Selamın aleyküm dostlar. Yeni bölümümüz uzun bir aradan sonra geldi. İçime sinen bir bölüm oldu. İnşallah sizde beğenirsiniz.
Allah'a emanet olun 😊Yemyeşil bir ormanda yürüyordum. Garip bir şekilde korkmuyor içimi saran,tanımlayamadığım güven duygusuyla cesurca atıyordum adımlarımı. Her adımımda bastığım kurumuş yapraklardan çıkan çıtırtı sesiyle gözlerimi kapatıyor ve temiz havayla ciğerlerimi dolduruyordum. Uzun zamandır kapalı olan gözlerimi açtığımda karşımda annemi buldum. Bayağıdır görmediğimden o kadar özlemiştim ki "anne!" diye bağırıp ona doğru koşmaya başladım. Ama o eliyle dur işareti yaptı. Anlamaz gözlerle ona bakarken önce tebessüm etti sonra konuşmaya başladı..
"Elif.. Sen artık onunsun.."
"Kimin anne?..Ben kimsenin değilim."
Annem gözleriyle arkamı işaret ederek "Sen de,kalbinde artık ona ait.." Annemin dediği yöne çevirdim bakışlarımı,karşımda ellerini açan ve bana tedirginlikle bakan Ali'yi gördüm. İlk defa gözlerinde bu bakışı,korku ve kaygıyı görüyordum. Tekrar anneme döndüm..
"Anne ben onun değilim... O beni senden ayıran kişi... Ben onun olamam..."
Güldü..
"Sende,kalbinde ona ait artık..."
"Değil.." ısrarla onun olmadığım,kalbimin onun için atmadığını kendim gibi anneme de inandırmaya çalışıyordum.
"Seni baban gibi koruyacak,onun gibi sevecek biriyle birleştir ömrünü Elif..." dedi ve uzaklaştı... 'Anne..!' diye bağırıyordum ama hiç bir fayda sağlamıyordu...
Gözlerim aşağıdan gelen seslerle zorlukla açılırken hemen başörtümü bulup taktım. Aşağı inip ne olduğuna anlamak için ayağı kalktığım da unuttuğum ayağımın acısı inlememe neden oldu. O sırada Ali birden kapıyı açtı. Gördüğüm rüyanın etkisiyle onun karşısında heyecanlanırken o telaşla kapıyı kapatıp yanıma geldi. "Saat 11 yeni mi uyanıyorsun?"
"Eveet."
"Ayağın nasıl?"
Beni düşünmesi,bu tavırları ruhumu okşuyor,kalbimin sımsıcak olmasını sağlıyordu.
"İyi sadece biraz ağrı hissediyorum o kadar."
"Neyse,şimdi beni iyi dinle gidip o geçenlerde aldığımız kıyafetlerden giyiyorsun. Teyzem geldi ve bizim ona mutlu,aşık nişanlı rolü yapmamız gerekiyor. Eğer bir pot kırarsan bu senin için iyi olmaz." deyip çıktı. Arkadaş benim bu adamın ailesinden çektiğim neydi Allah aşkına!..
Gidip kıyafetlerden üst kısmı sırf siyah eteği ise beyaz,üzerine siyah çizgilerle kare şeklinde deseni olan mevlana model elbiseyi giyindim. Şal olarak da gül kurusu renginde ki şaldan takıp seke seke aşağı indim.
Gözlüklü,küt sarı saçları olan,yaşına uygun salon hanımefendisi şeklinde giyinen bir bayanla karşılaştım. Diyebileceğim tek şey Ali'yle uzaktan yakından alakası olmamasıydı.
Beni görünce güldü.
"Allah'ım ne tatlı bir gelinim var. Ali yemin ediyorum senden ümidi kesmiştim."
"Teyze.." Ali'nin uyarıcı sesine karşı teyzesi hiç umursamadan bana döndü. "Gel bakalım Elif'cim,seni daha yakından tanımak istiyorum." El mahkum yanına gidip oturdum. Yürürken ayağımın ağrısı artıyor ve bu inlememe neden oluyordu. Ali hemen koşup elimden tuttuğu an sesler kulaklarımda uğuldamaya gözlerim Ali'nin gözlerinde takılı kalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL YAĞMURUM
EspiritualAşk insanın hayattan gelen en güzel emrivakisidir ve aşk hayatın planlara dayalı kısmında olmayacak kadar delice bir duygudur... Öldürmek istediği kıza tutunan genç bir adam ve hiçbir şeyden haberi olmayan masum bir kız... Genç kız, adamın kurumuş ç...