukarı kaldırıp gözlerime baktı.

"Ben bir ayyaşım sekiz çizer ayaklarım

Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarını

Gecenin biri, aptalın biri

Kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi."

Duyduğum şarkı sözleriyle şaşkınlıktan gözlerimi kırparken o gülüp gözlerini gitara çevirmekle yetindi. Herkesin bize baktığını biliyordum fakat şuan tek gördüğüm Mete'nin gülümsemesi ve ellerinin gitarın üzerindeki hakimiyetiydi.

"Şarkıcıyım ben müzik kutundayım

Arayıp bulamadığın o şarkıyım

Yani bence öyle olmalıyım."

Mimiklerinin hareketlerini izlerken içime dolan tuhaflık dolup taşmıştı. Şuan burada bile değildim belki. Belki de bu benim romantik film izledikten sonraki rüyalarımdan biriydi. Fakat sıradan bir rüya olmadığı kesindi.

Dudaklarını ıslatıp alt dudağını dişlerinin arasına yerleştirdiğinde kanımın akışının durduğunu hissettim. Her hareketini dikkatle izliyor, sarhoş gibi gözlerinde kayboluyordum. Bu duygunun anlamını çözmek için daha çok erkendi. Fakat ben bu duyguyu hissetmek istiyordum.

Aynı yeri bir daha söylemeye başladığında gözlerini gözlerimden ayırmamak için çaba sarfediyordu. Gözlerini hiç bu kadar güzel görmediğimi farketmiştim o an. Beni alıp başka uzaylara götüren gözleri.

"Bu gece yağmurda camında bir damlayım

Toprak kokusundayım, ıslanmış serenatım.