Bölüm 12 = İlk Okul Günü

11.3K 531 30
                                    

ZIIIIR ZIIIIIR ZIIIIIR

Yatağımın diğer tarafına dönerek çalan alarmı hiç duymamış gibi yaptım.

ZIIIIR ZIIIIIR ZIIIIIIR 

"OF" diyerek yatağımda doğruldum ve hızla üstümü giyip saçımı yaptım. Okulun ilk günleri hep berbat olurdu genelde. Tatilden çıkamayanlar, çıkıp da alışamayanlar ve elbette birde okulu özleyen inek grubu vardı. Bende o grubun içindeydim elbette. Bu evin içinde dolanmaktansa okul koridorunda dolanmayı tercih ederim.

Kısa beyaz şortumu ve üstüne de siyah güzel bir bady giydim. Mevsimimiydi bilmem ama beyaz deri ceketimi de üstüme geçirdiğim gibi çantamı alıp odamdan çıktım. Kokoş değildim ama bu sene kesinlikle tarz giyinmeye çalışacaktım. Artık o lise de ki çılgın Azra değildim. Yeni bir hayata adım atacağım ilk günümdeydim. Üniversite, aç kollarını ben geliyorum.

Merdivenlerden inerken aynada kendimi süzdüm. Saçımı başımı düzeltim, üstümü çekiştirdim ve dudaklarımı birbirine sürterek makyajımı onaylarcasına gülümsedim. Merdivenlerin son iki basamağını da indikten sonra herkesin masada olduğunu görünce bir an şaşırdım. "Hepiniz erkencisiniz."

Annem kahvesinden yudumlarken "Ben senin ilk günden geç kalacağını düşünmüştüm" mırıldandı.

Tezgahta kendime kahve yaparken Berk pür dikkat beni inceliyordu. "Bu sene geç kalmak yok" deyip anneme göz kırptım ve masaya gelip hızla kahvaltı yapmaya başladım.

Masada tatsız bir sessizlik varmış gibiydi. "Okula nasıl gideceğiz?"

"Benim arabayla" diye cevapladı Berk.

Duvarda ki saate baktım. Sabah 7.32 "Haydi o zaman geç kalmayalım."

Masada ki herkes bana bakmaya başladı "Ne, okulumu gezmek istiyorum" diye direttim. Okula erken gitmenin ne zararı vardı?

Ömer "İyi tamam bekleyin çantamı alayım o zaman" deyip elinde ki ekmek ile merdivenleri çıkmaya başladı. Bende ayağa kalktım ve masada ki tabağımı lavaboya bırakıp ayakkabılığın önünde ki aynada kendimi tekrardan süzdüm. 

Berkte yanıma geldi. "Güzelsin güzelsin, ikide bir kendine aynadan bakıp durma."

Berki umursamayarak çantamdan kırmızı rujumu aldım ve daha belirgin olması için sürdüm.

"Oha? o rujla mı gideceksin?"

Berke sırıtarak baktım "Abilik mi taslayacaksın şimdi bana?" Aramız Berk ile şu son bir hafta içinde düzelmişti. Geçen haftaki gece konuşmamızdan sonra ikimizde hiç bir şey olmamış gibi evde davrana biliyorduk. Elbette başta biraz garip gelmişti fakat zamanla alışılıyordu bu duruma. 

"Belki, biraz."

"Bence çok hoş olmuş" dedi Ahmet amca.

Ahmet amcaya kocaman sırıtarak "Teşekkür ederim," ve Berke "Baban senden daha zevkli adam" dedim.

"Öyledir" diye mırıldansa da ben hafif topuklu siyah ayakkabılarıma baktım. Berkin bana duvara yaslanmış bir şekilde tek kaşını kaldırarak baktığını görünce suratımı büzüştürerek spor ayakkabılarımı giydim. "Öyle tip tip bakmasan olmuyordu değil mi?"

"Yov yov, hayde gençler. Yov yov hayde okula."

"Yow yow kapa çeneni" diye Ömer'e dis attım ve kapıdan çıkıp arabanın arkasına oturdum.

Arabayı Berk kullanıyordu. Ömer radyo kanalları ile oynarken bende telefonuma bakıyordum. Okul sokağına girdiğimizde kaldırımda Yağmurun birileri ile yürüdüğünü gördüm ve Berkin omzuna dokunarak "Dur" diye ciyakladım.

Berk birden frene bastı ve "ne oldu?" diyerek arkasını döndü.

"Yağmuru gördüm, okulda mesajlaşırız eve dönüş için" diyerek daha kimsenin cevap vermesini beklemeden arabadan kaçtım resmen. Bazen çocuk gibi davrandığımın farkındaydım fakat konu biricik kankam Yağmur olunca çocukça davranmak hoşuma gidiyordu.

Yağmurun arkasından yürümeye başladım fakat yanında ki bir kızla sohbete dalmıştı bende fırsatı değerlendireyim dedim ve kıçına bir şaplak attım.

Yağmur çığlık atarak birden arkasını döndü ve beni gördüğü gibi üstüme atlarcasına sarıldı.

"Bak bu benim en yakın dostum, kardeşim, canım, ciğerim Azra." diyerek beni kıza tanıttı. "Buda Zeynep. Seninle aynı bölümdeymiş, az önce yolda tanıştık."

"Merhaba" diyerek kızla tokalaştım. Kahve renginin her tonu vardı saçınca ve oldukça esmer bir kızdı. Saçları kısaydı fakat ince bir yüzü olduğu için fazla kötü durmuyordu. "Sende mi bu sene yenisin?"

"Evet, sizinle tanıştığıma çok sevindim. Büyük ihtimal çoğu derslerimiz seninle bu sene aynı olacak."

"Umarım" diyerek gülümsedim kıza ve okul kampüsüne girdik. Devasa bir kampüstü ve içinde kaybolacakmışım gibi hissettim kendimi bir an.

Yağmur ıslık çaldı "Vay be, o gün geldi çattı ha."

"Bu sözü sana bu okuldan mezun olacağımız günde hatırlatacağım Kanka."

Okulun içi de dışı kadar güzeldi. Kayıt olduğum gün o koşuşturma yüzünden fazla okulu gezememiştim ve şimdi acısını çıkartıyordum. Ders programımızı aldık ve kafeteryadaki boş bir masaya oturup sabah kahvesi aldık hepimiz.

Kahvemden yudumlarken "Ben bu okula bayıldım" dedim belki yüzüncü kez. 

"Bence de çok güzelmiş" dedi Zeynep.

Yaz tatilinde Havuz görevlisi Zeynep yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı şimdide okulun ilk gününde başka bir Zeynep ile tanışıryordum. Bu Zeynepler hiç yakamdan düşmeyecek mi acaba diye merak etmiyor değildim doğrusu.

 "Yağmur bacak bacak üstüne atmış etrafında ki herkesi süzüyordu."

"İlk günden ilgi çekmeye ne kadar meraklısın."

Yağmur sırıttı. "Hadi ama ilk gün kendimizi göstermeyeceğiz de ne zaman göstereceğiz?"

"Bence hiç bir zaman" Zeynep ikimize de bakıp gülümsüyordu.

"Siz ne zamandan beri arkadaşsınız?"

"Kendimi bildim bileli" dedim ben.

"Aynı mahallede büyüdük biz" diye cevap verdi Yağmur. "Aynı ilk okul, aynı lise ve ne tesadüftür ki aynı üniversite. Kader bizi bir türlü ayırmıyor."

Zeynep şaşırmış gibi "hala aynı mahalle kızları mısınız siz? Ama sabah ayrı geldiniz."

"Annem evlendi ve biz bu yaz taşınmak zorunda kaldık" diye açıkladım.

Yağmur sırıtışını gizlemeye gerek bile duymadan "Üvey abileri ile kalıyor o artık" dedi.

Zeynep kaşlarını çattı "Nasıl yani?"  bu kız şuan benim hakkımda ne düşünüyor gerçekten çok merak ediyordum.

"Üvey babamın iki oğlu var ikisi de benden büyük" diye açıkladım.

"İkisi de bu okulda" diye ekledi Manda yavrusu.

Yağmura yan yan bakmama rağmen hiç umurunda değilmişim gibi sağ sola bakıyordu.

Zeynep bu seferde gülümsemeye başladı "Şanslı şey seni."

"Heh" diye doğruldu koltuğunda birden Yağmur heyecanla. "Bende bundan bahsediyorum ama kimse beni dinlemiyor."

"Bunun neresi şans be! Daha az önce topuklu giyinecektim de adam laf yaptı bana ya."

"Oha, Ahmet bey senin topuklu ayakkabılarına mı karıştı?"

Yağmurun soru soran gözlerine parmaklarımı sormak istiyordum şuan. "Ne Ahmet amcası ya, Berk kızım Berk topuklularıma tip tip baktı bende çıkarmak zorunda kaldım."

Zeynep "Abilikmi taslıyor?" sordu.

"Hı hı" dedim kahvemin dibinde ki son yudumu da içerken.

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin