1 hafta.. Onsuz geride bıraktığım 7 gün...
Öyle bi bende olmuş ki yokluğu içimdeki büyük bi boşluğu andırıyor.
Gözlerim gözlerine tutunmayı o kadar özlemişti ki... Nefes almak bile zordu bugünlerde.
O ne yapıyor diye düşünüyordum hep. Acaba şuan aklından ne geçiyor. Ya da yanında biri var ve onunla mutlu mu?
Bu ihtimal kalbime tarifi imkansız sancılar çektiriyordu.
Olmuyordu,hayalimde bile yakıştıramıyordum onun yanında başka birini. Hayal bile edemiyorum desem daha doğru olur galiba.
Gözlerim rüyada dahi olsa daldığı kuyu gözlerden uzak olmak istemiyordu.
Onsuz bi hayat bi bakıma çekilmezdi benim nazarımda. Zaten şu 1 haftada seccadem, beraberinde gözyaşlarımı getiren dualarımla ayakta duracak mecalim kalıyordu.
Ha bir de okul... Ali söylediği gibi okuluma kaldığım yerden devam etmem için bağlantılarını kullanmıştı.
Onu düşünmemek için kendime her gün yeni bi uğraş bulmak yerine elimde olan, herkese göre fazla geride olduğum okuluma odaklanmaya çalışıyordum.
Kısa bir sürede bir bölümünü halletmiştim. Biraz kendim biraz çevremdekilerin desteğiyle başarmıştım bunu tabi.
Yataktan kalktığımda sıkıntılı bir nefes vererek başladım güne. Her zaman olduğu gibi.
O günden sonra eve hiç uğramayan Yağız'ı arayamıyordum bile. Babama her şeyi anlatıp bi çıkış yolu bulmak için eve koşarak geldiğimde 3 aylığına iş için yurt dışına gittiğini öğrendim. Son umut kalemde yıkıldıktan sonra vazgeçmiştim.
Babamın o inatçı, kafasına koyduğunu yapan kızıyım her zaman için ama yorulmuşum. Üzerimde manen bi yorgunluk vardı ve bu hayattan soğuyan insan konumunda bırakıyordu beni.
"Eliif! Uyandın inşallah!"
"Uyanmadıysan elimde sürahiyle geliyorum bak."
Samira ve Eylül bağıra bağıra gelirken yüzünde zoraki bi gülümseme belirdi.
Samira fakülteden arkadaşımdı. Yeni yeni tanışmamıza rağmen kurduğumuz bu dostluk bağı kısa sürede güçlenmişti.
"Hah uyanmış."
"Size de günaydın."
"Ahh matmazel kusura bakmayın. Hayırlı sabahlar."
Evet, yeni bi deli arkadaş edinmiştim. Benden daha deli.
"Ya geç kalacağız. Benim saat 1 de dersim var."
"Sayın Özdemir, bu konu hakkında Eylül'e hak veriyorum. Bizim de saat 1,5 ta dersimiz var çünkü!"
"Çıkarsanız giyineceğim."
"Bak 15 dakikaya hazır ol. Saat 12 geç kalacağız."
"Tamam,hadi"
"Ay bu da sabah sabah daha bi çekilmez oluyor."
"Samira!"
"Tamam tamam çıktım."
Onlar odadan çıktığında zoraki adımlarla banyoya doğru yürüdüm.
Abdestimi aldıktan sonra daha hızlı adımlarla odama girip dolabımı açtığımda elime ilk gelen elbiseyi giyip şalımı da taktım. Göz ucuyla aynadaki yansımama baktım ve nasıl gözüktüğümü pekte umursamadan aşağı indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL YAĞMURUM
EspiritualAşk insanın hayattan gelen en güzel emrivakisidir ve aşk hayatın planlara dayalı kısmında olmayacak kadar delice bir duygudur... Öldürmek istediği kıza tutunan genç bir adam ve hiçbir şeyden haberi olmayan masum bir kız... Genç kız, adamın kurumuş ç...