Bölüm 27 = Özel Bölüm (Berk)

11.1K 422 33
                                    

Spor salonunun duş kabininden çıkarken bugün hiç olmadığı kadar buranın sakin olduğunu fark ettim. Hafta sonları burası ana baba günü olurdu her zaman. Kurulanıp üstüme hızla bir şeyler geçirip Spor çantamı alıp bizim Kemalin yanına geçtim.

"Naber lan"

Kemal sarı saçlarını arkaya doğru itti ve şınav pozisyonundan ayağa kalkıp karşıma dikildi."İyidir lan senden naber, erkencisin bugün hayrola?"

"Öyle denk geldi bugün, hayırdır boş buralar."

"Sorma ya bugün böyle oldu" yerdeki havluyu aldı ve boynuna geçirip "Bir şeyler içmek ister misin ısmarlayayım mı?" diye sordu.

"Yok kaçıcam şimdi işim var" dedim ve ses tonumu biraz alçaltarak "Bizim iş ne oldu haber var mı o adamdan?"

Kemal bana bir adım daha yaklaşıp "Valla Berk adamdan ses seda yok sadece büyük bir tahsilat yapılacakmış yakında herkes görevlendirilecekmiş gibi bir duyum almış oda, yoksa kesat yani haberler" dedi.

"Öyle olsun bakalım. Sen yinede kulağına gelen en ufak şeyden bile bana haber ver, bu iş önemli."

Kemal omzuma elini koyarak "Merak etme o iş bizde sen içini ferah tut, adamın dediği gibi iyi bir tahsilat olayı varsa illaki duyarız" dedi.

Sırıttım. "Adamsın be Kemal."

"Ayıpsın oğlum az mı iyiliğin dokundu bize."

"Yok be Abi ne iyiliği, sende ona iyilik diyorsan iyilik görmemişsin" dedim. Bu mekanı zamanında kapatmak için polisler geldiğinde babama yalvar yakar bu mekanın davasını üstlendirmiş ve kapatılmaması için elimden gelen araştırmayı ben yapmıştım. Sonuç olarak kapatılmamıştı da ve eskisi gibi işlenmesine izin verilmişti.

"Öyle olsun bakalım, işin bitti mi gidiyor musun?"

"Aynen" diyerek çantamı dahada bir sıkı kavradım.

"İyi o zaman görüşürüz" dedi ve ben dönüp gidecekken bu seferde sırtıma vurdu bir kaç kere.

Spor salonundan çıktığımda saatin oldukça ilerlediğini fark ettim. Arabama doğru yürürken karlı yoldan kolunda çanta kıvırta kıvırta Yağmurun bana doğru geldiğini gördüm. Tabi camekanlara bakmaktan beni görme bile görmemişti. Hem bunların buluşmaları hangi ara bitmişti.

"Yağmur" diyerek onun bana bakmasını sağladım.

Oda şaşırmış gibi "Berk?" diye sordu hemen.

"Hayrola?" diye sordum bende ona.

"Pardon? Hayrola derken?" dedi dağılmış olan sarı buklelerini arkasına doğru atarak.

"Nereden böyle diyorum" dedim nefesimi vererek. Sonuçta benim Azrayı bıraktığımı biliyor olmalıydı, geçtikleri mekanın nerede olduğunu söyleye bilirdi.

"Hiç, Part Time iş aldım da oradan geliyorum" dedi gözlerimin içine bakarak. Part time iş mi? Nasıl ya bunlar buluşmamışmıydı?
Birden kafama dank etti olanlar. Azra bana telefonda yalan söylemişti, bu kız kesin bir işler karıştırıyordu.

"Ya aslında seni gördüğüm iyi oldu" dedim bende duruma ayak uydurarak "Azrayı aradım ama ulaşamadım birde sen arayıp nerede olduğunu sorar mısın?"

"Azra telefonunu mu açamadı?" diye sordu hemen kaşlarını çatarak.

"Evet, ne benim nede Annesinin. Evde bir şey olmuş galiba onu alıp eve gelmemi söylediler ama ona ulaşamadım dediğim gibi."

"Dur birde ben arayayım bari" diye atladı hemen sazan gibi. Şu bazı kızlar aptal olurdu ya bu Yağmurda işte tam o aptal sarışınlardandı işte.

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin