Bölüm 48 = Çok Özür Dilerim.

8.3K 306 26
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda her şey normal gibiydi sanki.

Başka bir evde, başka bir koltukta ve göbeğimi yastık gibi kullanan Berk. Ayaklarını yere uzatacak şekilde oturmuştu, sırtı koltuğa dayalı ve başını da göbeğime yaslamıştı. Hareket ettiğim an kesinlikle uyanırdı.

Gözlerim odanın içinde saat aradı ve buldu da. Saat sabahın altısını gösteriyordu. Birden saatin altında ki bana ait olan resim çantam ve tekrar bana ait olan içi tıka basa dolu kumaş poşetimi gördüm.

Ellerimle Berkin başına dokunduğum gibi robot misali gözlerini açıp bana baktı.

"Uyandın mı?"

"Evet."

"Bugün kendini nasıl hissediyorsun?"

Dün olanların hepsi gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Vay be ne rezillik ama.

"Ehmm" diyerek Berke bakmaya başladım. "Ben iyiyim asıl sen nasılsın? Ben çok ama çok özür dilerim Berk dün için."

Dün resmen kudurmuş karılar gibi Berki öpüp durmuştum. Onun üstüne çıkmış ve aletinin üstüne oturmuştum...

"Dün ki olayları hatırlıyorsun değil mi?"

Başımla onayladım "Evet neden hatırlamayacakmışım ki?"

"Yok sen dün çoğu şeyi hatırlamıyorum deyince bende bazı anılarını unutmuş ola bileceğini düşündüm."

"Ha yok, ben her şeyi hatırlıyorum. Dün biraz yalan söylemiş ola bilirim ben Berk" diyerek ona birden sarıldım.

"Ne?" diyerek oda bana sarıldı. "Ben dün size gerçeği söylemedim yani sakladım, ama inan bana saklamak zorundaydım senden başka kimsenin bilmemesi gerek."

"Neyi Azra neler oluyor?"

"Ben orada babamı gördüm Berk" diye fısıldadım. "Orada ne haltlar karıştırdığını bilmiyorum ama sanırım" diyerek durdum.

"Ne oldu?"

"Sanırım küçük kızları..."

Berkin gözlerinin irileşmesiyle ne demek istediğimi anladığını anladım. "Azram" diyerek bana bu sefer daha sıkı sarıldı.

"Asıl sorun o da değil" diye fısıldadım kulağına.

Berkten cevap gelmedi.

"Sanırım babam beni taciz etti" dediğimde Berkin sırtımdaki ellerinin birden yumruk haline geldiklerini hissettim.

"Bana her şeyi en başından anlat."

"Peki" diyerek Berke her şeyi teker teker anlattım. Hatırladığım en küçük detayı bile ona aktardım. En azından şimdi kafam yerindeydi.

***

Alinin duş kabininden çıktığım gibi Berkin benim için evden getirdiği kıyafetlerimle dolu poşetimi açtım. Sade kot pantolon ile iki üç adet üst koymuş ve birde, iç çamaşırları.... Vay be, siyah üstü beyaz dantelli çamaşırımı getirmişti. En seksi çamaşırım değildi ama oldukça şıktı.

Birden iç çamaşırım la olduğum yerde kala kaldım. Berk benim iç çamaşırlarımın olduğu çekmeceyi karıştırmıştı... Ah lanet olsun bütün iç çamaşırlarımı ellemiştir o sapık yaa..

Hızla üstümü değiştirdim ve saçımı kurulamadan banyodan çıktım.

"Sen benim iç çamaşırlarımla dolu olan çekmecemi mi karıştırdın?"

Berk kahvaltı masasında bana oldukça halinden memnun ve sırıtkan bir surat edası ile gülümsüyordu.

Ali elinde üç adet kahve fincanı dolu tepsi ile gelince Berke bakmayı kesip kahvaltıya oturdum. "Sana bunun hesabını başka bir ara soracağım."

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin