Bölüm 9= Senden - Senden Nefret Ediyorum!

14.2K 557 63
                                    

İlk Bölümün devamıdır.

"Oooo bu kahvaltı bize mi?"

Sonunda en büyük cici abimin de sesini duymuştum. "Şükür kavuşturana" dedikten sonra arkamı döndüm ve Berkin merdivenlerden inerek sofrayı süzdüğünü gördüm. Gözlerimiz buluştu ve benim kalbime sanki bir öküz oturmuş gibi oldu. Oda olduğu yerde durdu ve suratıma bön bön baktı. Anlaşılan o da beni tanımıştı, hassiktir... Beynimin bir ara resmen durduğunu hissettim. Aslında bunu anlamak için hissetmem gerekmezdi biliyordum işte. Daha iki gün önce sarhoşluğun ve onun kahramanlığının verdiği etkiyle onu gömleğinden çekiştirip odama almış hemen ardından da yatağıma doğru çekiştirmiştim. Bu suratı nasıl unuta bilirdim ki. Sonuçta 17 yıl boyunca ilk defa böyle bir hataya düşmüştüm ama ne kadar sarhoş olsam da onun suratını unutacak kadar da sarhoş değildim.

"Azraaa" diye bağırdı Annem sonunda. Hızla Anneme doğru döndüm efendim demek istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Ömerin ve Ahmet amcanın şaşkın bakışlarla bana baktıklarının da farkındaydım aslında ama yinede sesim çıkmıyordu.

"Kızım sen iyi misin?" diye sordu Annem.

Ahmet amca "Beti benzi attı kızın tansiyonu filan mı düştü acaba?" dedi paniklemiş bir halde.

Başımı tekrardan Berke doğru çevirdiğimde onun çoktan yanımda bittiğini gördüm ve resmen nefesimi tuttum.

"Sen iyi misin? Çok yorgun görünüyorsun sanki" dedi Berk.

Berkin keskin hatlı sert suratının altında ki o yılışık gülümsemesine baktım. Bugün giydiği puma t-shortu ve basketbol şortu ile çok daha spontan görünüyordu. Halbuki o gün üstünde siyah bir gömlek ile yırtık pırtık bir pantolonu vardı. O geceki gibi dağınık saçları hala dağınıktı ve o parlayan açık kahve renkli gözleri pür dikkat bana bakıyordu.

Hadi ama Azra aranızda bir şey olmadığını sende biliyorsun, bir şeyler olmasına izin vermedi sonuçta. . "Hayır sadece başıma birden bir ağrı saplandı, geçer birazdan" diyerek Ömerin yanında ki sandalyeyi çektim ve oturdum. Berkin sap gibi ayakta kalmasını umursamayarak başımı ellerimin arasına aldım ve göz yaşlarıma hakim olmaya çalıştım. Berk sanki inadıma yapıyormuş gibi masada karşımda ki sandalyeye oturmuştu. Aynı o günki gibi. Bana baktığının farkındaydım fakat benim ona bakacak bir kuruşluk cesaretim bile yoktu. Bu devirde kaç kişi tanımadığı cici abisini yatağına alırdı ki. Bu milyonda birlik şahıs olmanın utancı ile kafamı kaldırıp ona baktım. Bakışımdan cesaret bularak "Sonunda tanışa bilmemize sevindim" dedi.

"Ne?" diye sordum ona. Bu sorumda aslında onu anlamadığımdan değil de gerçekten hiç tanışmamış gibi mi davranacağımızı sormuştum.

"Sonunda diyorum, tanışa bilmemize çok sevindim diyorum" dedi. Açıkçası benim bu şaşkınlığımın onu çok eğlendirdiğinin farkındaydım fakat hiç bozuntuya vermedim. Şimdi herşeyi daha net algılıyordum. O biliyordu, üvey kardeş olduğumuzu biliyordu ve bunu bile bile beni öpmüştü. Piç kurusu..

Kahvaltımız bittiği gibi "Kendimi pek iyi hissetmiyorum" diyerek hızla masadan kalktım ve koşar adımlarla odama doğru çıkıp kapıyı ardımdan kilitledim.

Ben şimdi ne bok yiyecektim. Öpüştüğüm çocuk evimdeydi. Yatak odalarımız belkide karşılıklıydı. Belkide ona bir ömür boyu abi demek zorunda kalacaktım. Belkide bir daha onun suratına bakamayacak ve bu ev benim için tam bir cehennem azabı olacaktı. Kilitlediğim kapıya sırtımı verdim ve yere doğru kayarak oturdum. "Hassiktir" diye fısıldadım elimde olmadan. Elim ayağım tir tir titriyordu ve ben ne yapacağımı bilemez haldeydim. Benim bunu acilen birilerine anlatmam lazımdı. Bu durumdan beni kurtaracak yada bir katil tutup onu öldürtmeliydim ki bir daha suratını görmeyeyim. Yada ben mi yemeğine zehir koyup onu öldürsem. Ay yok, kesin yakalanırım. Kalbime giren sancıyı bir türlü yok sayamıyordum. O oradaydı işte. Utanç ve şok karışımı bir sancı kalbimi kurt misali kemiriyordu resmen.

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin