12.BÖLÜM

7.3K 630 14
                                    

Selamın aleyküm karameller 😊 Bölüm çok şükür bitti ve güzel de bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar...

Bugün.. 2 haftanın son günü,ayrılığın ilk... Bu ev,bu oda ve 2 ay boyunca tanıştığım tüm insanlara veda edeceğim. O kadar kısa bir süre de alışmıştım ki herkese ve her şeye nasıl vazgeçilir bu denli bi alışkanlıktan bilmiyorum. Bulunduğum yer sanki bulunmam gereken yer gibi. Nedensiz bir kabullenişle bağlandım,alışılmamış bir vazgeçilmezliği yaşıyorum.

Ali'den ayrılmak o kadar zor geliyor ki. Bilmiyorum belki de şuan için öyle ama içimdeki bu sıkıntı bunu düşünmeme sebep oluyor.

Teknede geçirdiğimiz gün boyunca ayaklı mutluluk gibi olmuştum. Ali'nin bakışları,gülüşü o gün yaşanan her an aklımda. Her saniye beynime kazınmış birer hatıra. Ve bu hatırlar yok olamayacak kadar değerli,silinemeyecek kadar güzel.

O günden sonra Ali hiç konuşmadı. Sessizliğin canımı yaktığını bile bile sustu. Suskunluğumuzun esiri olduğumuz şu günlerde konuşan yalnız gözlerimizdi. Susan dilimize meydan okuyan anlamlı bakışlarımız...

İkimizde de yıkık dökük bir hal vardı. Bakışlarımız burukluğu ağırlıyordu. Ne zaman değse gözlerimiz birbirimize çekmek zor oluyordu.

Gözyaşımla beraber ıslanan yastığın soğukluğu değiyordu yanaklarıma. Ardından bir diğer gözyaşı tazeliyordu ıslaklığı.

Çıkmak istemiyordum bu yataktan,hasrete adımımı atmak istemiyordum. Ama zorundaydım ve maalesef bunun da farkında.

Derin bir nefes aldıktan sonra kalktım ayağa. Bugün hava sanki bize özel böyleydi. Kasvetli ve yağmurlu. Sıkıntılı bir nefes verdim.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Yüzümdeki su damlaları yavaş yavaş süzülürken aşağı doğru aynadaki yansımama takıldı gözlerim. Göz altlarım şiş,burnum ağlamaktan kızarmış ve hepsi bir araya gelince yıkık dökük bir Elif...

Mutlu mu olmalıydım? Yüzümde güller açması gerekirken bu halim çok absürt olmalıydı.

Yüzümü havluyla kuruladıktan sonra hızla çıktım. Bir çırpıda buraya geldiğimde ki bana ait olan elbiseyi giydim. İşte bana ait olan buydu. Bu ev,bu elbiseler bana ait değildi. Tıpkı Ali gibi... Ben çoktan onun olmuştum ama o asla benim olmayacaktı.

Şalımı da takınca hızla çıkışa yöneldim. Bana acı veren,canımı yakan bu durumu uzatmanın hiçbir manası yoktu.

Aşağı indiğimde Ali pencereden dışarıyı izliyordu. Elindeki sigara beni oldukça şaşırtmıştı. Sigara içiyor muydu! Ahh hayır! Bana ne bundan!

Varlığımı belli etmek için öksürdüm. Biran durdu sonra bakışlarını benim olduğum tarafa yönlendirdi.

İşte yine buluşmuştu gözlerimiz. Ama bu daha farklıydı. Ağlamamak için gururuma tutunduğum,ayakta kalmak için ayaklarımda mecalim aradığım bir bakıştı...

Bakma bana öyle, kızgın demirlerle dağlama gönlümü, acizliğimi belli edeceğim bakışlarla bakma bana...

"Ben... Hazırım..."

"Gidiyorsun."

"Git diyorsun."

Sustu. Yutkundu ve sustu. Her zaman yaptığı gibi söyleyecek onca şeyi olmasına rağmen sessizlik büründü bir anda.

"Çıkalım."

ÇÖL YAĞMURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin