Siyah mini kot eteğimin üstüne deri ceketin pek uyduğunu söyleyemem ama yinede giymek istemiştim. Son akşamımızı Yağmur ile birlikte kafamıza göre eğlenerek geçireceğimize söz vermiştik aslında ama Berkin teklifi bizim keyfimizden daha ağır basmıştı bir anda.
Benim içimde son gecemiz olduğu için hem bir hüzün hemde Berkle birazdan buluşacağım için tatlı bir sevinç hakim iken Yağmurun suratı o telefon görüşmelerinden sonra beş karıştı. Liseden sonra aslında bu işi bırakacağına dair anlaşmışlardı ama Üniversite parası eksik gelince arayıp iş olduğunda bana geri dönün kısmını benden saklamış ve bugün otele geri dönerken itiraf etmişti. Benim Annem bana her daim sahip çıkardı ama onun kisi için aynısını diyemeyeceğim.
"İstersen geri dönelim" diye bir öneride bulundum daha lobiden çıkmadan.
"Yok, son gecemizi dağıtarak geçirmek istiyorum. Hem sen kafanı yorma bunlara şu Okul parasını denkleştirdiğim gibi bu işi bir daha yapmayacağım."
Elimi biricik kankamın beline doladım "Sonuna kadar yanındayım."
Oda bana sarıldı "Bende senin."
Festival yerine kadar konuşmadan gittik fakat festival yerine vardığımızda bir anda Yağmurun yüzünde gülücükler açmaya ve içini ister istemez bir mutluluk kaplamış gibiydi. Kankan mutlu sende mutlu. Bende onun bu haline sevinip cenaze mod'un dan çıkmış party modunu almıştım.
İçeri girdiğimizde Berke bakındık ikimizde hemen. Saat 22:15 ti. İlerden bir elin bize doğru sallandığını görür görmez ikimizde oraya doğru gittik. Masada Berk ve sabah beraber denize girdiği arkadaşı vardı.
"Merhaba" diyerek ben tam Berkin karşısına oturdum Yağmurda hemen yanıma.
Kısa bir tanışma faslından sonra Oğlanın adının Kaan olduğunu öğrendim, Berkin okuldan arkadaşıymış. Detaya girmediler ama.
"Ne içmek istersiniz hanımlar." Diye sordu Kaan.
Yağmur "Ne olursa benim için pek fark etmez" dedi.
Bende "Benim için alkolsüz olursa sevinirim" dedim mahcup bir şekilde geçen seferi hatırlayarak.
"Ben varım yanında bu sefer, senin zil zurna sarhoş olmana izin vermem içe bilirsin istersen."
Berkin bunu bana söylerken ki surat ifadesi ciddiydi. Tekrardan Kaan'a dönüp "Kafana göre takıl o zaman" dedim.
Bir müddet havadan sudan sohbet ettik ve Kaan masaya bir sürü çeşitli içkilerle gelmişti.
Kaan esmer tenli siyah saçlı daha çok doğuyu andıran bir tipti ama karizmasından ödünç de vermiyordu.
"Dans etmekten hoşlanır mısın?" diye sordu Kaan Yağmura.
Yağmur yanakları kulaklarına vardı "Hoşlanırım"
Kaan kalkıp Yağmuru elinden tutup dans pistine doğru çekti. Slow bir şarkı çalıyordu ve ikisi de oldukça yavaş bir şekilde şarkıya eşlik ederek dans ediyorlardı.
"Sende danstan hoşlanır mısın?" diye sordu Berk baş başa kalmamızı fırsat bilmiş gibi masaya oturduğumuzdan beri ilk defa direk bana hitap ediyordu.
"Aslında ne yalan söyleyeyim, kafam ayık iken pek hoşlanmam."
Serseri gibi sırıtarak "Kafa bulmak ister misin?" diye sordu.
"Yok saol, ben almayayım."
Sersery Jojuk nasılda sırıtıyor bana. Sanki halimden eğleniyormuş gibi bir tavrı vardı. O beni bende onu süzdüm. Birden sırıtışı iyice suratına yayıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)
Fiksi Umum"Seni o otelin lobisinde ilk gördüğüm gün asla senin ile ilgili böyle düşüncelere sahip olabileceğimi düşünmezdim. Sadece aksi ve mızmız kızın tekiydin benim gözümde, ama birde şimdi sana bakıyorum ve karşımda kalbime asla söz geçiremediğim bir kız...
