Bölüm 44 = Ölürüm de bırakmam

8.3K 328 18
                                    

Gözümü açmamla altımdaki vücut hafiften sola doğru kıpırdandı.

"Uyandırdım mı seni yoksa?"

Bu sesin sahibi Berkti fakat karanlıktan hiç bir şey göremiyordum. "Hayır" diyerek yattığım yerden doğrulmaya çalıştım.

"Evet uyandırmışım, kusura bakma sadece sana daha fazla yer açmaya çalışıyordum."

"Hayır sorun değil uyandığım iyi oldu beynim patlayacakmış gibi ağrıyor" diyerek iki elimle de başımı tuttum.

"İlaç içip içmemen gerektiği konusunda emin değilim."

"Hmm" diyerek inledim. Vücudumun her bir santimi sızlıyordu sanki, daha rahat edebilmek için sırtımı Berkin açık koluna yasladım ve başımı da omzuna. "Özür dilerim" diye fısıldadım.

"Neden özür diliyorsun?" diye sordu oda bana kulağıma fısıldayarak.

Başımı kaldırıp ona baktım. Gözlerim karanlığa alışmıştı ve kapının altından gelen ışıktan da yüzünü görebiliyordum. "Daha önce kendimi hiç böyle kaybettiğimi hatırlamıyorum" diye itiraf ettim.

Berk hiç bir şey demeden sadece yüzüme baktı ve gülümsedi. Evet benim gibi bir insana gülümsemişti, ne kadar acınası bir halde olsam da o gülümsüyordu. Bunca zamandır kaçmıştım ondan peki neden? Anneme ve babama ne derim diye, nasıl açıklarım diye. Peki babam ne yapmıştı, güya evli ve iki çocuğu vardı, allah bilir o çocuklarda bu şekilde olmuştu. Yada benim bilmediğim başka çocukları da ola bilirdi tabi. Daha bu sabah beraber kahvaltı yaptığımız adam aynı günün akşamı benden küçük kızları beceriyordu.

"Azra neler oluyor?"

Berke baktığımda o endişeli yüz ifadesini gördüm. "Hiç bir şey" diyerek bugün olanların hepsini bir gün unatacağıma dair söz verdim kendime. Belki şimdi değil, yarında değil ama bir gün unutacaktım elbette. Ben hep kötümser olmuştum, asla olayın iyi kısmına bakmazdım fakat artık bakmalıydım. Berk gibi birine sahip olduğuma çok şanslıydım bence ve bunun her anını değerlendirmek istiyordum.

Berk ile deminden beri göz göze bakıştığımızın farkındaydım fakat birden ellerim titremeye başladı, nahoş bir ateş bastı ve içimdeki ben huzursuzca kıpırdanmaya başladı. Başımın ağrısını bir kenara bırakıp titreyen ellerimi Berkin saçlarında gezdirmeye başladım.

Berkin gözlerinin irileştiğinin farkındaydım ve bu irileşen yerinin sadece gözlerinde birsin istemiyordum. Saçını parmaklarımın arasında hissetmek bile içimin alevini körüklüyordu. Dudaklarımı onun dudaklarına değdirdim.

Sanki bu an hiç bitmeyecekmiş gibi her şeyi ağırdan alıyorduk, öpüşmemiz o kadar yavaş ve uysaldı ki bu şekilde öpüşe bildiğini hiç tahmin etmezdim. O daha çok kalbimdeki asi, çılgın ve sapık Berkti işte ama asıl şimdi sapık olan bendim. Aklımdan geçenleri, içimdeki alevleri bir bilse. Ah bir bilse.

"Azra yapma kendinde değilsin" dedi öpüşmemizin arasında.

Dudaklarımızı ayırdım ve onun kolunun altından çıkıp tam kasığının üstüne oturup tekrar dudaklarına yumuldum. Bu sefer daha ateşli daha istekliydi, oda bende. Ellerini belime götürdü ve göğsümü göğsüne yasladı. "Kendinde.." diye başladı yine ve dilimi diline daha ateşli bir şekilde değdirerek onu susturdum.

Elleri belimi okşayarak yavaşça kalçama doğru inmeye başladığı an ellerim onun t-shortuna gitti ve ben tam onu yukarı doğru sıyıracakken Berk beni tek bir hamle ile yatağa yatırıp üstüme çıktı.

"Benim tanıdığım, bildiğim ve hoşlandığım Azra nerede? Ne yaptın ona ?"

Elimde olmadan kıkırdadım. "Ben buradayım, bir şey yapmadım sadece içimdeki arzu ve isteği artık kalbimin arkasına atıp saklamaktan sıkıldım."

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin