13. BÖLÜM

7.6K 607 11
                                    

Selamın aleyküm sevgili okurlarım.

Öncelikle geçmiş Regaip Kandiliniz mübarek olsun. Rabbim hepimizin dualarını kabul etsin inşaallah.

İyi okumalar...

Evin önüne gelmiştim ama adımlarım geriye gitme taraftarıydı. Arkamı dönüp huzuru ve güveni doruklarında hissettiğim kollarda kaybolmak.

Nedensiz bir kaçırılmanın tek kurbanı ben miydim? Ne için alıştırmıştı bana kendini bu kadar... Sabah kalktığımda onu görmemeye alışabilir miydim? Onun takılmaları her aklıma geldiğinde yüzümde yayılan buruk bir tebessüme engel olabilir miydim? Ben onsuz yaşamaya alışabilir miydim? Her anımda saklı hatıraları silebilir miydim o gittiken sonra?

Beni bıraktığı bu hüzün denizinde boğulmadan hayatta kalamazdım ki... Ölümüm bellediğim bu ayrılığın kalbime verdiği sancıya dayanamazdım ki.

Evimizin önünde
durdum. Ne hayallerle dolup taştığım her karesine baktım sessiz hıçkırıklarımla. Nasıl çıktım... Nasıl giriyorum...

Elimi yavaşça kaldırıp zile bastım. Annemin "geliyoruum" diyen sesi ulaştı kulaklarıma. Gözyaşlarımda boğulmam için kamçılayan sesi. Ama bir şey vardı... Neşeliydi bu ses.

Kapının açılma sesiyle yere eğdiğim kafamı gözyaşlarımı silme çabasından sonra kaldırdım.

"Elif'im.."

Daha fazla tutamadığım hıçkırıklarımla kim ne der umursamadan annemin boynuna atıldım. Leçeğini ıslatan yaşlarımla hiçbir şey demeden yalnızca başımı okşuyordu.

"Anne...Annem..."

Bir süre sonra ayrılınca "Gel içeri hele kuzum." dedi.

Bahçeye geçip çardakta oturduk. Yüzümü yere eğmiş kaldırmamaya yeminli gibi gözlerimi de yere dikmiştim.

"Ne oldu yavrum? Anlat,anlat ki yüreğindek ağırlığı hafifletebileyim. Anlat ki gözlerindeki yaşı silebileyim."

Benden ses gelmeyince başımı göğsüne bastırarak sarıldı.

"Halanlar mı bi şey dedi?"

Son zamanlarda duyduklarım,söylenenler neden bu kadar garipti.

Başımı kaldırıp yanağımı ıslatan gözyaşlarımı sildim hışımla. Sonra çatık kaşlarla baktım anneme.

"Ne halası anne?"

"Nasıl ne halası? Kızım sen 2 ay önce ağabeyinle halanlara gittin ya, sonra ağabeyin döndü ama sen biraz daha kalmak istedin. Zaten hiçbir şey söylemeden gittin onun hesabını sonra vereceksin."

Ne?

Ne?

"Ağabeyim nerede anne?"

"Noldu kızım?"

"Anne ağanbeyim nerede?"

"İçeride,oturuyor."

Hışımla kalktım yerimden. Adımlarımı ne kadar hızlandırsam bile yavaş gibi geliyordu.

Annemin söyledikleri ise kulaklarımda dönüp duruyordu.

Merdivenleri sinirle çıktım.

"Ağabey! Ağabey!"

Salona girdiğimde televizyon karşısında keyifle bir şeyler yiyerek oturuyordu. Bu görüntüyle beynime sıçrayan kan avazım çıktığı kadar bağırıp çağırmama yüzey hazırlıyordu.

ÇÖL YAĞMURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin