Guney ve Songül konuşmalarını bitirdiklerinde sessiz bir şekilde televizyon izliyordu.o sırada çalan kapı ile songül ayağa kalktı. Kapıyı açtığında siyah güneş gözlükleri hava güneşli olmasa da gözlerinde olan bir kadın gördü. Yanında da büyük kırmızı bir bavul.
Songül : buyrun? Kime bakmıştınız.
Kadın : sen hizmetçi misin ! Neyse güney nerede?
Songül : hizmetçi değilim bu evin sahibiyim.
Kadın : ayy güney ev mi değiştirdi!
Songül :hanım efendi kimsiniz acaba ?
Kadın : ben aleyna! Güneyin eski sevgilisi diyebilirim.
Songül : güney artık evlendi canım ya !
Aleyna: o-ha bizim güney..nerde peki !
Songül : güney bi bakar mısın!
Aleyna: güney! Eski sevgilim naber ya evlenmişsin neden ? Hani bana bekle demiştin 3 ay önce isviçre'de noldu canım
Dedi dişlerini sıkarak
Güney : a-aleyna ! Senin ne işin var burada?
Aleyna:merak etme eski sevgilim.
Songül :yalnız artık sevgilim demezsen
Dedi sahte bir gülümsemeyle
Aleyna: neyse güney! Bana bi yer ayarlasana .
Güney : siktir git kızım bana ne !
Dediğinde aleyna peşinden sürüklediği bavulu da alarak evden çıktı. Çıkmadan önce sadece
Aleyna : mal !
Demişti. Güney de 'songül ne yapacak acaba' bakışlarıyla korkudan koltuga oturmuştu.
Songül : güney sen git ilk önce şu eski sevgililerini ara evlendiğini söyle! Gelmesinler buraya "eski sevgili"ne lan!Neyse sonra gelip bana haber ver biz daha fazla burada kalamayız !
Güney : n-nasıl s-siz ?
Songül : ben ve arda senin eski sevgililerin gelmeyi bırakana kadar bu evde kalmayacağız!
Diyerek odaya çıktı, güney de peşinden
Güney : saçmalama bebegimizi resmen benden kaçıracaksın !
Songül : sende listeni çabuk temizle o zaman .malûm biraz kabarıktır o liste !
Güney :saçmalamayı kes!bırak bebeği şuraya
Diyerek bebeği Songülün kucağından aldı.
Songül : onun bana ihtiyacı var tamam mı sen sevgililerin yüzünden bebegime zarar veriyorsun!
Güney : ben zarar vermiyorum tamam mı!
Dedi sesini hafif yükselterek
Songül : bağırma bana !
Diyerek bebeği yatağın üstüne bıraktı ve çantasını alıp bebeği alacaktı ki güney songule tokat attı. Songül elini yanağına koydu ve acıyla güneye baktı, 2 dakika sonra ise güney yatağın üstüne oturmuş başını ellerinin arasına almış düşünür bi pozisyonda dururken songül ardayıda alıp arabasına bindi.gözünden yaşlar gelirken sinirle arabayı cemre'lerin evine sürdü. Ama onlar daha yeni evli diyerek eylül'e gitti.eylül kapıyı açtığında ağlayan songülü gördü ve bebeği kucagindan alıp koluna girdi.
Eylül : noldu kardeşim!
Songül : bebeği odaya çıkarır mısın eylül.
Dedi ağlarken
Eylül : tamam canım sende otur şuraya
Diyerek bebeği odasına çıkarıp yatağa yatırdı ve aşağı inip mutfaktan bir bardak su alarak songuke uzattı.
Songül : bugün burada kalabilir miyiz?
Eylül :tabi ki canım ama ne oldu anlatmak ister misin ?
Songül kendini toplayıp ağlamayı bıraktığında olayı eylüle anlattı.
Eylül : ee bebeği yatağa bıraktıktan sonra ne oldu songül soylesene !
Songül : bana tokat attı!
Eylül : ne!
Diyerek ayağa kalktı. Hemen şimdi o evi basar güneyi parcalardi ama songül daha kötü olmasın diye dişlerini sıktı.
Eylül : istediğin kadar bende kal canım ben şimdi markete gidip bebek için lazım olan şeyleri alıp geliyim hem de yemek yapacaktım onun için malzeme alayım sende evde takıl, kendi evin gibi canım.
Songül : teşekkürler kardeşim
Diyerek eylüle sarıldı.
...
Eylül markete gittiğinde songül bebeği emzirmeye başlamıştı..Güney ise kime gittiğini düşünüyordu, acaba gitse miydi yoksa songül bugün sakinlessin yarın mı gideyim diye düşünüyordu. En sonunda yarin giderim diye düşünüp koltuga oturdu.arda'nın aglama sesini, songülün sesini, bebeği emzirmesini,altını değiştirmesini bile ozlemisti.Songül'e tokat attığı için fazlasıyla pismandı.
...
Gece olduğunda bebek tekrar uyumus songül ise uyuyamayıp bahçeye çıkmıştı.gökyüzündeki yıldızları izlerken eylül elinde iki kahveyle gelip birini songule uzattı. Songül teşekkür edip almıştı.Güneyin kokusunu ozlemisti.bebeğe bakmasını hatta sapıklık yapmasını...ikisi de bir dakika bile birbirlerinin nerede oldugunu bilmeyince içlerinde bir korku oluşuyordu ve tam olarak ikisi de şu an farklı evlerde farklı bahçelerde ama aynı gökyüzüne bakıyordu.Güney yaptığı kahveyi içerken geçen gece aklına geldi bu bahçede songulle beraber oturup gökyüzünü izliyorlardı , ama şimdi yaptığı bir hata yüzünden tek başına oturuyordu.pişman olmuştu gerçekten ! Songülü düşündükçe gözleri dolmaya başlamıştı. Belki de bu kadar kafaya takmamalıydı.yarın öyle birşey yapacaktı ki kesin affeder beni diye düşündü.o temiz havayı tekrar içine çektiğinde elindeki kahveden bir yudum alıp gözlerini kapattı. Songül ise hala gökyüzüne bakıyordu arada bir kahvesinden yudum alıyor gözleri dolmaya başlıyordu ama aglamiyordu. Canı çok yanıyordu güney vurduğu için değil güneyden ayrı kaldığı için canı yanıyordu. Bi tokat için onu terk etmesine mi uzuluyordu yoksa doğru yapması ama güneyin şimdi naptigini dusunmesinden mi ? Ikisi de caresizdi ama songül daha da...güneye başından güvenmek doğru muydu ? Doğruysa ne kadar doğruydu? Yoksa hepsi yanlış mıydı? Ikisi de birbirlerini düşünüyordu ama akillarinda aynı soru vardı; şimdi nerede ne yapıyordur?
...
Evettt! Yb geldi ...umarım beğenirsiniz ♡♡♡ istediğiniz sahneler varsa yorum bırakabilirsiniz :) oy ve yorum please.