13. Bölüm

5.9K 358 35
                                    

Christina Peri- The Lonely

Hayat, elimizde olanlara verdiğimiz değer ile hayal ettiklerimize verdiğimiz değer arasında gizlidir. Elinde olanın değerini bilen insan, ne muhtaç olur ne mutsuz. Elindekinin değerini bilmeyen insan ise ne kurduğu hayallere kavuşabilir ne de mutlu olabilir. Hayat er ya da geç bize bunu öğretir.

Beril

Bazen arkaya bakmadan gitmek gerekir, arkada kalanlar için. Kaçmak bir çıkış yolu değildir hiçbir zaman. Fakat kalmak için de büyük cesaret gerekir. Herkes gider ama herkes kalmaya cesaret edemez. Bazı zamanlar gelir gitmek zorunda kalırsın. Korkak olmadığın halde kalacak kadar cesaretin varken gidersin. Arkada kalanların kırıntılarını taşısan da yanında, hayat sana istediğin her şansı vermez. Elindekilerin kıymetini kaybettiğinde anlarsın. Bu hep böyledir. Kaybetmek mi daha çok acıtır, kaybolmak mı? Kendi benliğinde gözlerini kapatıp karanlıkta dolaşmak kadar kötüsü var mıdır bu dünyada? Bilmeden, görmeden yaşamak. Nefesin olmadan, sevdiklerin...

Gözümden akan bir damlayı sildikten sonra taksinin yağmur damlalarıyla ıslanan camından dışarı baktım. Her yer gri bir efektle boyanmış gibiydi. Ya da benim gözüme öyle bir efekt eklenmişti. Taksinin durmasıyla istemediğim yere geldiğimizi anladım ve taksiciye parasını ödeyip bagaja yöneldim. Bavulumu usulca çıkardım bagajdan. Kollarımda bile güç yoktu bugün. Zorla hava alanına sürdüğüm bavulumu tutarken hıçkırarak ağlamak geliyordu içimden. Millet ne der diye düşünmeden, tüm acılarımın geçeceğine inanarak. 

Tekrar Eren'in kollarına sarılmak istedim. Bana güven veren, sımsıkı saran kollarına. Şimdiden özlemeye başlamıştım onu. İlk ayrılışımızda da ben çekip gitmiştim. Şimdi de elimde bavulum arkama bakmadan gidiyordum. Ama bu sefer onun için gidiyorum. 

''Her ne olursa olsun seni kalbimde taşıyacağım sevgilim. Aramıza şehirler de girse seni tam kalbimin üstünde taşıyacağımı biliyorum. Mesafeler engel değildir hiçbir aşka. Her ne kadar bana kızgın olsan da bir gün beni anlayacağını biliyorum. Burada kalıp sana gerçeği anlatabilirdim. Fakat bu aramızdaki soğuk rüzgarı asla dindirmeyecekti. Bir arkadaşımın  tavsiyesine uyarak gitme kararı aldım bende. Biliyorum, kızacaksın bana. Çünkü sen her zaman kalıp savaşmamı isterdin. Yapamıyorum Eren. Yoruldum, çok yoruldum. Bunu söylemek çok zor, fakat beni unutmak zorundasın sevgilim. Beni unutup yoluna devam etmek zorundasın. Gidecek kadar korkağım, gelecek kadar cesaretimin olacağını sanmıyorum. Bu yüzden hala oradaysam eğer beni çıkar kalbinden. Hiçbir zaman senin istediğin gibi biri olamadım. Beni affet.

Eğer seni görecek kadar cesaretlenirsem bir gün, mutlu gözükmeni istiyorum. Hyatından beni çıkarmış ve mutlu bir adam olmanı istiyorum. İşte o gün sevgilim, seninle yeniden tanışacağım. yeni bir Beril olarak. 

Seni her zaman seveceğim. İlk ve tek aşkım. 

İlk aşkın.

Beril.''

Eren'e yazdığım satırlar aklıma geldikçe ağlama isteğim daha çok tetikleniyordu. Buradan çok uzaklara gidecektim. Muğla'ya babamların yanında devam edecektim hayatıma. Nasıl olacaksa yaşayacaktım. Burada kalıp herkesin hayatını karıştırmaktan başka bir şey yapmıyordum. Hem kaybediyor, hemde kayboluyordum. 

Selin

"Kafayı yiyeceğim."

Ecemlen evinde Çağlarve Beril'in numaralarına ulaşmaya çalışıyordum ama hiçbiri cevap vermiyordu. Bir yandan Ecem ağlıyor Gamze onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Eren geldiğinden beri odasından çıkmamıştı. Can ve Kerem'de inanmaz gözlerle olan olayları izliyorlardı.

MERTUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin