Selamın aleyküm canlar 😊 Yeni bölüm biraz geç olsa da geldi. Kısa bir bölüm oldu ama bu aralar yoğun olduğum için çokta başına oturamıyorum.
İyi okumalar ^^
Burnuma dolan nem ve rutubet kokusuyla kaşlarımı çatarak başımı doğrulttum. 2 saattir buradaydım ve biraz daha kalırsam kusacağıma emindim. Boş bir deponun ortasındaki sandalyeye oturtup ellerimi ve ayaklarımı bağladılar. Vücudumda ki kan akışının durmuş olması ise olasıydı, ellerimin ve ayaklarımın uyuşması ise cabası... Kaçırıldığım gerçeği beynimde yankısını 2 saattir sürdürüyordu. Bende mi kaçırılacak tip var yoksa kaçıranların hepsine ben mi denk geliyorum? Ahh! Ne saçmalıyorum. Buradan hemen kaçmanın yolunu bulmalıydım...
Ben bunları düşünürken deponun dev kapısı yavaşça aralandı ve dışarıdan gelen ışık gözlerimi hedef aldı. Önüme bakamıyor olabilirdim ama kulaklarım hala iyi duyuyordu.
"Ooo küçük hanımda uyanmış... Bakalım Ali bey ne yapacak sizin için?"
Bu itici sesin her adımı bedenimin kaskatı kesilmesine sebep oluyordu. Korkunun nefesini ensemde hissediyorum diyebilirim.
Işıktan gözükmeyen adamın gölgesi her saniye daha belirginleşiyordu. Tespit ettiğime göre sol elini sol bacağının üzerinde tutup topallayarak yürümeye çalışıyordu.
Kapı tekrar kapandığında ışıkta kesilmişti. Şimdi gözlerimi tüm cesaretimle kaldırıp, korkusuz olduğumu kanıtlamalıydım. Bu bir tür kanıtlayış biçimi yalnızca bu itici adamın az önce ağzına aldığı ismin sahibinin yüzünü kara çıkarmamaktı. Onun karısı olduğumu kanıtlamak...
Alışmalı mıydım böyle olaylara? Kim 2 ayda bir kaçırılma alışkanlığı edinirdi Allah aşkına? Ona evet dediğim gün bunların hepsini karşıma almış olduğum fikrini mütemadiyen düşünmeli ve bu işten bir şekilde sıyrılmalıydım.
Yumduğum gözlerimi açıp bakışlarımda ki kararlılık ve cesur olma çabasını son mecalimle kullanırken susmayı bilmeyen dilim yine benden habersiz açılmış, sonunu düşünmeden konuşmaya başlamıştı.
"Kimsin?"
Adamın kaşları önce hayretle kalktı. Benden bu kadar cesur bir soru beklemiyor olmalıydı. Aslında haklıydı. Zira bende kendimden bu kadar cesur bir soru beklemiyordum.
Kapının önünde bekleyen birkaç adama eliyle çık işareti yaptı. Onlar çıktığında yalnız kalmıştık ve bu kabullenmesi güç, kulağa oldukça iğrenç gelen bir şeydi.
"Baya cesuruz. Ah pardon! Ali'nin nişanlısı olduğunu unutmuşum. Sende onun gibi kafanın dikine giden bir tipsin ha?"
"Bakıyorum sizde boşuna nefes tüketen tiplerdensiniz. Ah pardon! Sizin bir maganda olduğunuzu unutmuşum."
Sinirle soluyarak adımlarını hızlandırdı. Yanıma geldiğinde ise gözlerimdeki korkuyu görmemesi ümidiyle başımı ondan öte tarafa çevirdim. Ama ne çare! Çenemi ellerinin arasına aldı ve tüm şiddetiyle sıkıp, dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.
"Eğer susmazsan senin o dilini keserim küçük hanım! Emin ol yaparım bunu! Gözümü dahi kırpmam! Hatta Ali beye de hediye olarak gönderirim." alayla güldü. "Şimdi nasıl da telaş içindedir..."
"Kimsin?"
Sorumu diretmemi aldırmadan çenemdeki iğrendiğim ellerini çekti ve bir iki adım yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL YAĞMURUM
SpiritualAşk insanın hayattan gelen en güzel emrivakisidir ve aşk hayatın planlara dayalı kısmında olmayacak kadar delice bir duygudur... Öldürmek istediği kıza tutunan genç bir adam ve hiçbir şeyden haberi olmayan masum bir kız... Genç kız, adamın kurumuş ç...