İlk asansöre Ali, Azra, Ömer ve ben binmiştik. Azra zar zor ayakta durduğu için öncelikle onu bir yere oturtmamış gerekti. Aslında o kadarda çok içmişe benzemiyordu ama üstünde bir sürü yük taşımışcasına kendisini bırakmıştı. Ah bu lanet olası içkiler benim güzelim kankama kesinlikle yaramıyorlardı. Asansör kata vardığında önce Ali asansörden çıktı ve kapıyı açtı. Ömer ile ben Azranın kolundan tutarak "Hadi" dedik fakat Azra iki kolunu da bizden çekip "Ben kendim yürürüm, sarhoş muamelesi yapmayın bana" diyerek ev kapısını açık tutan Alinin yanından geçerek içeri girdi. Kalın ve uzun bir koridorun hemen sonunda Oturma odası görünüyordu. Sağ taraftaki ayakkabılığın yanında ki kapı yerine boncuklarla süslenmiş olan yer ise mutfaktı. Sol tarafta ise iki adet kapı vardı yan yana ve ikisi de kapalıydı.
"İlk kapı yatak odası ikincisi ise banyo" diyerek Ali baktığım yeri anlamış olacak ki hemen cevapladı.
"Dairen 1+1'mi?" diye sordum şaşırarak.
"Evet, küçük ama oldukça kullanışlıdır."
İkinci kez asansör bu kata çıktığında bende Ömer ile Azranın yanına gittim. Ömer eğilmiş Azranın ayağında ki ayakkabıları çıkartmaya çalışıyordu. "Ben hallederim sen bırak" diyerek Ömer kenara çekildiği gibi bende Azranın ayakkabılarını çıkartıp ayakkabılığa bıraktım. Tam o sırada Poyraz ile Zeynep de kapıdan içeri giriyorlardı.
Poyraz ile göz göze geldik. "Sana bir türlü hoş geldin türkiye ye diyemedim kusuruma bakma" diyerek ayak üstü Poyraza sarıldım. "Hoş geldin."
Poyrazda aynı şekilde bana karşılık verdi. "Hoş bulduk. Eminimki Azra geleceğimden sana da haber vermedi değil mi."
Birbirimizden ayrılırken ona gülümseyerek "Aynen öyle, hangi ara geldin? En son dün konuştuğumuzda bana hiç senin geleceğinden bahsetmemişti" dedim.
"Aslına bakarsan bende dün akşamdan beri deli gibi onu aradım durdum fakat kendisi bir türlü telefona bakmadı, bende bu sabah yengemi aradım geleceğimi haber verdim de geldim zaten."
"İyi yapmışsın."
"Yağmur Abimi arayıp Azranın durumunu haber vereyim mi?" diye sordu Ömer yanımıza gelirken.
Zeynep ayakkabılarını çıkartığı gibi "Ben Ali ile Azraya bakayım" dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Poyraz "Aslında vermesen daha iyi olur, evde biraz tartıştılar" diyerek Ömere elini uzatıp tokalaştı. "Ben Poyraz Azranın yeğeni."
"Biliyorum, bende Ömer. Geleceğinden haberim vardı ama kusuruma bakma seni karşılayamadım."
Poyraz hafif tek gözünü kısarak "Yeni geldin yurtdışından herhalde" diye sordu.
"Evet yeni geldi" diyerek konuya atladım ve erkek muhabbetini kapatarak asıl konuya geçtim. "Azra ile Berk neden tartıştılar?"
"Berk beni spor salonuna götürüp etrafı biraz gezdirdi geldiğimizde ise ben Azraya haber vermek için odasına girdim ve Azra birden çığlık atıp kapıyı suratıma kapattı. Meğersem üstünü değişiyormuş, bende de akıl hiç kapıyı tıklatmak gelmedi aklıma" diyerek tam devam edecekti ki.
"Azrayı çıplak mı gördün?" diye soru verdim.
Ömere de elimde olmadan bir bakış attım fakat o hiç beni fark etmemiş bir şekilde kaşları çatık vaziyette Poyraza pür dikkat bakıyordu. Sanki onun niyetini çözmeye çalışıyor gibiydi.
"Yok ya ne çıplaklığı, bir şey görmedim ben sadece çığlık attığını duydum. Daha ikisine Azrayı görmediğimi bile anlatamadan birbirleri ile tartışmaya başladılar. Azra aşağıya indi Berkte hemen peşine."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)
General Fiction"Seni o otelin lobisinde ilk gördüğüm gün asla senin ile ilgili böyle düşüncelere sahip olabileceğimi düşünmezdim. Sadece aksi ve mızmız kızın tekiydin benim gözümde, ama birde şimdi sana bakıyorum ve karşımda kalbime asla söz geçiremediğim bir kız...
