ÇÖL YAĞMURUM

3. BÖLÜM

Selamın aleyküm dostlar. Yeni bölümümüz geldi. İyi okumalar 😊

"Evlen benimle.."

Kulaklarım doğru mu duydu yoksa ben iyice kafayı mı sıyırdım?..

"Ne..?"

"Yani benimle evlenmek zorundasın. Zaten 3 kelimeye bakar boşanmamız."

Adam ciddi ciddi konuşuyor ya!

Bir dakika ben hala onun kollarında mıydım?

Ani bir hareketle kalkmak isterken bilin bakalım ne oldu? Kafalarımız çarpıştı ve ben şuan beynimi yerinde hissedemiyorum.

"Ahhh kafam!" Deyip elimle ağıran yeri ovarken Ali'de kaşlarını çatmış burnundan soluyan bir sinirliyi canlandırıyordu.

"Sen bu kadar sakar olmak için gerçekten çok zorlanıyor musun?!"

"Senin suçun."

"Ne!"

"Tabi. Eğer beni kaçırmasaydın , babaannen de nikah kıymak için tutturmasaydı ha bir de sen ona beni nişanlım diye tanıtmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı."

"Elif sabrımı sınama gidip şu nikahı kıyacağız o kadar!"

"Çocuk oyuncağı mı bu! Kıyarız sonra boşanırız ne olacak ki! Değil mi! Ama yok Ali Bey ben beni seven bir adamla evleneceğim senin gibi bir zorbayla değil!!"

"Ehh yeter be! Eğer şimdi aşağıya indiğimizde mutlu nişanlı rolü oynamazsan ve o nikah kıyılmazsa annen için bu işin sonu pek güzel olmaz!"

Annem mi? Bu adamın dediği her şeye karşı çıkabilirim ama annem... Hayır hayır bunu göze alamazdım. Anneme bir şey olursa yaşamak gibi bir gayemde olamazdı ki...

"Bu kadar adi biri misin?"

"Denememi ister misin? Şuan gözü yaşlı şekilde seni bekleyen anneni kurban mı edeceksin?" Benden ses gelmeyince konuşmaya devam etti "Peki tamam o zaman,annenle vedalaşmadan..." Gözlerimden akan yaşlar ne zaman başladığını bilmeden ağlıyordum. Ve Ali her konuştuğunda daha da şiddetleniyordu gözyaşlarım.
"Tamam Allah'ın belası tamam istediğin olsun."

"Güzel." O kadar soğuktu ki buz dağı gibiydi. Yaşadıkları onu dünyadan o kadar soyutlaştırmıştı ki duygularını ustalıkla saklıyor kimsenin ne hissettiğini anlamasına izin vermiyordu.

Gözyaşlarımı silip aşağı indiğimizde Kübra Hanım yanında imamla oturuyordu.

"Abdestiniz var değil mi?"

"Var." Ali bana dönüp "Değil mi Elif?" Diye sordu. Sadece başımı yukarı aşağı salladım. "Var babaanne."

Ali'nin abdestli olması gayet şaşırmama neden olurken babaannenin sesiyle harekete geçtik.

"İyi bakalım,hadi kızım."

Ali hocanın önüne oturup ellerini dizlerinin üstüne koydu. Bende onun yanına aramızda mesafe bırakarak oturdum. Hoca ikimize de sorular sormaya başladı.

"... Kabul ettin mi?"

Kalbimin sesi dışarıdan duyurabilecek kadar hızlı atıyordu. Öyle bir çelişkiydi ki bu bir yanda 23 senedir gelecekte ki eşime sakladığım kendim diğer yanda annem...