Bölüm 68 = FİNAL

11.3K 312 50
                                    

Berk beni döndürmeyi yavaşça bıraktı ve ellerini belimden usulca çekti. Elinde ki kutudan yüzüğü çıkartıp parmağıma taktı ve bakışlarımız tekrar buluştu.

İkimizde hiç konuşmadan gözlerimizin içine öylesine bakıyorduk ki, sanki birbirimizi ilk defa görmüş yada yıllar sonra ilk defa yeniden bulmuş gibiydik. Üstelik oldukça sahiplenici bir bakıştı bu. Uğruna hayatını riske atmaya değer bir bakış.

"Açıkçası böyle bir şey yapacağını hiç beklemiyordum" diye itirafta bulundum.

"Bende senin bu teklifi asla kabul edeceğini beklemiyordum."

"Cidden mi?" diye sordum şaşırarak. Hadi ama onu ne kadar çok sevdiğimi biliyordu, nasıl beklemezdi.

Birden ciddi suratında kocaman bir sırıtış ortaya çıkartarak "Tabi kide hayır, sazan gibi atlayıp kabul edeceğini biliyordum. Hadi ama benim gibi birine kim karşı koya bilir ki" dedi.

"Doğru" diyerek onayladım onu. "Ben bile karşı koyamadıysam sana kimse karşı koyamaz" diyerek tam onu dudağından öpecektim ki birden elini dudaklarımızın arasına koyup öpmemi engelledi.

Tam o sırada etrafımızda alkış sesleri duyuldu ve farları yanan arabalardan bir kaç kişi inmeye inip bize doğru yürümeye başladılar.

Etrafıma bakındığımda ilk önce hala üstünde önlükleri olan Aliyi, Yağmuru ve Zeynep'i gördüm. Bu kız hangi ara telefon konuşmasını bitirip buraya gelmişti ya. Sonra gözlerim Kemal ile kız kardeşini de gördüler ve elimde olmadan gülümsedim. Vay be, bu kadar özel anlarımızı onlarla paylaşmak gerçekten garip bir duyguydu. Gülru da Ömer ile birlikte hemen arkamdan çıka geldiler. Ömer'in elinde kocaman bir kamera vardı ve Kamerayı Berk ile benim etrafımda gezdiriyordu.

"Siz nereden çıktınız" diye sordum birden.

"Şaşkolozum benim" diyerek Yağmur Berk ile benim arama girerek bana sıkıca sarıldı. "İlk evlenme teklifini senin aldığına hala inanamıyorum."

"Bende" diyerek kankama sıkıca sarıldım. "Bende hala inanamıyorum" derken bir yandan da Yağmurun kollarının arasından Berke bakıyordum. Oda Kemal ve tanımadığım bir arkadaşı ile daha tokalaşıp tebrikleri kabul ediyordu. Vay be, kendimi bir an Hulusi Kentmen gibi hissettim. Önemli biriymişim ve bu filmde o olmazsam aslında film hiç var olmazmış gibi.

"Hadi gençler daha ne duruyoruz gitmeyecek miyiz?" diye sordu Gülru.

Dönüp ona baktım ve "Nereye?" dedim.

"Kaffeye oturmaya, ne yani burada böyle ayakta mı dikileceğiz?" dedi her zamanki huysuz suratı ile. Bu kızı gördüğüm ilk gün ona ne kadar gıcık olduğumu hatırladım. Boşu boşuna gıcık olmamıştım demek, harbiden gıcık olunacak bir kızdı fakat haklıydı da. Burada gerçekten böyle ayakta duracak halimiz yoktu.

Kemal "Hadi herkes arabaya atlasın o zaman ve beni takip edin" dedi.

Ömer elinde ki kamerayı kapatırken "Yağmurla biz maalesef size katılamayacağız" dedi.

Kimse itiraz etmemişti. Sanırım herkes Ömer'in bu akşam Yağmur ile dışarı bir planı olduğunu biliyorlardı.

Berk "Tamamdır herkes arabaya o zaman" diyerek elini belime doladı ve beraber arabaya bindik.

Açıkçası kafe de bizim masada ki tek konu Berk ile olan ilişkimizdi. Berki bilmem ama bana her gelen soruda ben sanki kalbimin en özel kısmını, en değerli, en nadir, en kırılgan ve en sevdiğim yerini koparıp onlara veriyormuşum gibi hissettim. Aslında kötü bir şey değildi bu, anlattıkça kendimi daha bir rahat ve daha bir güvende hissediyordum. Tabi Berkin sürekli masa altından elimi tutuşu ve sürekli onu bana bakarken yakalamamın da büyük etkisi var.

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin